Geçtiğimiz Pazar günü Sağlık Sen Konya Şubesi seçimleri yapıldı.

Dr. Ahmet Uzunay Sağlık Sen İl Başkanı oldu.

Hayırlı olsun…

Da…

Süreci hepiniz biliyorsunuz.

Olaylı geçen ve sonunda mahkeme sürecinin işlediği bir seçimden bahsediyoruz. Mevcut adaylardan Himmet Bayar, Gökhan Arıcan ve Ahmet Nihat Baysal’dan hiçbiri başkan olamadı.

Bütün isimler adaylıktan çekilerek tek isim üzerinde uzlaştılar.

Sonunda Ahmet Uzunay, başkan oldu.

Süreci en başından beri takip eden gazetecilerden biriyim. Hatta adaylardan ikisini radyo programında da ağırladım.

Konya ve sektör adına güzel projeleri de vardı. Zira sendika demek aynı zamanda şehrine katkı sunması gereken önemli ayaklardan birisi demekti.

Elbette ki üyelerinin sosyal haklarını koruyacak, isteyecek, koparacak ama bulunduğu şehre de katkı sunacak.

Yeni başkan bu konuda ne düşünüyor? bilemem ama süreçte yapılan kavga şehre katkı sunmaktan ziyade zarar verdi.

Konya, kavgayla anılır hale geldi.

Hoş olmadı yani…

Tarafsız, dışarıdan bir isim üzerinde anlaştılar dedim ya…

Geçtiğimiz Pazar günü tek adaylı seçimde bile kavga vardı.

Vardı ki; Salonda yerini alan gazetemizin muhabiri, kardeşimiz Muhammed Esad Çağla’yı bile ‘basına kapalı’ diyerek salondan çıkardılar.

Neden?

Ayrıntı vereceğim ama bu ‘Neden?’ sorusuna net bir şekilde cevap vereyim mi?

Kavga çıkacak!

Kendileri de biliyorlar ki; kavga çıkacak!

Öyle de olmuş zaten…

Kardeşim neyi paylaşamadınız?

Salonda AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Leyla Şahin Usta da var.

Sağlık Sen Genel Başkanı Semih Durmuş orada…

Memur Sen İl Temsilcisi Nazif Karlıer orada…

Protokolde kimin olduğu önemli değil sanki… Bari delegelerinize saygınız olsun…

Kavgaya devam….

Gazetemizin muhabiri Muhammed Esad Çağla kardeşimizin salondan çıkarılmasının nedenlerini öğrendikçe artık neyi paylaşamıyorsunuz? sorusunu sormuyorum.

Efendim…

Öncelikle şunu ifade edeyim ki; Sağlık Sen Konya Şubesi’nin 10 binin üzerinde üyesi var.

Kavganın büyüklüğünün nedeni de bu olsa gerek…

Konuyu biraz kurcaladım.

Kavganın nedenini yani…

Gazeteciyi salondan çıkardın ama önceki başkan Zeynel Abidin Uysal salondan canlı yayın yaptı.

Sosyal medya üzerinden…

Genel Merkez ile ilgili farklı iddialar da var.

Makam aracı falan…

Onlara girmeyeceğim ama bu kavga durulmayacak gibi görünüyor.

Hani tek isim üzerinde mutabakata varıldı, seçim yapıldı ve Ahmet Uzunay başkan oldu ya…

Kavga bitmedi daha…

Hatta yeni başladı! Ya da başlamış diyeyim.

Nereden mi anladım?

Zeynel Abidin Uysal’ın konuşmasını basının duymasını istememişler ya…

Ne varmış o konuşmada?

Erbain Grubu var.

Genel merkeze başkaldırmış bir gruptan bahsediyorum. Yeniden yapılanma içerisine girmiş ve tüm kirli çamaşırları ortaya dökecek bir gruptan…

Hem de sadece Konya değil Türkiye’nin birçok ilinde yapılanması devam eden bir gruptan…

O zaman Uysal’ın konuşmalarına bir göz atalım.

“Bizim değerlerimizde bir şeyin tam olması, kemale ermesi 40 ile anlatılır. Kırkı çıkar çocuğun, kırk kez yıkanır kir arınsın diye. Kırk yaş kemale erme yaşıdır. Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır. Kırk erbaindir. Tasavvufta da öyledir. 40 günde maddî bağları azaltıp manevi tarafı kuvvetlendirmek için kırk gün az yemek, az içmek, az konuşmak, az uyumak, çok ibadet etmek gerekir. Buna çile de denir. İşte biz de sendikacılıkta bu anlamda bir olgunluk süreci yaşadık. Rabbim tamama erdirsin. Kırk yani erbain yolcularına da selam olsun”

Peki kimdir bu Erbain Grubu Hareketi?

Biraz daha kurcalayınca onun da cevabını konuşmalarda bulabiliyorsunuz.

“Erbain Grubu Hareketi Genel merkez grubundan ayrılan bir muhalefet grubudur İllere çekilen operasyona sessiz kalmayan, zulme rıza zulümdür düsturuyla biraraya gelen onurlu bir grubun adıdır. Konya,Kırşehir,Karaman,Yalova,Adana ve Urfa’ya yapılan zulümden sonra daha çok aktif hale gelmişlerdir. Hareketin adı  ve hedefi işaret fişeği Konya’dan verilmiştir”

Erbain Grubu Hareketi geliyor…

Yani kavga yeni başlıyor.

Gazeteciye baskı uygulamakla bunları kapatamazsınız.

Bekleyip göreceğiz…

Editör: Haber Merkezi