Türkiye güçlü sağlık altyapısı ve 1 milyon 100 bini aşan sağlık çalışanının özverili çabaları ile koronavirüsle mücadelede destan yazdı. Sağlık ocaklarından, devlet hastanelerine, özel hastanelerden, tıp fakültelerine kadar tüm kuruluşlar mücadeleye büyük katkı sağladı. Mücadelede bir adım öne çıkan kuruluşlardan birisisi de Türkiye'nin sağlık geleneğinin temel taşlarından olan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi oldu. Son 1 ayda sağlık hizmetlerine aksatmadan devam ederek 42 binin üzerinde hastaya bakan fakülte, buna ek olarak Kovid-19'la mücadelenin de beyni oldu. Cerrahpaşa'da şimdiye dek Kovid-19 şüphesiyle gelen 2 bin 246 kişi tetkik edildi, bunlardan 727 Kovid-19 hastası takip ve tedavi etti. Hastaların 632'si servislerde, 95'i ise yoğun bakım ünitelerinde tedavi gördü. Çoğunluğu yaşlı ve kronik hastalığı olanlardan oluşan 46 kişi burada yaşamını yitirirken 500'den fazla hasta ise tedavi edilerek evlerine uğurlandı. Kapalı kapılar ardında bir insanı daha hayata döndürmek için canla başla mücadele veren sağlık kuruluşu, kapılarını Yeni Şafak'a açtı.

İLK ADIMDA NE YAPILIYOR?

Kampüse adımımızı atar atmaz karşımıza Kovid-19 hastaları için oluşturulan 'İlk Başvuru Polikliniği' çıkıyor. Aynı binanın hemen yan tarafındaki girişte ise, Kovid-19 şüphesiyle hastaneye başvuran sağlık çalışanları için ayrılan ayrı bir bölüm var. Vatandaşlar hastaneye acil servisten başvursa bile bu bölümlere yönlendiriliyor. Kaydı yapılan hastalara ilk olarak fiziksel muayene yapılıyor. Hastanın şikayetleri dinleniyor. Muayene bulgularına göre kan testi, boğazdan sürüntü örneklerinin alınması, bilgisayarlı tomografi ve akciğer filmi çekilmesi gibi işlemler yapılıyor. Koronavirüs kaptığı belirlenen hastalar, durumları incelenerek ya hastaneye yatırılıyor ya da evlerine gönderiliyor. Eve gönderilen hastalara, kendilerini 14 gün boyunca nasıl izole edebilecekleri detaylı şekilde anlatılıyor. Şikayetler artarsa hastaneye gelmeleri önerilen hastaların aile bireyleri de yakın takibe alınıyor. Evde bulunan vatandaşlar aranarak durum hakkında bilgilendiriliyor. En yakın sağlık kuruluşuna giderek şikayeti olmasa bile test yaptırmaları isteniyor.

EŞYALAR İYİLİK DÜKKANI'NDA

Test sonucu pozitif olan ve klinik tablosu iyi olmayan hastaların ise yatışı yapılıyor. Yerleşkedeki Cerrahi Monoblok binası içinde yer alan Kovid-19 servislerine gelen kişilerin ateşleri kapıdan girerken güvenlik görevlilerince ölçülüyor. Her katın ayrı ayrı Kovid-19 vakalarına ayrıldığı devasa binada, sosyal mesafeyi hatırlatan uyarı levhaları asılmış. Yatışı yapılan hastalara lazım olan tüm malzemeler 'İyilik Dükkanı' adı verilen bir organizasyonla sağlanıyor. Hayırsever vatandaşlar Cerrahpaşa'ya kıyafet, diş fırçası-macunu, terlik, havlu gibi kişisel eşyalar bağışlıyor. Hastalar da bunları kullanıyor. Hastaneye yatan hastaların gereken tüm bakımıyla hemşire ve hastabakıcılar ilgileniyor. Bu süreçte öncelikli hedef, 'hastaları yoğun bakıma değil, evine göndermek!'

KRİTİK ADIM: PRON POZİSYONU

Yatan hastaların ateş, nabız ve tansiyonlarının yanısıra oksijen saturasyonlarına da düzenli olarak bakılıyor. Oksijen sorunu yaşayan hastalara oksijen takviyesi yapılıyor. 'Pron pozisyonu' adı verilen bir yöntem, bu süreçte hastaların imdadına yetişiyor. Özellikle oksijen oranı kötüleşen hastalar pron vaziyette (yüzü koyun) yatırılarak akciğerlerin havalandırılması sağlanıyor. Gereken tedaviye yanıt vermeyen hastalar yoğun bakıma kaldırılıyor. Burada 24 saat kesintisiz şekilde pron yatışları sağlanıyor. Aktif ilaç ve oksijen tedavisinin yanısıra bazı hastalar durumlarına göre entübe de ediliyor.

