Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İzmir Şubesi'nin çağrısıyla bir araya gelen sağlık örgütleri, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü'nün SES üyesi sağlık emekçileri Günseli Uğur ve Arzu Sert'i açığa almasını protesto etti. Konak Kemeraltı Çarşısı girişinde düzenlenen açıklamaya sağlık emekçilerinin yanı sıra DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, KESK Genel Merkez yöneticileri, İzmir Tabip Odası yöneticileri, çeşitli siyasi parti temsilcileri ile HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay da katıldı.

"Sendikal faaliyetler cezalandırılamaz" yazılı pankart ile "Covid 19 meslek hastalığıdır" ve "Sendikaya üye olmak suç değildir" yazılı dövizler taşınan açıklamada, sık sık "Hak hukuk adalet" ve "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz" sloganları atıldı. Açıklama öncesi yaşamını yitiren sağlık emekçileri için saygı duruşu yapıldı.

'HAKLARINI ÖDEYEMEYİZ DEDİLER, GÖRÜNEN O Kİ ÖDEYEMEYECEKLER'

Açıklamada konuşan İzmir Tabip Odası Sekreteri Seha Yüksel, hastanede ölen sağlık emekçileri için saygı duruşunda bulunan arkadaşlarının açığa alındığını ifade etti. Sendika hakkının anayasa ile güvence altına alındığının altını çizen Yüksel, "Sendikal faaliyetler haklarını arama mücadelesiydi. Bu mücadeleyi kaybettiğimiz sağlık emekçilerimiz ve adaletsiz dağıtımlardan dolayı yapıyorduk. Biz bunu Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na dayanarak yapıyorduk. Anayasa diyordu ki siz sendikal faaliyetlerde bulunabilirsiniz, fikirlerinizi anlatabilirsiniz. Arkadaşlarımız bunu yaptılar sürgün edildiler, açığa alındılar. Biz bunu kabul etmiyoruz. Hakkınızı ödeyemeyiz dediler, evet ödeyemediler, görünen o ki ödeyemeyecekler de..." diye konuştu.

'KAYYIMCI ZİHNİYETTİR'

HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay da "Biz ceza değil çözüm aramak durumundayız. Yaşam hakkını korumak zorundayız. Aşı adaletini ve herkesin aşıya erişimini sağlamalıyız. Sağlık emekçilerinin taleplerine ve önerilerine kulak vermeliyiz. Bu sürgünler kabul edilemez. Bu kayyımcı zihniyettir. Boğaziçi'de nasıl kayyım istemiyorsak, Dokuz Eylül Üniversitesi'nde de kayyım istemiyoruz. Sağlık emekçilerinin yanındayız" dedi.

'SÜRGÜN VE AÇIĞA ALMA KENDİ BECERİKSİZLİKLERİNİN İFADESİDİR'

SES Eşbaşkanı Hüsnü Yıldırım, pandeminin ne kadar düzensiz yönetildiğini bugün bir kez daha gördüklerini ifade ederek, "Pandeminin başından beri sendika olarak pandeminin nasıl yönetilmesi gerektiğini ve pandemide olmazsa olmazları ifade eden hem kamuoyuna hem de Sağlık Bakanlığı'na bir çok metin yazdık. Gelinen noktada pandeminin ne kadar düzensiz ne kadar saçma bir şekilde yönetildiğini bugün görmüş bulunuyoruz. Sendikamızın yaptığı eylem ve etkinliklere kendi beceriksizliklerini örtmek için gösterdikleri bu sürgün ve açığa alma politikaları kendilerinin yapamadıklarının, beceriksizliklerinin ifadesidir" ifadelerini kullandı.

'SENDİKA HAKKI ENGELLENEMEZ'

Kesk Genel Merkez Eş Başkanı Aysun Gezen, sağlık emekçilerinin pandemi başladığından beri kendi hayatlarını ortaya koyarak toplumun sağlığını korumak için uğraştıklarının altını çizerek şunları söyledi: "Bu uğurda kaybettikleri arkadaşlarını anmak istediler. Yaptıkları sadece bir dakikalık saygı duruşuydu. Sağlığı piyasalaştıranlar, sağlık emekçilerini güvencesizliğe sefalete mahkum edenler haklarını arayanlara karşı mücadele etmeye başladılar. Bizler bugün ne istediğimizin bir kez daha altını çiziyoruz. Sağlık hizmeti bir bütündür parçalanamaz. Bu hizmet içerisinde yer alan tüm emekçiler eşit öznedir. Hepsinin insanca çalışma koşullarının sağlanmasına, insanca ücrete hakkı vardır. Sayılarla oynamayı bırakıp gerçek önlemler alırsanız sağlık çalışanlarının hayatını da korursunuz haklarını da geliştirirsiniz. Günseli arkadaşımız da Arzu arkadaşımız da yalnız değildir. Sendika hakkı engellenemez."

AÇIĞA ALINAN UĞUR: HAKLI TALEPLERDİ

Açığa alınan Günseli Uğur ise sendika üye ve yöneticileri olarak haklarını aradıklarını vurgulayarak, "Bir sendika örgütlü olduğu alanda tüm çalışanların sorunlarını ifade etmeli ve hak arama mücadelesinde öncü olmalı, kendi çatısı altında diğer örgütlerle beraber bir araya gelerek bu mücadeleyi yükseltmelidir. Bizler bunu yaptık. Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi çalışanları dedi ki çok yoruluyoruz. Sağlık emekçileri tükeniyoruz diyor. Bunu söyledik. Haklarımızı söyledik. Bunları hepsi çok meşru çok haklı taleplerdi. Bizler suç işlemedik. Sağlık emekçilerinin yaşadığı sorunlara sahip çıkmak bu mücadeleyi yükseltmek için unvan kadro ayrımı yapmadan bir araya gelmeye çalıştık. Bundan sonra da mücadelemize devam edeceğiz" diye konuştu. 

Gazete Duvar