Sağlık Bakanlığı tarafından basında çıkan iddialar üzerine bir açıklama yapılarak, Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesinin idari ve mali yönden İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesine bağlanacağı yönündeki iddiaların gerçek olmadığı vurgulandı.

Açıklamada, "Bakanlığımızca bu yönde alınmış bir karar bulunmamaktadır. Hastane gerek insan kaynağı gerek tıbbi donanım yönünden güçlendirilerek sağlık hizmet sunumuna devam edecektir." ifadelerine yer verildi.

NE OLMUŞTU?

Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi çalışanları, hastanelerinin İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesine bağlanmasına karşı çıkmışlar,  hastanelerinin bir ihtisas hastanesi olduğunu, bunu genel hizmetleri yürüten bir hastaneye bağlanmasının, ihtisaslaşmayı olumsuz etkileyeceğini, bunun da halka sunulacak sağlık hizmetini aksatacağını iddia etmişlerdi. 

Hastane çalışanları yine hastanelerinin tüberküloz tedavisi yapan 4 eğitim hastanesinden birisi olduğunu, bu birleşme gerçekleşirse, tedavilerde aksamaların yaşanacağını bildirerek, köklü, kurumsal kültürü olan hastanede, akciğer hastalıkları araştırmalarını kesintiye uğratacaklarını dile getirerek, ortaya atılan birleşme haberlerine tepki göstermişlerdi.

YEDİKULE Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi çalışanları, hastanelerinin İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne bağlanacağı yönündeki haberlerin ardından, hastane çalışanları bu durumu protesto için hastane bahçesinde toplandı. Ancak Sağlık Bakanlığı'ndan gelen "hastanenin bir başka hastaneye bağlanmayacağı" haberi üzerine sevinerek işlerine döndüler.

Hastane çalışanları bugün ellerinde "Yedikule Göğüs bir markadır vazgeçilemez'", "Yedikule'ne sahip çık", "Tüm dünyaya örnekken sıradanlaşmak niye?", "Astım hastasının nefesi", "Bir şiir, bir aşk, bir nefestir Yedikule", "Bu hastane senin nefesin oldu, hadi sen de onun sesi ol" yazılı dövizlerle hastane bahçesinde protesto için toplandılar. Ancak Sağlık Bakanlığı'dan "hastanelerinin bir başka hastaneye bağlanmayacağı"yönünde kendilerine ulaşan haberle sevindiler. Sağlık Bakanlığı'nca yapılan açıklamada, "Medyada, Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin idari ve mali yönden İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne bağlanacağı" yönünde yer alan haberler gerçeği yansıtmamaktadır. Bakanlığımızca bu yönde alınmış bir karar bulunmamaktadır. Hastane gerek insan kaynağı gerek tıbbi donanım yönünden güçlendirilerek sağlık hizmet sunumuna devam edecektir." denildi.

Burada bir açıklama yaparak yaşanan süreci değerlendiren Göğüs Hastalıkları Uzmanı Eğitim Görevlisi Dr. Murat Kıyık, şunları söyledi:

"'Yılda 550 bin poliklinik ve acil hasta sayısı olan, pek çok ileri girişimsel işlemlerin yapıldığı ve ileri ameliyat tekniklerinin uygulandığı, Avrupa ve Türkiye'de pek çok hekimin yetiştirilmesinde ön ayak olan hastanemizin bir başka kuruma bağlanması tüm hastane çalışanlarının ve bu işte duyarlı olanların hepsinin canını sıkmıştı. Onun için burada toplandık, buna karşı durmak için. Fakat bakanlığımızın açıkladığı son bir genelge ile bu birleşmenin durdurulduğunu öğrendik ve bu müjdeyle geldik. Ama yine de biz haklı mücadelemizin arkasındayız, bundan sonra hastanemizin başka bir hastaneye bağlanma durumunda yine aynı mücadeleyi vereceğiz. Dokuz aydır hastanemize başhekim atanmaması ve başka bir hastanenin başhekimi tarafından yedek olarak atanan başhekim tarafından idare edilmesi sonucunda bu sürece gelmiş durumdayız. Biz hastanemize sahip çıkmak istiyoruz ve bu sürecin tekrar yaşanmasına izin vermeyeceğimizi burada bildirmek istiyoruz. Hastanemizin başka bir hastaneye bağlanması buradaki bütün çalışanların motivasyonunu düzenini bozar bir. İkincisi; hastalarımızın sağlık hizmeti almasında ciddi kalite düşüklüğüne yol açar. Düşünün ki, idare başka bir hastanede, siz buradaki bir sorunu gideceksiniz başka bir hastanenin idaresi ile konuşmak isteyeceksiniz. Bu başhekim aynı zamanda üç hastaneye bakıyor. Bizim hastanemize günde bir saat zaman ayırabiliyor ve bu zaman bize yetmiyor. Biz gittikçe büyüyen bir hastaneyiz, gittikçe büyüyen artan bir hasta potansiyelimiz var. Hastanede çözümsüzlükler artmaya motivasyon düşüklüğü bozulmaya ve hastanemizden doktor ve çalışanlar tarafından ayrılma istekleri başlamıştı. Bunlar ciddi boyutlara ulaşmıştı, bir buna bir dur demek zorundayız.'

LÜTFEN NEFESİMİ BENDEN ALMAYIN

Bu hastanede tedavisine devam edilen hastalardan Hülya Güneş, şöyle konuştu:

'Uzun zamandır burada tedavi görüyorum. İlk akciğer naklimi burada oldum. Önce doktorlarımızı elimizden aldılar, şimdi de hastaneyi almaya çalışıyorlar. En azından nefesimi almasınlar benim. Benim burada gidebileceğim başka hastane yok. Hastanemizi elimizden almasınlar. Bu hastaneden başka nereye gidebilirim ki artık. Beni anlayabilecek göğüs hastalıklarında ancak bu hastane var. Benim elim, ayağım, kolum ve benden başka bir çok kişinin eli, ayağı, kolu. İkinci naklimi bekliyorum, organ bağışına da lütfen daha duyarlı olalım. Organ bağışı demek hayat demek, hayat demek nefes demek, nefes demek bu hastane demek. O yüzden hastanemizi elimizden almayın" diye konuştu.

Hastane çalışanları daha sonra görevlerinin başına döndüler.