Bu zam oranının makul olup olmadığıyla ilgili bir değerlendirme yapabilmek için, 2017 yılındaki toplu sözleşmelere de bakılması gerekmektedir. 2017 yılı toplu sözleşmelerinde, Memur Sen, 2018 yılı için %10+6, 2019 yılı için ise %10+8 zam istemiş olmasına rağmen, görüşmelerin sonunda 2018 için yüzde 4+3,5, 2019 için ise yüzde 4+5 zam kararında mutabık kalınmıştır.

Memur Sen'in o dönem 2018 yılı için %16 zam isteyip %7,5 zamma, 2019 yılı için ise %18 zam isteyip %9 zamma imza atması oldukça eleştirilmişti. Yapılan değerlendirmelerde, beklentilerin çok yüksek tutulmasının yanlış olduğuna dikkat çekilmişti.

Bilindiği üzere, Merkez Bankası, faizlerdeki düşüş kararı sonrasında, 2020 enflasyon tahmini yüzde 8.2, 2021 enflasyon tahmini ise yüzde 5.4 olarak revize etmiştir.

Bu bağlamda, Memur Sen'in, artan enflasyon oranlarına rağmen, 2020 yılı için teklifini %15, 2021 yılı için ise %12 oranında tutmuş olması, memurlar tarafından çokça eleştirilse de yine de yüksek görünmektedir. Üstelik Memur Sen'in teklifinde oransal zamma ek olarak 200 TL taban aylığa zam ve büyümeden 2020 yılı için %3 refah payı istenmektedir. Sadece 200 TL'lik taban aylığa zammın yıllık maliyeti 10 milyar TL'ye yaklaşmaktadır. Bu oldukça yüksek bir kalemdir.

Memurlar.net'te, 1 Ağustos tarihinde uygulamadığımız ankette, ziyaretçilerin %88'i toplu sözleşme görüşmelerinden umutsuz olduğunu belirtmiştir. Bu sonucun ortaya çıkmasında, ülkenin içinde bulunduğu krizin önemli etkisi bulunmaktadır.

Bu bağlamda, enflasyon oranında bir zammın yerine, örneğin 3'er aylık enflasyonun 1 puan dahi üzerinde olsa bir refah payının elde edilmesi halinde, bunun önemli bir kazanım olacağını düşünüyoruz. Bakalım 2019 yılı toplu sözleşmeleri nasıl sonuçlanacak...

Bu yazının tüm hakları Memurlar.Net'e aittir. 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 36. maddesi uyarınca alıntılanamaz. Telif hakları saklı tutulmuş bu yazının alıntılanması halinde yasal takip yapılacaktır.

Editör: Haber Merkezi