Türkiye'de sağlık çalışanları koronavirüsün (Covid-19) görüldüğü 11 Mart tarihinden bu yana salgınla mücadele ediyor. Türkiye Kamu-Sen ve Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, 29 bin 865 sağlık çalışanının virüse yakalandığını, 52 kişinin de hayatını kaybettiğini söyleyerek, "Bu rakamlar sağlık çalışanlarının nasıl bir fedakârlıkla çalıştığını anlatmaya yeterli. Sağlık çalışanları, kendi hayatlarını hiçe sayarak gösterdikleri fedakarlıkla ve ailelerinden aylarca uzak kalarak yaptıkları hizmetle tarihe geçtiler" dedi.

"TAVANDAN EK ÖDEME ÇALIŞMA HAYATINDA HUZURU ZEDELEYEN BİR DÜZENLEME"

Kahveci, salgın sürecinde destan yazan sağlık çalışanlarının temel talepleri ve kronikleşen sorunları için hiçbir adım atılmadığını ve mağduriyetlerinin devam ettiğini belirterek, taleplerini şu sözlerle dile getirdi:

"İlk olarak 3 aylık bir ek ödeme ile karşılaştık. Tavandan ek ödeme düzenlemesi, eksiklikler, yanlışlıklar ve çalışanın emeğinin sıkıştırılmasıyla adaletsiz, çalışma hayatında huzuru zedeleyen bir düzenleme olarak kaldı. Yine aynı düzende ısrar ediliyor. Filyasyon kahramanları aile hekimliği çalışanlarına belli bir ek ücret ödenecek ancak burada da benzer bir ayrımcılık söz konusu. Risk bütün sağlık çalışanları için varken, böyle bir ayrımcılığı kabul etmek mümkün değildir. Hastanelerde sağlık çalışanlarına ek ödeme yetersiz, temizlik biriminde çalışanlara, memura, teknisyene ek ödeme maalesef yok. Üniversite mezunu ile lise mezunu arasında da çok ciddi fark var. Aile hekimliğinde de ayrımcılık söz konusu. Covid'li hasta az veya çok diye bir ayrım olamaz, herkes riske maruz kalıyor."

"EK ÖDEME DEĞİL TEK ÖDEME İSTİYORUZ"

Salgının artış gösterdiği bu günlerde sağlık çalışanlarının fedakarca görevlerinin başında ama mutsuz olduklarını dile getiren Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sağlık çalışanları yorgun, kırgın ve kızgınlar. Fedakarlıklarının karşılığında hakları verilmediği gibi hak etmedikleri bir muameleyle de karşı karşıyalar. Çalışanlar kronikleşen sorunlarının çözülmesi yerine ek ödemenin tekrar ettirilmesi karşısında öfkeliler. Bizim isteğimiz; sağlık çalışanlarının beklediği adaletli bir şekilde ücretlerinde artış yapılmasıdır. Ek ödeme değil tek ödeme istiyoruz. Onu da maaşa zam olarak talep ediyoruz. Ancak böylelikle gerçek anlamda bir iyileştirmeden söz etmek mümkün olur. Virüsle mücadele eden kahramanların başka sorunlarla boğuşmaları sona ermelidir."

Türkiye Kamu-Sen ve Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci

"KORONADAN HAYATINI KAYBEDEN TÜM SAĞLIK ÇALIŞANLARI ŞEHİT KABUL EDİLMELİ"

Sağlık çalışanlarının haklarının iyileştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Kahveci, taleplerini şöyle sıraladı:

- Maaşlara acilen zam yapılmalı, ücretler iyileştirilmelidir. Bu iyileştirme sağlık kurum ve kuruluşlarında görevli tüm çalışanları kapsamalı ve herhangi bir ayrıma gidilmemelidir.

- Döner sermaye sorununa sosyal taraflarla görüşülerek makul bir düzeyde çözüm üretilmelidir.

- Söz verilen 3600 ek gösterge düzenlemesi bir an önce hayata geçirilmelidir.

- Süresiz sözleşmelilere, 3+1 süreli sözleşmelilere, vekil ebe hemşireler ile kamu dışı aile sağlığı çalışanlarına kadro verilmeli 4/A dışındaki tüm istihdam modelleri kamuda terk edilmelidir.

- Koronavirüse yakalanan sağlık çalışanlarının sayısı göz önüne alındığında makul bir yıpranma payının hayata geçmesi zorunluluktur. Mevcut yıpranma payı düzenlemesi çalışanlar lehine acilen revize edilmelidir.

- Salgınla mücadele sürecinde hayatını kaybeden sağlık çalışanları başta olmak üzere görev esnasında hayatını kaybeden tüm sağlık çalışanları yasal olarak şehit kabul edilmelidir. Bu çağrımız karşılıksız kalmamalı, yöneticiler sağlık çalışanları için üzerlerine düşeni yapmalıdır.

- Kreş gibi sosyal imkanlardan sağlık çalışanlarının yararlanması için düzenlemeler yapılmalı, her hastaneye mutlaka bir kreş açılmalıdır.

- İş yükünü azaltmak için istihdam artırılmalı, atama bekleyen genç arkadaşlarımızın sesine kulak verilmelidir.
Hastanelerden aile hekimliklerine, sözleşmelilerden hizmetlilerimize, doktorumuzdan sağlık memuruna her çalışanın ortak sorunları olduğu gibi hayata geçmesi zaruri talepleri de vardır. Gayretimiz ve mücadelemiz bunların gerçekleşmesi içindir. Umut ediyoruz ki sağlık çalışanlarının sorunlarına ve taleplerine bakış açısı değişir. Meseleler kulak arkası edilmez, çalışanın aleyhine değil lehine olan düzenlemeler hayata geçer."