Sayı azalıyor

Kovid-19 servislerindeki hastaların ortalama 7.4 gün hastanede yattığını aktaran Prof. Sait Gönen, "Hastaların yoğun bakım ünitelerinde ortalama yatış günü 11.3 olarak tespit edildi. Bu durum çocuk yoğun bakım ünitesinde 4.6 gün. Vakanın üzerinden 42 gün geçti, bu süreçte fakültemize 45 bin 784 hasta müracaat ederken, bu sayının 2 in 246'sı Kovid-19 şikayetleriyle başvuru yaptı" şeklinde bilgi verdi. İlk başta hastaneye başvuran hastaların büyük oranda yaşlılardan oluştuğuna işaret eden Gönen, şunları söyledi: "65 yaş üstü sokağa çıkma yasağından 1 hafta sonra yaşlı hasta popülasyonunda azalma yaşandı. Bu kez orta yaş ve genç nüfusun başvurularını almaya başladık. Yasağın erken uygulanması faydalı oldu. Hastalarda yoğunlaşma başlayınca her gün bir servisi Kovid-19 servisine dönüştürdük. Cerrahi Monoblok binasını salgın hastalarına tahsis ettik. Şu ana kadar 17 servis Kovid-19 hastalarının bakımıyla ilgileniyor. 220'nin üzerinde hasta yatıyordu. Hasta taburcu etsek de sabaha kadar boş yataklar doluyordu. Bu sayı artık 180-190'a düşmeye başladı. Özellikle son 1 haftadır hasta sayısının stabil olduğunu gözüyoruz. Şu anda yoğun bakımlar da dahil olmak üzere 150 hasta yatıyor. Bu noktaya 220'lerden geldik. Müracaatlarda da azalma var."

Mazimizde mücadele var

Cerrahpaşa'nın salgınlarla ilgili ciddi bir mazisi olduğunu belirten Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sait Gönen, "1983 yılında İstanbul'da yaşanan kolera salgınında da Cerrahpaşa önemli bir merkez oldu. Yerleşkemizdeki Takiyüddin Paşa Konağı o dönem konak sahipleri tarafından hastalara tahsis edildi. Koleralı hastalara bu alanlar yetmeyince, hastanenin bahçesine sahra hastanesi kuruldu. 1911 yılındaki kolera salgınında da önemli görevler üstlenen Cerrahpaşa'nın mazisinde salgınlarla ilgili önemli bir altyapı var" dedi. Korona ile savaş için süratle organize olduklarını kaydeden Prof. Gönen, "Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık. Hastalık hepimiz için yeniydi ve tahribat boyutunu henüz çok iyi bilmiyorduk. 15 Mart'ta yönetim kademeleri biraraya gelerek bir Bilim Kurulu oluşturduk. Kurulumuz Sağlık Bakanlığı'nın Bilim Kurulu ile koordineli bir şekilde ilerlemeye başladı. Her sabah toplanarak, yapılan ve yapılması gereken tedavileri tartıştık. İlk günlerde Çin ve İtalyanların dramatik deneyimi vardı. Çin'deki ilaçların hastalar yoğun bakıma yatmadan önce başlanması noktasında bir karar oluştu. İlaç tedavisine erken başlayınca sürecin daha iyiye gittiğini düşünüyoruz. Bu sayede yoğun bakıma yatan hasta sayısı azaldı. Hasta yoğun bakıma yatsa bile, entübe olan hasta sayısında azalma gözlemledik" diye konuştu.

Alkışları görünce gözlerim yaşardı

Prof. Sait Gönen, Cerrahpaşa'da artık herkesin kullanır hale geldiği o sözü hatırlatıyor: "Evde duvara bakmak, yoğun bakım tavanına bakmaktan iyidir." Bir hekim havuzu oluşturup sırayda Kovid nöbeti tuttuklarını kaydeden Gönen, "Her serviste 2 asistan, 1 uzman bir hoca şeklinde nöbetleşe bir çalışma sistemi geliştirdik. Hemşirelerimiz, temizlik ve güvenlik elemanlarımız herkes taşın altına elini koydu. Bu süreçte 62 personelimiz Kovid-19 pozitif oldu ama çok şükür ağır geçirmediler" dedi. Salgın sürecinde hayatını kaybeden sağlık çalışanlarına da Allah'tan rahmet dileyen Gönen, kendisini duygulandıran olayı ise şöyle anlattı: "Bu süreçte beni en çok etkileyen şey, sağlık çalışanlarının her akşam istisnasız saat 9'da alkışlanması oldu. İlk akşam gözlerim yaşardı..."

Aybike Eroğlu