Ses Ankara Şube Başkanlığı Ankara Şehir Hastanesi önünde basın açıklaması düzzenledi.

Ses Ankara Şube adına yapılan açıklamada;

"

Sağlık Hizmetlerinde yıllardır var olan sorunları Sağlıkta Dönüşüm Programı (SDP) kapsamında uygulanan politikalar arttırmış ve sağlık hizmetlerinin bütünlüğünde bozulma ve yozlaşmalara neden olmuştur.

Covid 19 salgını sağlık hizmetlerinde görülen bozulmaları biz sağlık ve sosyal hizmet emekçileri ve halkımız açısından daha da görünür kılmıştır.

Sağlık hizmetlerini piyasalaştırmaya yönelik politikalar biz sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin çalışma alanlarını sorunların odağı haline getirmiştir.

Bu uygun olmayan çalışma alanlarında çalıştırılmak zorunda bırakılan biz sağlık ve sosyal hizmet emekçileri taleplerimizin karşılanması bir yana hergeçen gün daha fazla hak kaybına uğramaktayız. Covid 19 salgını dönemi de taleplerimizin karşılandığı değil hak kayıplarımızın arttığı bir dönem olmuştur.

Çalışma alanlarımızda yaşadığımız sorunlar ekonomik, sosyal ve ruhsal bütünlüğümüzü bozmaktadır.

Covid 19 dönemi yaşanan sorunların kaynağını uygulanan SDP politikaları kaynaklı olduğunu biliyoruz. Bu nedenle burada alkışlarımızla Covid 19 salgını dönemi uygulamaları protesto ederken, SDP uygulamalarınıda protesto ediyoruz.

Covid 19 salgını döneminde ilimizde 90 bine yakın sağlık ve sosyal hizmet emekçisi yaşanan tüm eksikliklere rağmen, sorumluluklarımızı kendimizden ve sevdiklerimizden ödün vererek en iyi şekilde yerine getirmiştir.

Bu süreçte;

- Tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçileri nitelikli ve yeterli sayıda koruyucu ekipmana ulaşamamıştır, sağlıkları ve hayatları tehlikeye atılmıştır,

- Yataklı tedavi kurumlarında 80 bine yakın sağlık ve sosyal hizmet emekçileri ağır iş yükü, agarya ve mobbingle karşı karşıya kalmıştır,

Tüm bu sorunlara rağmen, görevlerini pandemi ile etkin mücadele ederek sürdürürken, karşılığında ödül beklememelerine rağmen ödül değil cezalandırma niteliğinde uygulamalara maruz bırakılmıştır. Ekonomik haklar ve vaatler kapsamında;

- Üniversite hastanelerinde görev yapan 16.000 sağlık ve sosyal hizmet emekçisi ayrımcılığa uğramış mağdur edilmiştir.

- Sağlık Bakanlığı Hastanelerinde 34.000  yakın sağlık emekçisi (hemşire, sağlık memuru, idari hizmet personeli, sağlık işçisi) adeta kaldırılarak hakları ödenmememiştir.

- İlimizde 5900 civarı asistan hekim salgınla en ön saflarda mücadele ederken tavandan ek ödemelerden tam yararlandırılmamış nöbet ücretleri kısmi süreli çalışma bahane edilerek gasp edilmiştir.

- İlimizde özel sektörde çalışan 12.000 sağlık ve sosyal hizmet emekçisi ücretsiz izin, üçretlerinden kesinti yada işten çıkarma ile karşı karşıya getirilmiştir. Özel sektörde görev yapanların biryandan tüm ekonomik kayıplarına rağmen istifaların önü kapatılırken işten çıkarmalara göz yumulmuştur.

- İlimizde 1.600 aile sağlığı çalışanı hiç bir şekilde tavandan ek ödemelerden faydalandırılmamıştır.

Tüm yaşanan sorun sağlık hizmetlerine bakış açısı kaynaklıdır. Sağlık hizmetleri kamusal hizmetlerdir piyasalaştırılması sağlığa zararlıdır. Yeni bir yaşam yolunda sağlık hizmetlerinin yeniden inşaası için bir kez daha taleplerimizi tekrarlıyoruz.

Ve diyoruz ki;

- Sağlıkta Dönüşüm Programı sağlık hizmetlerini piyasalaştırmış ve sağlık hizmetlerinde sorunlara neden olarak emekçilerin sorunlarını gün ve gün arttırmıştır. Sağlıkta Dönüşüm Programı ve uygulamalarından acilen vaz geçilmelidir.

- Adil, eşit, emekliliğe esas temel ücret talep ediyor, performansa dayalı ücretlendirmeyi kabul etmiyoruz.

- Sağlığın/saglık hizmetlerinin ve sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin siyasi propağanda ve siyasi rant manzemesi olarak görülmesini kabul etmiyoruz. Sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin hakkı olan 3.600 ek göstergenin geçiktirilmeden uygulanmasını istiyoruz.

- Sağlık çalışanları arasında, aynı işi yapan fakat farklı statüde bulunan,  farklı ücret ve özlük haklarına sahip; 4/A, 4/B, 4/C, ve 4/D’li olarak sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin katagorize edilmesini yanlış buluyoruz. Farklı istihdam ve ücret rejimlerini kabul etmiyoruz,

- Sağlık hizmeti ekip işidir. İş barışını, dayanışma ve bütünlüğümüzü bozan uygulamaları kabul etmiyoruz.

- Hastanelerde binlerce 4D'li sağlık işçilerinin (sekreter, güvenlik personeli, hasta bakıcı, temizlik personeli, yemek servis elemanı) ek ödemelerin dışında bırakılmasını kabul etmiyoruz.

 - Tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin dönüşümlü çalışma idari izinler bahane edilerek nöbet ve icap ücretlerinin gasp edilmesini kabul etmiyoruz.

- Covid 19 kapsamında hastalanan ve vefat eden sağlık ve sosyal hizmet emekçileri bu süreçte bu hastalıkları evlerinde kalarak değil bu hastalara hizmet ederek kapmışlardır. Covid 19'nun meslek hastalığı iş kazası olarak kabul edilmemesi uygulamasını asla kabul etmeyeceğimizi ifade ediyoruz.

-Sağlık ve sosyal hizmet alanında şiddet, angarya, mobbing uygulamaları ile etkin mücadele etmesi gerektiğini ifade ediyor ve şiddet, angarya ve mobbinge hayır diyoruz.

-KHK'lar ile ihraç edilen, güvenlik soruşturmalarıyla göreve başlatılmayan arkadaşlarımızın önündeki hukuksuz uygulamalara son verilmesini istiyoruz.

YAŞATIRKEN İNSANCA YAŞAMAK İSTİYORUZ , biz sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini yok sayan, insanı, emeği temel almayan tüm uygulamalar ile mücadelemizi sürdüreceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz." denildi.

Editör: Haber Merkezi