Sağlık Bakanlığında görev yapmakta olan hekim, hemşire, teknisyen, memur vb. meslek guruplarına uyarma, kınama, maaş kesme gibi verilen disiplin cezalarının karşılığında, ileriye dönük takip eden aylarda alacağı taban ek ödemeden kesinti yapılacak.

Bilindiği gibi, Sağlık Bakanlığına bağlı kurum ve kuruluşlarımız sözleşmeli yöneticilik ile yönetilmekte. Yani Sağlık Bakanlığında İl Sağlık Müdürü, İl Sağlık Müdür Yardımcısı, Başhekim, Müdür ve yardımcılarından biri olmak istiyorsanız o koltuğa oturabilmenizin tek yolu var oda siyasi referans. Duruma göre, oturacağınız koltuğun ağırlığına göre bu referansın da ağırlığı değişebilir.

Kamu kurumları içerisinde en çok siyasallaşmış kurumlar, Sağlık Bakanlığına bağlı kurum ve kuruluşlardır. Liyakatin hiçbir değerinin olmadığı, bilmem hangi siyasinin yakını, bilmem hangi sendikanın yöneticisi, bilmem hangi sendikanın temsilcisinin idareci olduğu bir ortamda, bir sağlık personeline senin sendikan bizden değil, senin gözünü beğenmedim, senin kaşını beğenmedim, sen beni sevmiyorsun gibi, sudan sebeplerle verilebilecek bir disiplin cezasının karşılığında hekiminden hemşiresine, teknisyenine, memuruna kadar bir çalışanın ücretinin kesilmesi kabul edilemez.

Kurum içinde bir hemşirenin çalışacağı servise bölüme, bir temizlik personelinin çalışacağı yere kadar karışılan bir kurumda siz ceza ile para kesintisi yaparsanız, zaten kontrolden çıkmış olan sağlık kurumlarının yönetim şeklinin daha çok siyasileşeceğinden kimsenin şüphesi olmasın.

Sağlık Bakanlığına bağlı kurum ve kuruluşlarımızın bazılarında, kanun ve mevzuata göre %100 haklı olan sağlık çalışanı derdini hiçbir yöneticiye anlatamıyorken, %100 haklı olmasına rağmen, ceza verilirken, görev yeri değiştirilirken, hatta hastanesi ilçesi değiştiriliyorken disiplin cezasının karşılığının para kesintisi olması düşündürücüdür. Demek ki, sağlık çalışanlarının üzerindeki onca psikolojik baskı birileri için yeterli gelmedi. Daha çok baskı olsun istiyorlar. Bilmiyorlar ki, her gecenin bir sabahı var.

Mesela; mevzuata göre tek imzalı tutulan bir tutanağın hukuken hiçbir geçerliliği yok iken, tek imzalı tutanakla bir hemşireye nasıl ceza verilebilir? Ve, incelemeyi yapan incelemeci, cezanın kaldırılması için başvurulan komisyonlardan bu ceza kalkmıyor ve verilen cezanın kaldırılması için hemşire idari mahkemeye kadar gidiyorsa vay halimize.

Mevzuat gereği hastanede görev yapan bir enfeksiyon hemşiresine başka bir görev verilemiyorken idarecinin ısrarla ve ardı ardına farklı görevler tebliğ etmesi, ardından hemşireye ceza verilmesi ve görev yeri değişikliği yapılması yine cezanın kaldırılması için idari mahkemeye kadar gidilmesinin hukuka uygunluğunu bana kim anlatabilir?

Memurların mesai saatlerini değiştirme yetkisinin sadece il valilerimizde olmasına rağmen, kurumdaki sadece bir memurun mesaisinin değiştirilmesi için ısrar edilip, memurun itirazına karşılık memura ceza veriliyor ve görev yeri değiştiriliyorsa bana kim, nasıl, hangi adaletten söz edebilir?

Örnekleri çoğaltmak mümkün. Emin olun ki, sağlık çalışanlarımız yaşadıkları haksızlıklar karşısında havlu atmış durumda. Pek çok sağlık çalışanımız tükenmişlik sendromuyla karşı karşıya.

Bu ve buna benzer uygulamalar göstermektedir ki, sağlık çalışanları derdini Marko Paşaya bile anlatamıyor.

Peki bu işin sonu nereye varacak?

Daha öncede olduğu gibi, mevzuata uygun verilmeyen cezaların yargıdan döneceğine inancımız tamdır. Ancak bir bürokratın keyfi uygulamalarının sonucunda, ilgili kurulların meşgul edilmesi, mahkemeye giderek yargının meşgul edilmesi, personelin mahkemeye kazanması durumunda devletin memurun avukatına karşı vekalet ücretini ödemesi yani kamu zararı oluşmuş olması ve tüm bunların karşısında ilgili bürokratın elini kolunu sallayarak, hiç bir şey yokmuş gibi ortalıkta gezmesi kabul edilemez.

Kamu kurumlarımız Devleti yöneten en tepedeki siyasilerden, en üst derecedeki bürokratlardan, en alttaki memura kadar, hiçbir kimsenin özel işletmeleri değildir. Her bürokrat kanunlara uymak zorundadır. Bürokrat kasıtlı yaptığı yanlışın faturasını ödemeli, karşılığını da görmelidir.

Ahmet Doğruyol
Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı