Akit TV'de İş ve Ekonomi Programının konuğu olan  Sağlık-Sen Genel Sekreteri Durali Baki, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

Sağlık çalışanlarının maaşlarının düşük olduğuna vurgu yapan Baki, "Bugün bir hemşirenin alması gereken maaş en az 8 bin ile 8 bin 500 TL olmalı. Biz o paraları artık rüyamızda görüyoruz. 4 bin, 5 bin lira gibi maaşla çalışan hemşire arkadaşımız nasıl kendini motive edebilir? Ücretler az veriliyor dediğimizde, bazı arkadaşlarımız çıktı,  'şu süreçte savaş var, böyle bir durumda ücret konusu sırası mı?' demeye başladılar. Bunu gerçek manada kabul etmiyoruz. Eğer her kesimin hakkı veriliyorsa sağlık çalışanlarının da hakkı verilmeli" diye konuştu.

"ALKIŞLAR KARIN DOYURMUYOR"

Kamu çalışanlarınında sıkıntılarına değinen Baki, "Arkadaşlarımızın sıkıntıları büyük, kamu çalışanlarının da sıkıntıları büyük. Asgari ücret böyleyken kamu çalışanlarının da bir eli yağda bir eli balda değil. Yeni başlayan hemşire arkadaşımızın bugün itibarıyla aldığı maaş 4 bin 200, 4 bin 300 TL. Çalışma süresi belli değil, vakti belli değil. Gece geliyor, gündüz çıkıyor. Bunun bir an önce düzelmesi gerekiyor. Sağlık çalışanını herkes alkışladı; siyasetçisi alkışladı, bürokratlar alkışladı, Türkiyeyi ve sistemi yöneten kişiler alkışladı. Ama bu alkış karın doyurmuyor. Bu alkışların gereklerinin yerine getirilmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.

"PANDEMİ SAĞLIK ÇALIŞANINI EZDİ GEÇTİ"

Baki, "Sağlık çalışanı vakti geldi sohbet etti, karnını doyurdu, anne şefkati gösterdi, dertleşti ama bunun karşılığını biz alamadık. Her zaman şunu söylüyolar; sağlık çalışanlarının hakkı ödenmez. Ne demek ödenmez? İnsanlar mesaisinden sonra ek iş yapmanın, simit satmanın, ayakkabı boyacılığı yapmanın peşinde koşuyorsa; burda bir aksilik var.  Bu insanlar nasıl hastaya konsantre olacaklar? Geçim koşulları almış başını gidiyor. COVID-19 illeti var, bu pandemi süreci sağlık çalışanlarını silindir gibi ezi geçti" dedi.

"EĞER SAĞLIK EKİP İŞİYSE, HER KESİMİ GÖRMEK ZORUNDAYIZ"

Sağlık çalışanlarını bir bütün olduğunu söyleyen Baki, "Doktorlara yapılan bir zamda yok. Sağlık Bakanı uzman hekimlere 5 bin TL, pratisyen hekimlere 2 bin 500 TL  zam yapıldığını ve aynı zamanda emekliye yansıtılacağını beyan etti. Söz ağızdan çıktığında kurşuna benzer. Bazen yanlış hedefe ulaşır, bu da yanlış hedefe ulaştı. Ancak yanlış hesap Bağdat'a varmadan döndü. Maliye Bakanı ve  yetkilileri bunun bütçeden ödenmesinin mümkün olmadığını ifade ettiler, akabinde diğer çalışanlar ayaklandı. Sendikalar ayaklandı. Eğer sağlık bir ekip işiyse, ekibin bir parçasını görüp, bir kesimini görmezden gelecekseniz bu olmaz" ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE'DE ENFLASYON YÜZDE 40'IN ÜZERİNDE"

Piyasanın canlanması için devletin memura ve işçiye yüksek ücret vermesi gerektiğinin altını çizen Baki, "Kümülatif olaylarını falan geçelim. Devlet memurlarına Ocak ayında gelecek olan zam harici en az yüzde 20 zam yapılmalı. Gerçekten memurun alım gücü yok. Hele asgari ücretle çalışanları hiç düşünemiyorum. Allah onların yardımcısı olsun. Asgari ücret ise en az 5 bin TL olmalıdır. TÜİK'in öyle yüzde 16, 17 dediği gibi bir enflasyon yok Türkiye'de.  Türkiye'de enflasyon yüzde 40'ın yüzde 50'nin üzerinde. TÜİK yetkilileri enflasyon oranını zannediyorum zincir marketlerde satılmayan ürünler üzerinden hesaplıyor. Bu gerçekçi değildir. Öyle masabaşında oturarak enflasyon hesabı yapılmaz, eğer samimiysek pazara gideceksin, vatandaşın alım gücünü, memurun durumunu soracaksın" eleştirisinde bulundu

Editör: Haber Merkezi