Sağlık-Sen Manisa Şubesinin sitemize gönderdiği basın açıklamasına göre CBÜ Tıp Fakültesinde sendikal kriz olduğu sendikal özgürlüğün yönetim tarafından sekteye uğratılmak istendiği hastanenin yönetim tarafından zarara uğratıldığı hastanede sendika üye işlemlerinin bilerek aksatıldığı personel üzerinde baskı uygulandığı ve yetkili sendika olunmasına rağmen randevu verilmediği dile getirilmiştir. 

Açıklamada " Celal Bayar Üniversitesinde doğru bir zeminde sendikacılık yapma kaygısı içerisinde olan ve her görüşe saygı gösteren bir anlayışın temsilcisi olan sendikamıza ve sendikamızın bu saygın tutumuna karşı maalesef ki tahammül edemeyen yönetim anlayışının artık antidemokratik ve hukuk dışı yöntemlere baş vurmaya başladığını üzülerek müşahede ediyoruz. Son dönemlerde iyice artan ve bugün de artık kendini gizleyemeyen bu zihni yapı, anlaşılıyor ki sendikamızı yetkisiz kılma çabasına girmiş ve çalışanların üzerinde kurduğu baskı ve duyarsız tavrını çalışanları temsil eden yetkili sendikaya da yansıtarak tarafsızlığını da yitirmiştir.

Buradan uyarıyoruz!

Hastane Başhekimliği maaş mutemeti eliyle göreve yeni başlayan personele işe başlama evrakları tamamlanma sürecinde diğer sendikalara üye formu imzalatılması ve hatta bu konuda personelin bilgilendirilmeden adeta gizli kapaklı işlemlere müsade edilmesi dile getirdiğimiz taraflı yaklaşımı gözler önüne sermiştir.

Sendikaların üyelik, istifa ve benzeri işlemlerinin kurumsal kayıtlara girdikten sonra paylaşılmayacağı yönünde taahhütte bulunan Hastane Başhekimliği, bu anlamdaki tüm uyarılarımıza rağmen Sendikamız temsilcilerinin yeni üye yaptığı personelin kimler olduğunun diğer sendikalar tarafından öğrenilmesi veya başka sendikalardan istifa edenlerin isimlerinin ilgili sendika temsilcilerine sızdırılması ve bu istifaların iptal edilmesine yol açılması gibi haksız uygulamalarla çalışanların baskıya maruz kalmasına göz yummaktadır.

Tam da yetkili sendikanın belirlendiği bir zamanda sendikamıza üye olan bir çok arkadaşımız mecbur edildiği baskı yüzünden üyelik işlemini tamamlayamamıştır.

Bununla birlikte sendikamıza üye olanlara Sağlıktan sorumlu rektör yardımcısı Bilal Gümüş'ün telefonla "neden üye oluyorsunuz" şeklinde olumsuz yönlendirmelerde bulunduğu söylemleri de tarafımıza ulaşan bilgiler arasındadır.

Sendika Başkan yardımcımızın konuları iletmek üzere üç ay önce Rektörlükten istediği randevu talebine ise hala bir cevap verilmemiştir.

KENDİ İŞİNİZİ YAPIN

Yirmi bir yıllık 45 trilyon borcun kendi dönemlerinde 130 trilyona çıktığını bunların da yanlış sağlık politikalarından kaynaklandığını basın açıklamalarıyla kamuoyuyla paylaşan Hastane Başhekimi Emin Kurt'a çalışanların kendi tercihleriyle sendikalara üye olmasına engel olmayı bırakıp, asıl sorunlarla ilgilenmesini tavsiye ediyoruz.

Borcun bu kadar arttığı bir dönemde, ameliyatların azaltılması yönünde yazılı talimat veren hastane Başhekimi sadece çalışanları değil hastaların sağlıklarını da hiçe saymakta olduğunu fark etmeli ve sendikamızla uğraşmak yerine kendi görevini hakkıyla yapmanın çabası içine girmelidir. Unutulmamalıdır ki; Böylece çalışanların döner sermaye gelirlerinin artırılması mümkün olacak, adaletsiz dağılım da sonlanabilecektir.

Yaşananların antidemokratik ve hukuka aykırı olduğu açıkça ortadayken, Üyelerin sendikal hak ve özgürlüklerine yönelik saldırıların, Anayasa başta olmak üzere, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine, ILO Sözleşmelerine ve insan haklarına ilişkin uluslararası sözleşmelere aykırılık teşkil ettiğini açıkça ifade etmek istiyoruz.

Anayasa, yasalar ve uluslararası sözleşmeler tarafından teminat altına alınan "sendika kurma ve sendikalara katılma hakkı”nın ipotek altına alınmaya çalışılması kabul edilebilir bir tutum değildir.

Sendikalara üye olmak da, üye olmamak da Anayasa ve uluslararası sözleşmeler altında güvencededir. Sendikal tercih herkesin hakkı ve herkesin özgürlüğü olarak değerlendirilmelidir. Kim, hangi sendikaya üye olacaksa, kendi özgür iradesiyle buna karar vermelidir.

Bir hukuk devletende, özellikle sendikal faaliyetleri engelleme ve sendikal özgürlüğü baltalama düşüncesi oldukça vahim bir durumdur. Anayasa ve kanunlara, uluslararası sözleşmelere aykırı hiçbir tutuma ve tavra hukukun müsade edeceğine inanmıyoruz.

SESSİZ KALMAYIZ

Net olarak ifade ediyoruz ki, sendika olarak da bu tip oyunlara asla boyun eğmeyeceğiz. Memur-Sen ailesi büyük bir ailedir ve Türkiye’nin en büyük emek hareketidir. Memur Sen ailesin en önemli sendikalarından biri olan Sağlık Sen olarak bu açıklama dolayısıyla ortaya koyduğumuz irade sadece işaret fişeği niteliğindedir. Şayet bu tip tavırlar devam ederse Memur-Sen olarak örgütlü gücümüzü sahaya çekerek bu konuda asla sessiz kalmayacağımızı ve hukukun bütün yollarını kullanarak ortaya konulan haksız uygulamalara boyun eğmeyeceğimizi bir kez daha beyan ediyoruz.

Hiç kimse, her türlü vesayetle mücadele etmeyi ilke edinmiş bir yapı olarak üyelerimizin hür iradesi üzerinde kurulmaya kalkışılan vesayete seyirci kalacağımızı aklından bile geçirmemelidir. Biz, kurucu Genel Başkanımız Akif İnan’ın, ’Türkümüz dünyayı kardeş bilendir, gökleri insanın ortak tarlası’ mefkuresiyle bu milletin her türlü ferdinin, her türden görüşüne saygı duyan bir hareketi temsil ediyoruz. Fakat bizim varlığımıza saygı duyulmayan bir yerde de tevazu göstermememiz mümkün değildir. Sendika olarak yapılanların takipçisi olduğumuzun bilinmesini istiyoruz. Son olarak diyoruz ki: Hastaneden sendikal faaliyetleri ve üyelik işlemlerini engelleyeceğinize zarar eden hastanenin ayağa kalkması için mesai harcayın!

Bu duygu ve düşüncelerle katılımlarınız için çok teşekkür ediyor, yaptığımız açıklamanın takipçisi olacağımızı yineliyoruz. Hakla elde ettiğimiz yetkiden masada vazgeçmeyecek, hem sendikamızın hem de üyelerimizin haklarını sonuna kadar koruyacağımıza söz veriyoruz" denilmiştir. 

Editör: Haber Merkezi