Türk Tabipleri Birliği (TTB), 6023 sayılı kanunla kurulmuş bir meslek örgütüdür. Türk Tabipleri Birliği ve tabip odaları, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamazlar.  Görevi; tıp eğitimi ve öğrencilerle yakın ilişki, kariyer ve mesleki gelişim için çalışmak, sürekli tıp eğitimine katkı sağlamak, hekim haklarının (ücret, hizmet koşulları vd. haklar) geliştirilmesi, etik ve deontolojik kuralların oluşturulması ve denetlenmesi, sağlık politikaları konusunda görüş oluşturma, paydaşlarla ekip çalışması, uluslararası alanda ülkemizin temsili,  halkın sağlığını korumak, geliştirmek ve herkesin kolay ulaşabileceği kaliteli ve uygun maliyetli sağlık hizmeti için çalışmak, meslek ahlakını en iyi şekilde korumak, tıp eğitiminin her alanında söz söylemek, hekimlik mesleğinin çıkarını her platformda dile getirmek, mesleğin, üyelerinin maddi, manevi haklarını korumaktır. Ayrıca Türk Tabipleri Birliğinin meslek disiplinini sağlamak, hasta yakınmalarını araştırmak, hekimlerin özel çalışma ücretlerini belirlemek gibi konularda çalışmalar yapmak gibi sorumlulukları vardır.

Oysa bugün özellikle birçok meslek odası ve TTB asli görevlerini tamamen unutarak, üyelerinin çoğunluğunun benimsemediği siyasi ve ideolojik marjinal grupların adeta sözcüsü pozisyonuna gelmişlerdir. Genelde meslek örgütlerinin ve özelde TTB’nin marjinal ve bölücü ideolojik tasallutlardan kurtulabilmeleri ve kuruluş amaçlarına uygun bir yapıya dönüşebilmesinin önündeki en büyük engel, ilgili kanunlarından kaynaklanan seçim sistemidir.

 Mevcut TTB yasasında seçimlere yalnız bir üye listesiyle giriliyor olup bu listeden en yüksek oy alan üyeler seçilmektedirler.   Bilindiği üzere her ne kadar kanunda üye listesi denilmişse de uygulamada seçimlere gruplar şeklinde girilmektedir. Bu durumda da en yüksek oy alan grup tabip odasının başta yönetimi olmak üzere tüm birimlerini ele geçirmektedir. Bu da diğer yüksek oy alan grupların yönetim dışında kalmasına neden olarak büyük bir haksızlığa sebep olmaktadır. Ayrıca yönetimde temsil edilmeyen diğer gruplar bu nedenle odaya olan saygısını yitirmekte ve seçimlere katılımların çok düşük düzeylerde olmasına yol açmaktadır. Bu durumda odaların işlevsiz hale gelmesine ve kötü yönetilmesine yol açmaktadır.

Bunun içinde Hekim Hakları Derneği olarak odaların seçim sistemlerinin yasa maddesinde yapılacak değişik ile nisbi temsil sistemine geçilerek, bir baraj konularak baraj üstünde kalan gruplara nisbi oranda tüm heyet ve divanlarda temsil etme hakkı verilmesi gerektiğine inanıyoruz.

Bu çerçevede basında yer alan bazı haberlerde Mühendislik Odası, Barolar Birliği ve Türk Tabipler Birliğinin seçim sistemlerinin nisbi temsil sistemine geçilmesi amacıyla yasal değişiklik için bir yasa tasarısı hazırlandığı ancak son anda Covid-19 salgını gerekçe gösterilerek Türk Tabipler Birliği’nin taslaktan çıkarıldığı bilgisi yer almıştır.

Bu bilgi doğru ise büyük hata olacaktır. Böylesi bir değişiklik en başta tüm hekimlerimiz için büyük kazanımlara kapı aralayacakken TTB’nin değişiklik dışında tutulması hekimlerimizin büyük çoğunluğu için hayal kırıklığı olacaktır.

Daha etkin, daha yapıcı, daha güçlü ve daha milli bir TTB için seçim sistemlerinde yapılacak yasal değişikliklerin 6023 sayılı TTB kanununu da kapsamasının şart olduğuna inanıyoruz.

 Saygılarımızla…                             

Hekim Hakları Derneği Adına

Prof. Dr. Adem AKÇAKAYA

Editör: Haber Merkezi