İstanbul Tabip Odası, Erdoğan’ın tabip odaları ve baroların seçim sistemlerinin değiştirilmesine dair planına tepki gösterdi. Odadan yapılan açıklamada ‘Oyların yüzde 51’ini alan ülkeyi yönetecek, yüzde 70’ini alan tabip odasını yönetemeyecek!’ denilerek hekimlerin iradesine saygı duyma çağrısında bulunuldu.

İstanbul Tabip Odası (İTO), AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı meslek odalarının seçim yapılarının değiştirilmesi planıyla ilgili açıklama yaptı.

İTO Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada, “Bir siyasi parti başkanının yüzde 52,6 oyla Cumhurbaşkanı seçilip bütün ülkeyi yönetmesi “normal” ise yüzde 70 oyla seçilen hekimlerin kendi meslek odalarını yönetmesinden niçin rahatsızlık duyuluyor?” ifadeleri kullanıldı.

Yapılan açıklamada, “öncelikli iki hevesin meslek birliklerinde büyük odaların delege sayılarını düşürmek ve nispi temsil sistemi getirmek olduğunu duyuyoruz” denirken, “Hekimler, tabip odası seçimlerinde istedikleri takdirde farklı listelerdeki adayları seçebiliyor iken ‘nispi temsil’ dayatmasının amacı nedir?” diye de soruldu.
İTO Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamanın tamamı şöyle:

OYLARIN YÜZDE 51’İNİ ALAN BÜTÜN ÜLKEYİ YÖNETECEK

OYLARIN YÜZDE 70’İNİ ALAN TABİP ODASINI YÖNETEMEYECEK!

“Meclis’te neticelenmeyi bekleyen pek çok düzenleme bulunuyor. Bunlardan birileri de barolar ve tabip odaları başta olmak üzere yapılarının belirlenmesidir. Bu çalışmayı tekrar ele almalı, en kısa sürede Meclis’in takdirine sunmalıyız.”

AKP Başkanı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dün böyle söylemiş.

Sözlerinin ayrıntılarını, hangi mahfillerde ne tür hazırlıklar yapıldığını bilmiyoruz. Ancak öncelikli iki hevesin meslek birliklerinde büyük odaların delege sayılarını düşürmek ve nispi temsil sistemi getirmek olduğunu duyuyoruz.

1- Tabip odası seçimleri tabip odası yönetimleri tarafından değil, 6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği (TTB) Kanunu gereğince tabip odasının bulunduğu ilçe seçim kurulu tarafından yapılmaktadır.

2- TTB Kanunu’nun TTB delege sayılarını belirleyen 60. Maddesi en son 2006 yılında AKP döneminde düzenlenmiştir. Maddeye göre üye sayısı 200’e kadar olanlar tabip odaları 3, üye sayısı 500’e kadar olanlar 5, üye sayısı 1.000’e kadar olanlar 7, üye sayısı 1.000’den sonraki her 1.000 kişi için birer delege seçilmekte, tabip odaları başkanları da doğal delege olmaktadır.

3- TTB’nin toplam üye sayısı 110 bin, son TTB seçimlerinde toplam delege sayısı 486; İstanbul Tabip Odası’nın toplam üye sayısı 31.000, toplam delege sayısı ise 37’dir. Görüldüğü gibi, İstanbul Tabip Odası’nın toplam üye sayısı TTB’nin toplam üye sayısının yüzde 28,1 iken delege sayısı yüzde 7,6’sıdır. (Eğer yandaş grupların önerdiği “nispi temsil” sistemi delege sayılarında uygulansa İTO’nun toplam delege sayısının 136 olması gerekirdi.)

4- Tabip odası seçimlerinde delegeler değil bütün üyeler oy kullanmaktadır.

5-Seçimlerde hekimler kendi aralarında “listeler” oluşturmakta ancak seçim bu listelerin sandığa atılmasıyla değil listelerde yer alan aday isimlerinin oy pusulasına yazılmasıyla; yani “listeler”le değil “adaylar”la yapılmaktadır. Hekimler bir “liste”de yer alan adayların tamamını olabildiği gibi farklı “listeler”de yer alan adayları da oy pusulasına yazabilmekte, bir başka ifadeyle “karışık oy” kullanabilmektedirler. Böylece, birçok tabip odası seçiminde, farklı listede yer alan adaylar kurullara seçilebilmektedir.
Neticede tabip odası seçimleri tamamen demokratik bir şekilde gerçekleştirilmekte, o gün hekimler için bir demokrasi şöleni olmaktadır.

Öte yandan, hatırlanacağı gibi 16 Nisan 2017’de yapılan referandumda, mühürsüz oylar da geçerli sayılarak, yüzde 51,4’le “Başkanlık Sistemi”ne geçildi ve oyların yüzde 51’ini alan adayın seçilmesi düzenlenmiş oldu. 24 Haziran 2018’de yapılan seçimlerde AKP Başkanı Tayyip Erdoğan yüzde 52,6 oyla Cumhurbaşkanı seçildi. (Kendisi 2004 yılında da yüzde 25 oyla İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmişti.)

Soruyoruz:

1- Bir siyasi parti başkanının yüzde 52,6 oyla Cumhurbaşkanı seçilip bütün ülkeyi yönetmesi “normal” ise yüzde 70 oyla seçilen hekimlerin kendi meslek odalarını yönetmesinden niçin rahatsızlık duyuluyor?

2- “Nispi temsil” bu kadar “demokratik” bir sistem ise niçin ülke yönetiminde uygulanmamaktadır?

3- Parlamenter sistemde olsun Başkanlık sisteminde olsun partiler aldıkları oy oranında hükümette, kabinede yer almıyorken meslek örgütleri seçiminde “nispi temsil” getirmeye kalkmanın mantığı nedir?

4- Hekimler, tabip odası seçimlerinde istedikleri takdirde farklı listelerdeki adayları seçebiliyor iken “nispi temsil” dayatmasının amacı nedir?

5- Halen İstanbul Tabip Odası’nın yönetiminde bulunan Demokratik Katılım Grubu adayları, örneğin son beş seçimde oyların yüzde altmış ila yüzde 75’ini alarak seçilirken “Oda’yı ele geçirmeye” çalışan yandaşlarınızın oy oranının yüzde 20’yi geçemediğini biliyor musunuz?

Hekimlerin iradesine saygı istiyoruz!

Editör: Haber Merkezi