Akıl sağlığı yerinde olmayan kamu görevlilerine çözüm üretilmelidir

Kamu kurumlarında yaşanan sorunları ve çözüm önerilerini dilimizin döndüğü ve gücümüzün yettiği kadar anlatmaya çalışıyoruz. Önerilerimizden gecikmeyle de olsa bazılarının hayata geçirilmesi bizleri mutlu etmenin yanında diğer önerilerimizin de hayata geçebileceği yönünde ümitlendiriyor. Bu günkü yazımızda da akıl sağlığı yerinde olmayan ve engelli memurların durumlarını izah etmeye ve çözüm önerisi sunmaya çalışacağız.

Akıl sağlığı yerinde olmayanlar memur olabilirler mi?

657 sayılı Kanun'un 48'inci maddesinde yer alan memur olabilmek için gerekli olan genel şartlar arasında; 53'üncü madde hükümleri saklı kalmak kaydı ile görevini devamlı yapmasına engel olabilecek akıl hastalığı bulunmamak ifadesine yer verilmiştir. Daha önceki düzenlemede akıl sağlığı yerinde olmayanlar memur olamamaktaydı. Yani yapılan değişiklikle akıl sağlığı yerinde olmayanların memur olabilmelerinin önü açıldı.

Buna göre, akıl sağlı yerinde olmayanlar engelli memur olarak kamuya girebilirler. Aynı şekilde daha sonra akıl sağlığı bozulanlar da genel şartları taşımadığı gerekçesiyle memuriyetten atılamazlar ve engelli memur olarak görevlerine devam ederler. Ancak, mevzuatta özel bir düzenleme varsa bu durumda engelli duruma düşenlerin ilişikleri kesilmektedir.

Engelli memur alımında sözlü sınavı var mı?

Engellilerin devlet memurluğuna yerleştirilmeleri "Engelli Kamu Personel Seçme Sınavı ve Engellilerin Devlet Memurluğuna Alınmaları Hakkında Yönetmelik" hükümlerine göre yapılmaktadır.

Bu yönetmeliğe göre doğuştan veya sonradan; bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yetenekleri bakımından engel oranının yüzde kırk veya üzerinde ve çalışabilir durumda olduğunu mevzuat hükümlerine göre alınacak sağlık kurulu raporu ile belgeleyenler engelli olarak tanımlanmaktadır.

Yine bu yönetmeliğe göre merkezi yerleştirme ile kamu kurum ve kuruluşlarına memur olarak yerleştirilen adaylara başkaca bir mülakat veya sınav yapılmamaktadır. Sadece adayların atama için gerekli şartları taşıyıp taşımadığı kontrol edilmektedir.

Dolayısıyla çok ciddi akıl veya vücut sağlığı problemleri olanlar da engelli memur olarak atanabilmektedir. Nitekim bu konularda kamu kurumlarında ciddi sorunlar yaşandığı bilinen bir gerçektir.

Elbette engelliler topluma kazandırılmalı, sosyalleşmeli ve memur olarak ta atanabilmelidir. Ancak, nitelikli kamu hizmetinin nitelikli kamu görevlileri eliyle yürütüldüğü de gözden kaçırılmamalıdır. Akıl sağlığı yerinde olmayan ve ne zaman hangi davranışı sergileyeceği bilinemeyen bir memurun kamu kurumuna nasıl bir zarar verdiği veya vereceği hayal dahi edilemez. Aynı şekilde hiçbir iş yaptırılamayacak bir kişinin engelli memur olarak atanması da hem engelliye hem de kamu kurumuna büyük sıkıntı oluşturacaktır. Önemli olan işe göre adam bulma sisteminin işletilmesidir.

Danıştay'ın yaklaşımı sorunu bütün boyutlarıyla ortaya koyuyor

Daha önce bu köşede yer verdiğimiz Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu 2020/50 E., 2020/1782 K. No.'lu Kararı ile akıl hastalığı olanların işledikleri disiplin suçlarının iptal edilecekleri belirtilmiştir. Bir nevi disiplin dokunulmazlığı oluşturulmuştur.

