Tekirdağ Devlet hastanesinde 2006 yılında kurulan eski bir ışın tedavi cihazı ile halk yalan yanlış tedavi edilmesine halen göz yumulmaktadır. Bu duruma istinaden Namık Kemal Üniversitesi Hastanesi 4 tane ihale yapmıştır. 27.06.2018 ( İhale numarası : 2018/246671 ) ve 13.08.2018 ( İhale numarası : 2018/327742 ) tarihlerinde ihaleler yapılmış ve hiçbir firma teklif vermemiştir. 31.07.2019 ( İhale numarası : 2019/288866 ) ihaleye 2 firma teklif vermesine rağmen İstanbul’daki ÖZEL HASTANELERİN, Tekirdağ Şehir Hastanesi ve Trakya Üniversitesi’nin baskıları ile Kamu İhale Kurumu tarafından iptal ettirildiği iddia ediliyor. 02.12.2019 ( İhale numarası : 2019/518317 ) tarihinde yapılan ihalede ise yine iki yatırımcı firma teklif vermesine rağmen bu kez de Hastane yönetimi tarafından ihale komisyonuna baskı yapıldığı için iptal edildiği iddia edildi.

31.07.2019 ve 02.12.2019 tarihlerinde yapılan ihaleler ile Tekirdağ’a SON TEKNOLOJİK cihazlar alınmasına neden engel oldular? İstanbul’daki ÖZEL HASTANELERİN, Tekirdağ Şehir Hastanesi ve Trakya Üniversitesi’nin baskıları ile ihaleleri neye istinaden ne amaçlar ile nereye hizmet ederek iptal ettirildiği iddia edildi. Hastane yönetiminin istediği (Yandaş firma ya da firmalar) ihaleye dahil olmadığı için mi ihale iptal ettirildi ?

Sonuç olarak ışın tedavisi bölümü ise 2,5 senedir hala kurulamadı. Bu konunun sorumluluk sahibi olan yetkililerin umurunda bile olmadığı gözlemlenirken “ Meclis Başkanımız Mustafa Şentop Hocamızın ” şehrine yakışmamıştır. Hastane yönetimi sayesinde “ Tekirdağ Kanser Başkenti ” haline geldiğinin farkında bile değiller.

Radyoterapi Nedir?

Radyoterapi (ışın tedavisi) iyonize radyasyonun kullanılarak kanser hastalığının tedavi edilmesi anlamına gelir. Radyoterapi ile verilen yüksek dozdaki radyasyon, kanserli hücreleri öldürebilir ve bölünüp çoğalmalarını engelleyebilir. Radyoterapi, normal hücrelere göre çok daha hızlı büyüyüp, çoğalan kanser hücreleri üzerinde oldukça etkilidir.

Kanser tedavisinde %60 oranında yeri bulunan radyoterapide günümüzde hedefe yönelik tedavi yaklaşımı uygulanmaktadır. Radyoterapi sırasında tümörlü alan belirlenerek, ışınlar daha yüksek dozda ve yalnızca kanserli hücreye gönderilir. Radyoterapi bölgesel bir tedavi olduğu için günlük 15-20 dakikalık seanslar sonrası hasta rutin hayatına devam edebilir.

Radyoterapiile sadece hastanın etkin bir şekilde tedavi edilmesi değil aynı zamanda tedavi sonrası kaliteli bir yaşam sürmesi de hedeflenmektedir. Bu nedenle radyoterapi uygulamalarında geçmişte kanserli dokuyu tamamen yok etmek için çok geniş bir alanı kapsayan ışınlama tekniklerinin yerini artık tümörün çevresinin tamamen saran ve yalnızca kanserli bölgeyi hedef alan tedaviler almıştır. Böylece sağlıklı dokular daha çok korunabilmekte, çok yüksek ışın kullanılabildiği için de tümör daha yüksek oranda kontrol altına alınabilmektedir. Normal dokuyu tamamen radyasyondan korumak gibi bir durum söz konusu olmasa da dokuların tolerans dozlarını aşmayacak şekilde bir ışınlama ile konfor sağlanmaktadır.

Medikal Onkoloji Bölümü’nden sorumlu Doç. Dr. Tarkan Yetişyiğit’in hastaneden ayrıldı. Kemoterapi tedavisi gören hasta yoğunluğu günde 100-120 hasta mağdur.

Nükleer Tıp bölümünün hala kurulamaması : Kanserin tanı ve evrelemesinde kullanılan Pozitron Emisyon Tomografisi (PET-CT) cihazı neden Namık Kemal Üniversitesi Hastanesi’ne halen kurulamamıştır ya da kurulmamıştır? Kanserin ilk teşhisi, evrelenmesi, yaygınlığının belirlenmesi ve doğru bir tedavi planı çıkarılması için tüm aşamalar PET/CT cihazı ile gerçekleştirilmektedir. PET/CT ile kanser haritası çıkarılarak, hastalıkla etkin bir mücadele sağlanmaktadır. Tekirdağ halkı, kanser tedavisinde bu kadar önemli olan cihazdan neden yoksun bırakılmaktadır? Tekirdağ’da yaşayan kanser hastaları PET çekimi için İstanbul’daki ÖZEL HASTANELERE ve Edirne’deki Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edilmektedir. 31.07.2019 tarihinde ihale edilmesine rağmen 1 tane bile firma gelmemesi kadroların olmamasından dolayı mı?