Hekime yönelik şiddet terörü, gerekli tedbirlerin alınmasına dair tüm uyarı, öneri ve taleplerimize rağmen şiddetini her geçen gün daha da attırmaktadır. Buna rağmen rapor haline getirerek sunduğumuz şiddetin önlenmesine yönelik çözüm önerilerimiz hayata geçirilmemektedir. Panik butonu gibi basit ve ucuz tedbirler alınmamakta, XRay cihazları atıl şekilde bekletilmektedir. AVM, adliye, sağlık müdürlükleri gibi yerlere silahla girilmesine izin verilmezken şiddetin 16 kat daha fazla olduğu tescillenen sağlık kuruluşlarına silahla girilmesine hiçbir engel yoktur. Bizim canımız can değil mi!

MHRS randevuları artarak hasta başına düşen muayene süreleri azaltılmaktadır. Hekimlerin rızası hilafına ve yasal dayanağı olmayan ek randevular açılmaktadır. Bu uygulamalar ile hastaların nitelikli sağlık hizmetinden yararlanmasına ve hekimlerin insani koşullarda çalışmasına, hakkıyla görev yapmasına engel olunmakta ve şiddete zemin hazırlanmaktadır.

Üniversite hastaneleri ekonomik çöküşe sürüklenmekte, eğitim ve bilimsel hizmet üretilememektedir.

Asistan hekimlere baskı uygulanarak sorunları görmezden gelinmekte ve özellikle üniversitelerdeki asistan hekimler ekonomik açıdan mağdur edilmektedir.

Diş hekimleri yardımcıları olmadan, kapalı bölmeler içerisinde, kısa muayene süreleri ile insanüstü ve insanlık dışı ortamlarda girişimsel işlemler yaparak çalışmaya, acil adı altında poliklinik hizmeti vermeye zorlanmaktadır.

Aile hekimliği kronikleşmiş sorunlarının çözümüne yönelik Çalıştay Raporumuz sunulmuştur. Aile hekimliği sorunları, tüm talep ve önerilerimize rağmen üzeri örtülmeye çalışıldığı gibi ihtar puanı, kesinti, grup düşürme gibi baskılar artarak devam etmektedir ve cari gider ödenekleri reel enflasyon karşısında erimektedir.

Acil servisler acillik hale getirilerek, eşi benzeri görülmemiş bir afet halindeymiş gibi kapasitelerinin çok üzerinde insanlık dışı çalışmaya, acilin suistimal edilmesine dur denilmeden sınırsızca, yüzlerce hastaya bakmaya zorlanarak tüketilmektedir. Hekimler, şişirilmiş yoğunluktan muayene etmeye çalışırken dinlenememekte, kendini tedavi edememekte, acillik hale gelmekte ve ölmektedir.

Birinci basamak hekimlerine teşvik ödemesi verilmeyerek mağdur edilmeye devam edilmektedir.

Pratisyen hekimlerde 4924 kadroları son anda yarı yarıya düşürülerek binlerce hekimin haklı beklentisi telafisi mümkün olmayacak mağduriyetlere sebebiyet vermiştir. Kadrolar, eşitlik ilkesine aykırı ve çalışma barışını bozucu şekilde dağıtılmaktadır.

Hukuka aykırı, hoyratça geçici görevlendirmeler ile hekimlerin aile düzeni, can güvenliği, yol ve zaman kayıpları yok sayılmaktadır.

Tıbbi işlemler listesi ile yeni adaletsizlikler yaratılmış, nöbet ücretleri hakkaniyetin çok altında kalmış ve performans sistemi çarpıklığı derinleşmiştir.

Hekimlik sanatının en temel haliyle, serbest icrasına ve hakkıyla görev yapılmasına engel olunmaktadır.

Bunlar gibi daha onlarca sebeplerle, Hekimlik hak ve onurumuz için Hekimlik mücadelemizin kararlılığını göstermek için 15 Aralık 2022 tarihinde; Acil Servis sarı ve kırmızı alan, doğum salonu, diyaliz üniteleri, 112 hizmetleri, adli vakalar ve yatan hasta hizmetleri hariç olmak üzere tüm sağlık kurumlarımızda meşru iş bırakma eylemi yapılmasına, acil yeşil alan ve diş acil polikliniklerinde hastalara en az 20 dakika ayırarak hakkıyla görev yapılmasına ve acil servislerin konsültasyon, hasta yatışı gibi konularda desteklenmesine karar verilmiştir.

Meslektaşlarımıza, Kamuoyuna, TTB, TDB meslek örgütlerimiz ile ilgili tüm Sendika, Dernek ve STK'lara Hekimlik için desteklerini beklediğimizi ilanen duyururuz.

Editör: Haber Merkezi