Kararın gerekçesinde yer alan; Akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilemeyeceği ifadeleri de düşündürücüdür. Kararda bu ifadeler yer alırken bu tür kişilerin nasıl oluyor da memuriyete devam ettiği tartışılmamıştır.

Yine benzer bir konuya Danıştay 12. Dairesi'nin 2020/3232 E., 2020/4095 K. No.'lu Kararı'nda rastlıyoruz. Bu Kararda, disiplin cezasına konu eylemlerin gerçekleştiği tarihte fiilinin sonuçlarını algılayamayacak derecede akıl hastalığına düçar olan memurun uzun yıllardır görev yaptığını görüyoruz.

Kararda, davacının 2002 yılından bu yana ve disiplin cezasına konu eylemlerin gerçekleştiği tarihte de fiilinin sonuçlarını algılayamayacak derecede akıl hastalığına düçar olduğu hususunun sağlık kurulu raporuyla tespit edildiği, bu durumda davacının kusurunu ortadan kaldıran bu durumu nedeniyle disiplin cezası ile cezalandırılmasının mümkün olmadığı anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Bu kararlarda yer alan hususların bir kamu kurumu açısından kabulü mümkün değildir. Yargı kararlarına bakıldığında memurun akıl sağlığı yerinde değilse yaptığı her eylem cezasız kalabilmektedir. Bir de yargı kararlarına yansımayan hususları dikkate aldığımızda konunun vahameti daha iyi anlaşılacaktır.

Kamu düzeni, kamu hizmeti ve iş güvencesi dengesi üzerinde düşünülmesi gerekiyor

Bazen çok büyük suçlar işleyen memurlar, aşırı iş güvencesi nedeniyle kamu düzenini adeta bozmaya zorlanmaktadır. Bazı kurumlarda adeta kurumun delisi haline gelmiş kişiler dahi oluşmuştur. Hatta zaman zaman almayı unuttuğu ilaçlar nedeniyle ortalığı birbirine katan birçok memur sağlık kontrolüne zorla götürülemediği için re'sen emekliye dahi sevk edilememektedir. Adeta kamu kurumları bu tür personellere katlanmak zorunda bırakılmıştır. Dolayısıyla kamu hizmetlerinde etkinliği sağlamak istiyorsak gerekli düzenlemeleri acilen yapmak zorundayız.

Özellikle de engelli memur alımdaki sorunlar biran önce masaya yatırılmalıdır. Engelli kardeşlerimizin sosyalleşmesi adına işe yerleştirmelerde yaşanan sorunlar kamu kurumlarını engelliler açısından yaşanmaz hale getirebilmektedir. Akıl sağlığı yerinde olmayan bir kişinin memur olarak yerleştirilmesinin ortaya çıkarabileceği sorunlar iyice düşünülmeden iş olsun mantığıyla yapılan atamalar telafisi imkansız zararlar oluşturabilmektedir.

Yine daha önce bu köşe yer verdiğimiz bir örneği de hatırlatmak isteriz. Yazımızda hizmetli olarak işe yerleştirilen engelli bir kişinin doğal ihtiyaçlarını dahi başkalarının yerine getirdiğini ifade etmiştik. Elbette engellileri istihdam edelim ve etmek zorundayız da ama bu konuda kılı kırk yarmadan yapılan atamalar hem engelli kardeşlerimize hem de kamu kurumlarına büyük zararlar verebilmektedir. Bu nedenle engelli memur yerleştirmelerinde kamera kayıtlı sözlü sınavlar mutlaka olmalı ve engellinin yapabileceği işe uygun atamalar yapılmalıdır.

Sonuç olarak, akıl sağlığı yerinde olmayanlara ve engellilere yönelik yapılacak düzenlemeler hem iktidarın hem de muhalefetin en kolay uzlaşacağı konular arasındadır. Zira ortak akılla makulde birleşmek hiç te zor olmasa gerektir. Yine bu konularda memur sendikalarının da gerekli desteği vereceğini düşünüyoruz.

Editör: Haber Merkezi