Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, "bugün açıklanan enflasyon rakamlarının, deyim yerindeyse evdeki hesabın çarşıya uymadığını bir kere daha tescil ettiğini" söyledi.

Memur-Sen üyeleri, hayat pahalılığını protesto etmek için Ulus Atatürk Heykeli önünde toplandı.

Konfederasyon Genel Başkanı Yalçın, grup adına burada yaptığı basın açıklamasında, haziran ayı enflasyon oranının bugün açıklandığını belirterek, oranla kamu görevlilerinin maaşlarına bu yılın altı ayı için eklenecek enflasyon farkının da belirlendiğine dikkat çekti.

Son 18 aylık enflasyon rakamlarına bakıldığında hedeflenen enflasyonun 3 katı, maaş ve ücretlere yapılan artışın ise 2 katından fazla sapma olduğunu ifade eden Yalçın, "Biz emeğimizin ve ekmeğimizin derdindeyiz. Biz, alın terimizin hakkını ve hizmetimizin ederini istiyoruz. 6. dönem toplu sözleşmenin arefesinde, bugün açıklanan enflasyon rakamları, deyim yerindeyse evdeki hesabın çarşıya uymadığını bir kere daha tescil etmiştir." diye konuştu.

Hükümete seslenerek seyyanen zam taleplerini her zeminde dile getirdiklerini belirten Yalçın, "Kamu işvereninin belirlediği zam, mart demeden buharlaşıyor. Tam da bu yüzden, en düşük devlet memuru maaşının yüzde 10'undan az olmamak üzere seyyanen zam talebini her zemin ve şartta dile getirdik, getirmeye de devam edeceğiz. Artık bahaneleri ortadan kaldıralım, gerçekleri konuşalım. Gelin, kamu görevlilerini ferahlatacak ve bu amaçla da refahtan pay almalarını sağlayacak bir paradigmal değişimi hayata geçirelim." dedi.

Yalçın, 6. dönem toplu sözleşmesinde ücretlere artışı dışında, refah payı istediklerini bildirdi.

Kamu görevlilerine, enflasyondan kaynaklanan ekonomik kayıpların telafisi için en düşük devlet memuru aylığının yüzde 10'u kadar seyyanen zam yapılmasını; en düşük devlet memuru maaşının da yükseltilmesini talep ettiklerini aktaran Yalçın, sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesini istedi.

"Yardımcı Hizmetler Sınıfı" kaldırılarak, bu sınıftaki personelin "Genel İdari Hizmetler Sınıfı"na geçirilmesini isteyen Yalçın, 3600 ek göstergenin sınıf ve unvan ayrımı yapılmaksızın yerine getirilmesini talep ettiklerini bildirdi.

Aile yardımının artırılmasını ve emeklilere de ödenmesini, memurlara "dini bayram ikramiyesi" verilmesini, ek ödeme oranlarında artış talep ettiklerini anlatan Yalçın, derece-kademe sınırlandırılmasının kaldırılmasını ve kamu görevlilerine grev ve siyaset hakkı verilmesini istediklerini kaydetti.

Kahveci, açıklamasına şu şekilde devam etti:

"2021 yılının ilk yarısına ilişkin enflasyon rakamları belli oldu. Buna göre haziran ayında tüketici fiyatları ortalama %1,94 oranında yükseldi; 2021'in ilk 6 ayında toplam enflasyon %8,45 olarak belirlendi. Hal böyle olunca memurlara 2021 yılının ilk yarısı için verilen %3'lük zamma karşılık %8,45 olarak gerçekleşen enflasyon karşısında eriyen kısmı olan %5,45 oranında enflasyon farkı verilmesi gündeme geldi. Buna göre memur maaşları temmuz ayı itibari ile %8,45 oranında artacaktır. Bu artışın %5,45'i memur maaşlarının enflasyon karşısındaki altı aylık erime oranı, %3'ü ise 2021'in ikinci yarısı için öngörülen zammı içermektedir.

Yani aslında %8,45 memur maaşlarına 2021 yılının ikinci yarısı için yapılacak zammı ifade etmemekte, yılın ilk yarsında maaşlarının %5,45 oranında eridiğini tescil etmektedir. Buna göre memur maaşları 2021 yılı boyunca sürekli erimiş, gerçekleşen enflasyon ocak ayında verilen %3'lük zammı neredeyse 3'e katlamıştır.

Yılın ilk altı ayında enflasyon %8,45 artarken memur maaşlarına verilen %3'lük zam, yılın ilk yarısında memurların ve emeklilerin alım gücünün sürekli düşmesine neden olmuştur. Dolayısıyla verilen enflasyon farkı bir zam değil erime miktarının telafisi anlamı taşımaktadır. Hal böyle olunca memur maaşlarına yalnızca enflasyon kadar zam yapılmakta bu zam da altı ay geriden gelmektedir. Gerçek şudur ki, memur maaşları sürekli enflasyon karşısında erimekte alım gücü hızla düşmektedir.

Bu durum önümüzdeki altı ay için de geçerli olacaktır. Yıllık enflasyonun %17,53 olduğu bir ortamda memur maaşları %3 oranında zamlanacaktır. Bunun adalet ve hakkaniyetle bağdaşmadığı açıktır. Her dönem enflasyon farkı aldatmacasıyla memur ve emekliler oyalanmaktadır. Enflasyon farkının yaşandığı dönemlerde enflasyon sürekli önden gitmekte memur maaşları erimekte alım gücü düşmekte altı ay sonra bu zararın bir defaya mahsus telafisi söz konusu olmaktadır. Dolayısıyla mevcut durumda enflasyon hızla yükselirken memur maaşları %3'e mahküm edilmiş durumdadır.

Enflasyon farkı ile birlikte memurun zammı %8,45 olarak lanse edilmektedir. Bir kez daha hatırlatıyoruz ki, memurun aldığı zam gerçekte %3 tür, %5,45'lik kısım ise altı aydır erimekte olan maaşların telafisi yapılan bir ödemedir.

Memurlarımız ve emeklilerimiz yıllardan beri ancak enflasyon kadar maaş zammı alabilmektedir. Bu da maaşların gerçekte hiç artmadığı, memur ve emeklilere yıllardır sıfır zam verildiği anlamına gelmektedir. Ekonomik büyüme de hesaba katıldığında ülke zenginleşirken geliri düşen ve sürekli fakirleşen tek grubun memur ve emekliler olduğu görülmektedir.

Bu ekonomik şartlar altında bu maaş artışlarının hakkaniyet, adalet ve ekonomik gerçeklerle bağdaşır hiçbir yanı bulunmamaktadır. Toplu sözleşme görüşmeleri yaklaşırken memur ve emeklilerin masaya alacaklı olarak oturmamaları için bu erimenin mutlaka telafi edilmesi gerekmektedir. Türkiye Kamu-Sen olarak memur maaşlarına bir an önce ek zam yapılması ısrarımızı bir kez daha buradan ilan ediyoruz."