Sağlıkta yaşanan döner sermaye adaletsizliğinin biran önce sona ermesi gerektiğine vurgu yapan Başkan Duman, bir ülkenin sağlık sistemi ne kadar iyi olursa olsun, ne kadar teknolojik donanıma sahip bulunursa bulunsun; onu işleten, ayakta tutan, memnuniyeti had safhaya yükseltenlerin, fedakar sağlık çalışanları olduğuna dikkat çekti.

Sağlık çalışanlarının, pandemi öncesinde olduğu gibi, pandemi döneminde de canları pahasına yürüttükleri amansız mücadele devam etmektedir. Açıkça söylemek gerekirse, sağlık sistemimiz, kutsal görevlerini her şartta üstün fedakarlıklarla yürüten sağlık çalışanlarımız sayesinde milletimizin sığındığı en güvenli liman olmuştur.

Hemşiresinden doktoruna, ambulans şoföründen sağlık teknikerine, temizlik elemanlarından güvenlik görevlilerine yüz binlerce sağlık çalışanının ortak alın teri, bu limanın can suyudur" diyen Duman, açıklamasını şöyle sürdürdü;

Bu limanda sağlık hizmetleri yürütülürken, işi, unvanı, statüsü ne olursa olsun her bir çalışanın alın teri, bir diğerinin tamamlayıcısıdır. Bir diğer ifadeyle, sağlık hizmetlerinde sunulan hizmetin, verilen emeğin, dökülen alın terinin tamamı ortaktır ve tüm çalışanlarındır. Sağlık hizmetlerinin külfetinde söz konusu olan bu ortak paylaşım, ne yazık ki yeşeren nimetin paylaşımında, yerini haksızlığa, adaletsizliğe, eşitsizliğe, huzursuzluğa ve umutsuzluğa bırakmaktadır.

Tüm bu olumsuzlukların ana kaynağını da döner sermaye sistemi oluşturmaktadır. 2004 yılında, sağlıkta yeni döneme geçiş sürecinde önemli sorunların çözümünde anahtar rol görmesi amacıyla sağlık tesislerinde uygulanmaya başlanan döner sermaye sistemi, ilk yıllarda başarıyla uygulanmışsa da gelinen noktada işlevini yitirip, kronik bir sorun halini almıştır."

Bu sistem nedeniyle, özellikle son yıllarda meslek ve unvan bazındaki farklı hak edişlerin, sağlık çalışanları arasında memnuniyet sınırlarının ötesinde kargaşaya yol açtığını ileri süren Duman, sistem gerek hekimler arasında gerekse hekim dışı sağlık çalışanları arasında dengeli ve hakkaniyetli bir paylaşıma imkan vermemektedir. Vicdanları yaralayan aynı acı durum, iller, hastaneler ve birimler arasındaki sağlık çalışanları için de geçerlidir. Sorun ne yazık ki her geçen gün daha da büyümekte ve içinden çıkılmaz bir hal almaya doğru ilerlemektedir. Gelinen noktada; çözüm amaçlı palyatif tedbirlerden bir sonuç çıkması da mümkün olmamıştır ve olmayacaktır. 

Döner sermaye uygulamasındaki ana kurgu değişmeden, emek ve alın teri temelinde, dengeli ve adil bir paylaşım gözetilmeden, sistemin teşvik ediciliği her bir çalışanı kapsayacak şekilde genişletilmeden ortaya konacak her bir düzenlemenin, sorunun derinleşmesinden başka bir işe yaramayacağını bir defa daha hatırlatmak isteriz. 

Fedakar sağlık çalışanlarımızın salgınla mücadelesi devam etmektedir ve ek ödemelerden bütün sağlık çalışanlarının faydalanması gerekmektedir."

Sağlık çalışanları aylardır sevdiklerine yaklaşamamakta, evlerine gidememekte ve çocuklarına sarılamamaktadır. Sağlık çalışanları yıllık izin kullanamamaktadır. Sağlık çalışanları her geçen gün daha çok tükenmeye devam etmektedir. Sağlık hariç hiçbir kamu hizmetinde; aynı işi yapmasına, aynı saat çalışmasına ve aynı statüde olmasına rağmen farklı ücret alan bir çalışana rastlamak mümkün değildir. Salgınla mücadelede cephenin en ön safında yer tutan ve hatta canlarıyla bedel ödeyen sağlık çalışanlarının hiçbiri, bu tür haksızlıkları kabul etmemektedir.

Başkan Duman sonuç olarak; Fedakar sağlık çalışanları arasında ayrım yapan, hak gasp eden, alın terini yok sayan,   sağlık çalışanlarının moral ve motivasyonlarını sarsan, iş barışını ve huzurunu bozan, hak kayıplarına yol açan ve çalışanları meslekten soğutan bu çarpık döner sermaye sistemine bir an önce son verilmelidir. İnsan hayatını konu alan bir kamu hizmeti, kangren halini almış böylesine büyük bir sorunla sağlıklı işleyemez. Yol yakınken, bu yanlıştan dönülmelidir dedi