Ahmet Doğruyol Konya’da katledilen kardiyoloji uzmanı Ekrem Karakaya’nın vefatı sonrası basın açıklaması yaptı.

Doğruyol açıklamasında:

Sağlıkta şiddet, hemen her gün basın yayın kuruluşlarımızdan gördüğümüz duyduğumuz bir konu.

Sebebi her ne olursa olsun sağlıkta şiddet asla kabul edilemez. Elbette insan olarak, olayın sebebini bilmemekle birlikte, yaptıkları iş gereği insana, insan sağlığına özveriyle, fedakarca hizmet eden doktorundan, hemşiresine, ebesine, teknisyenine, memuruna, tıbbi sekreterine, kadar büyük bir ailenin mensupları olan sağlık çalışanlarına, hele ki, iki yıldır pandemiyle mücadele eden, Covit-19 mikrobu alıp hastalanan sağlık çalışanlarımızın iş yükünün de, diğer çalışanlara yüklendiği, yani iki kişin yapacağı işi bir kişinin yaptığı şu ortamda, sağlık çalışanlarına azami saygı gösterilmesi gerekirken, şiddet uygulanması, öldürülmesi kabul edilemez.

​Milletimize şifa dağıtan ellere şiddet uygulanması ve sürekli olarak sağlık ve şiddet kelimelerinin yan yana ifade edilmesinden daha üzücü ne olabilir ki?

​Sağlık çalışanları, sağlık ta şiddet başta olmak üzere, çalışma şartlarının ağırlığı ve sağlık çalışanlarımızın üzerindeki psikolojik baskı ile sağlık çalışanlarımız bitme noktasına gelmişken sağlık hizmeti sunan sağlık çalışanlarımıza sürekli uygulanan şiddet için bu güne dek hiç bir tedbirin alınmamış olması oldukça üzücüdür.

​Sağlık hizmeti sunarken, ne zaman şiddete uğrayacağız, korkusuyla, endişesiyle hizmet vermeye çalışmanın psikolojisini anlatmak mümkün değildir. Maalesef sağlıkta şiddet sağlık çalışanlarımızın çalışma şevkini elinden almış, moral ve motivasyonunu da bitirmiştir.

asd

​Sağlıkta şiddetle mücadele etmeyenler, gerekli tedbirleri almayanlar, sağlıkta şiddeti bilmem, görmem, duymam diyerek üç maymunu oynayanlar, maalesef bu gün sağlıkta şiddetin adeta meşru hale gelmesine sebep olmuşlardır.

Onlarca, yüzlerce, Sağlık çalışanımız hemen her gün hakarete, küfre maruz kalıyorken görevleri başında katledilmelerini izah etmek için ne kelimeler ne cümleler yeter.

Bunca olumsuzluğa rağmen sağlıkta şiddetle ilgili ne bir düzenleme yapılıyor? Ne de, bir tedbir alınıyor? Çözüm üretmesi gereken makamlar, sağlıkta şiddetin arttığıyla ilgili istatistikler yayınlıyor ve sadece seyrediyorlar. Sağlık çalışanlarına şiddeti önlemenin yolu, tweet atmak değildir. Yada ülke genelinde yetkili olup ta, etkili olmayan sendikaların yaptığı gibi tweet etkinlikleri yapmakta değildir. Sağlık çalışanlarına uygulanan şiddeti önlemenin yolu üzüntü belirtmek, geçmiş olsun dileklerinde bulunmakta değildir.

Sağlık çalışanları dayak yiyor seyrediyorsunuz. Sağlık çalışanları kamu hastanelerinden istifa ediyor seyrediyorsunuz. Sağlık çalışanları yurt dışına çalışmak için gidiyor seyrediyorsunuz. Tüm bunlar yetmiyormuş gibi, sağlık çalışanları katlediliyor yine seyrediyorsunuz.

Artık yeter. Seyretmeyi bırakın. Etkin yasalar çıkarın. Mesela; şiddet uygulayan vatandaş sağlık hizmetini ücretli alsın. Mesela sağlıkta şiddet uygulayan 3 gün nezarette kalsın. Suçluluğu kesinleşen vatandaşın cezasına HGB (hükmün geri bırakılması) uygulanmasın.

Biliniz ki; yaklaşık 20 yıldır tüm uyarılara rağmen sağlıkta şiddet ile ilgili tedbir almayanlarda, sağlıkta şiddetten sorumludurlar.