Memur Sendikaları Konfederasyonu'na (Memur-Sen) bağlı Sağlık-Sen Bakanlık Şubesi üyeleri, Ankara Şehir Hastanesi acil servisi önünde bir araya geldi. Sağlık Bakanlığı merkez teşkilatı ile bağlı kurum ve kuruluşlarda görev yapan sağlık çalışanlarının sabit ek ödemelere yapılan yüzde 20 artıştan yararlanamamasına tepki gösteren sağlık çalışanları, 'Yüzde 20 sabit ek ödemede adalet istiyoruz' yazılı pankart açıp, düzenlenmenin tüm sağlık çalışanlarına yönelik yapılmasını istedi.

'Çalışanlar arasında çok ciddi haksızlık var'

Grup adına açıklama yapan Şube Başkanı Tahir Eren, Sağlık-Sen olarak haksızlığa, adaletsizliğe, eşitsizliğe ve ayrımcılığa hiçbir zaman müsamaha göstermediklerini ve göstermeyeceklerini söyledi.

Sağlık çalışanları için eşitlik, hakkaniyet ve adaleti savunduklarını ifade eden Eren, "Kamuda görev yapan 1 milyon sağlık çalışanı, Sağlık Bakanlığı binasında idare ediliyor. Ama bu binadaki çalışanlar arasında çok ciddi bir haksızlık var. Haksızlığın nedeni, toplu sözleşme ile sabit ek ödemelere yapılan yüzde 20'lik artışın, bu binada görev yapan bazı çalışanlardan esirgenmesi. Aynı haksızlık, Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu çalışanları ile araştırmacı kadrosundakilere de yapılıyor.

Bakanlık merkez teşkilatının yanı sıra, saymış olduğum bu kurumlarda olup da haksızlığa uğrayan kişilerin sayısı yaklaşık 2 bin 500. Sağlık-Sen'in toplu sözleşme kazanımı olan yüzde 20'lik sabit ek ödeme artışından yüz binlerce kişi yararlanırken, maalesef bu 2 bin 500 kişi yararlanamıyor. Soruyoruz hep birlikte, neden? Bu insanlar sağlık çalışanı değil mi? Elbette sağlık çalışanı. O halde bu haksızlık neden yapılıyor. Biri de çıkıp bunun izahını yapsın" dedi.

'Çözüm odaklı adımlar bir an önce atılsın'

Başkan Eren, 2 bin 500 sağlık çalışanının yok sayılmasına, emeklerinin hor görülmesine rıza göstermediklerini belirterek, "Aynı bakanlığa bağlı, aynı kurumda ve aynı işi yapan çalışanların, farklı mevzuatlara tabi oldukları gerekçesiyle farklı ücret almaları, 'eşit işe eşit ücret' ilkesine de aykırıdır. Bu uygulama apaçık bir eşitsizliktir. Bu eşitsizliği reddediyoruz. Geçtiğimiz hafta Türkiye Büyük Millet Meclisi Sağlık Komisyonu üyesi milletvekillerimizi ziyaret ettik ve bu mağduriyet hakkında bilgi verdik. Bu ayrımcılığa son verilmesi gerektiğini, sorunun çalışma barışına büyük bir darbe vurduğunu ifade ettik. Buradan bir defa daha sesleniyoruz; yanlışın neresinden dönülse kardır. Yeter ki iyi niyetli çözüm iradesi ortaya konsun. Yeter ki çözüm odaklı adımlar bir an önce atılsın. Yeter ki çalışma barışı daha fazla zedelenmesin" diye konuştu.