Sağlık Bilimleri Üniversitesi İzmir Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesinde geçtiğimiz gün Dr. Furkan Balcı’nın yumrukla burnunun kırıldığı, taraftariu m24 izle, hastanede görevli güvenlik görevlisinin kolunun darp edildiği olayla ilgili Hekim Birliği iş bırakma eylemi yaptı.

Asistan hekime saldıran şüpheli emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilerek nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Saldırıya uğrayan Doktor Balcı’ya olayının ardından düzenlenen adli raporda yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek, kafa travması olan hastada hayati tehlikenin mevcut olduğu belirtildi.

Öte yandan olayın yaşandığı Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesinde sağlıkta şiddeti protesto edin Hekim Birliği Sendikası, 1 günlük iş bırakma kararı alarak saldırıya tepki gösterdi.

Hekim Birliği Sendikası yaşanan şiddet olayıyla ilgili açıklamada bulundu.

Sendika açıklamasında şunları söyledi:

"Yıldık artık sağlıktaki şiddetten; hekime kalkan elden; çekilen bıçaktan , tüfekten..Edilen küfürden, hakaretten, tehditten. Uğruna Yıllarımızı verdiğimiz, gençliğimizi heba ettiğimiz, hayatımızdan vazgeçtiğimiz hekimlik mesleğinin ödülü bu mu? Hangi hekime reva, neyin bedeli bu bitmek bilmez şiddet?

Gencecik asistan kardeşimiz meslektaşımız Furkan görevi başında işini hakkıyla, layıkıyla yapmaya çalışırken, darp edildi burnu kırıldı..

Yani hekimlik mesleği bir darbe daha aldı; hepimizin hem onuru hem umudu kırıldı.. Umut yoksa hekim yoksa yaşam da yoktur. yaşatmakta..Görevi başında hastane sınırları içinde hekimini , hemşiresini , güvenlik görevlisini, sekreterini ve tüm sağlık çalışanlarını koruyamayan , sağlık sistemini hastaya en iyi hizmeti vermeye çalışırken öncelikle kendi çalışanını korumak üzerine kuramayan herkes sorumludur, suçludur."

Hastane girişlerine güvenlik taraması, muayene odalarına acil alarm düğmeleri koymak gibi önlemlerin uygulanması taleplerinin aylardır dile getirildiğini ifade eden Hekim Birliği sendikası, sağlıkta şiddetin diğer sektörlere göre 6 kat fazla olduğunu, son 10 yılda beyaz kod vakaları yüzde 600 artış gösterdiği belirtilerek geçici çözümlerin kabul edilemez olduğu kaydetti.

"Öldürülürsek ancak yapılır dediğimiz yasalar öldürüldüğümüzde dahi yapılmıyor"

Gerçek, kalıcı ve önleyici tedbirlerin acilen alınmasının gerektiği belirtilerek şu ifadelere yer verildi:

"Öldürülürsek ancak yapılır dediğimiz caydırıcı yasalar öldürüldüğümüzde dahi yapılmıyor, idari kurallar konulmuyor..Bütün bu yaşananalar önlemeyen hatta önlenmek istenmeyen şiddet terörü değil de nedir?

Hastalarımızı hastanelere gelirken serseri kurşun gibi doldurup önüne gelen hekime sağlık çalışanına çarpıp geçecek söylemlerden kışkırtıcı sağlık hizmeti beklentisiyle değil; akılcı bilimsel sakin anlayışlı görev ve sorumluluklarını hatırlatıcı bilgilerle donatmak siyasetin, eğitimin, medyanın temel amacı olmalıdır. Artık Sağlık Bakanlığı bir an önce bu konuda üzerine düşeni yapmalıdır.

Gerekli hukuki yaptırımlar yerine getirilmeli, sağlık çalışanına şiddet tüm devlet organlarına karşı işlenmiş suç olarak tanımlanmalıdır. Hastanelerde güvenlik önlemleri üst düzeye çıkarılmalı randevusu olmayan hasta ve yakınlarının hekime ve diğer sağlık çalışanlarına doğrudan ulaşması engellenmelidir.

MHRS yüküyle/ yetmezmiş gibi süre derdimize tüy diken ek randevularla her 5 dakikada hasta bakmaya mecbur bırakan, bu düzen daha çok şiddete çanak tutar. Hasta muayene sürelerinin en az 15 dakika olacağı, hekimlerin ihtiyaç ve dinlenme molası verebileceği zamanların yaratılmadığı her randevu sistemi hem hasta hem hekim için bir dayatmadır, zorlamadır; bu konudaki ısrarın da anlaşılması mümkün değildir. Dakikayla, zamanla yarışılarak hekimlik yapılabilir mi, sağlık hizmeti üretilebilir mi?

Bu sistemin ortaya çıkan sonuçları dağ gibi büyüyen şiddettir, ölümdür, vahşettir; iyileşemeyen hastalıktır, her geçen gün büyüyen bir yaradır. Ne acı ki artık dikiş de tutmuyor..

Sesimizi neden duymuyorsunuz? Daha neyi bekliyorsunuz!?

Hekimler olarak tek amacımız var, insanca çalışmak; insanca yaşamak ve en önemlisi insanı yaşatmak…"