Üniversite hastanelerinde üçüncü basamak hastalara yani son derece önem arz eden ağır hastalara hizmet verildiği bilinen bir gerçektir.

Tüm fedakarlığımıza, insanüstü çabamıza rağmen can yakan pek çok sorunun cenderesinde kutsal görevimizi bihakkın yerine getiriyoruz.

- Üniversite hastenelerinde personel sıkıntısı bulunmaktadır. Buna bağlı olarak iş yükü artmaktadır.

-Üniversite Hastaneleri maddi sıkıntı içerisinde kıvranmaktadır.

-Üniversite Hastanelerinin fiziki yapısı iyi değildir.

-Üniversite Hastanelerinde tayin hakları olmadığı için birçok çalışan arkadaşımız eşlerinden ve çocuklarından ayrı kalmaktadır.

Yaşanan tüm bu sorunlara bir de "ayrımcılık" eklenince sorunlar daha da büyümektedir.

Sağlık Bakanlığı çalışanlarına yapılan "Ek Ödeme" düzenlemesi neden üniversite hastanelerinde çalışanlardan esirgeniyor?

-Üniversite Hastaneleri bu ülkenin hastanesi değil mi?

-Üniversite Hastanesinde çalışan sağlık çalışanlarımız, bu ülkenin sağlık çalışanları değil mi?

-Üniversite Hastanesine gelen hastalar bu ülkenin hastası ve vatandaşı değil mi?

Buradan bütün yetkililere sesleniyorum. Üniversite Hastanelerinin bir an önce üvey evlat olma konumundan çıkarılması gerekmektedir.

Bu ayrımcı tutum üniversite hastanelerinin geleceğini tehdit etmektedir.

Şu gerçeği asla ama asla kimse görmezden gelmesin.

"Sağlık bir bütündür, kurum ayırt edilemez. Ayrımcılığa yol açan her uygulama sağlık sisteminin geneline vurulan bir darbedir.

Üniversite hastanelerinde görev yapan sağlık çalışanları olarak emeğimizin ve alın terimizin hakkını istiyoruz.

Artık sistemi tıkayan, alın terini yok sayan sorunlarımızın çözülmesi zamanı geldi de geçiyor bile.

İlk yapılması gereken de Üniversite hastanelerinde çalışanlar için de yeni bir yönetmelik çıkarılması olmalıdır.

İsmail ÇOR
Sağlık Sen İstanbul Üniversite Hastaneleri Şube Başkanı