Peki bir işçi kesintisiz olarak 24 saat çalışabilir mi/ İşte Yargıtay 22. Hukuk Dairesi'nin bu konuda verdiği emsal niteliğindeki kararın ayrıntıları:

   T.C.

YARGITAY

YİRMİİKİNCİ HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı, davalıya ait iş yerinde çalıştığını, muvazaalı olarak ... Anonim Ortaklığı ' ( ... ) na ait üretim sahalarında müteahhit firma elemanı olarak gösterildiğini, aynı işi yapan kadrolu çalışanlar ile arasında ücret farkı bulunduğunu, bu durumun kapsam içi personel yönetmeliğine aykırı olduğunu, ücrete dayalı tüm işçilik alacaklarının da noksan ödendiğini beyanla işyerinde uygulanmakta olan Yönetmeliğin 6. maddesi uyarınca yeni yevmiyesinin belirlenerek geriye doğru 5 yıllık işçilik alacaklarının ödenmesi gerektiğini belirterek müvekkilinin eksik ödenen ücret ve diğer işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalı, davacının kendi personeli olmadığını, davacının sendikaya üye olmadığını, taleplerinin haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece verilen ilk kararda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkemece verilen karar, Dairemizce; dosya içeriğine ve uyap ortamında yapılan sorgulamaya göre taraflar arasında işe iade davasının derdest olduğu anlaşılmakta olup davalılar arasındaki muvazaa olgusunun varlığının tespiti açısından ilgili dosyada verilecek kararın kesinleşmesi beklenmeli ve sonucuna göre muvazaanın varlığı kesinleşir ise davacının ücretinin tespiti ve buna bağlı fark alacakları ile ilave tediye alacağına hak kazanacağı, aksi halde hak kazanamayacağının değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirdiği, ayrıca davacının 18.12.2014 tarihinde sendikaya üye olduğu ve dosyada davalı işverene sendika üyeliğinin 12.01.2015 tarihinde bildirildiğinin anlaşıldığını, kural olarak sendikal haklardan işçilerin ancak üyeliklerinin bildirildiği tarihten itibaren faydalanabileceklerini, davacının ister muvazaalı çalıştırılsın isterse sonradan kadroya alınsın Kök Ücret Yönergesi 1. maddesine göre ancak sendikalı olması halinde bu hükümlerden yararlanabileceğinin, kaldı ki Kök Ücret Yönetmeliği olmasa dahi yine sendikalı olmadan Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinden yararlanma imkanının bulunmadığının mahkemece değerlendirilmediğini, mahkemece bu yönde bir araştırma ve değerlendirme yapılmadığından eksik inceleme ile verilen kararın hatalı olduğunu, yapılacak işin; yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda araştırma yapılarak denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre bir karar vermekten ibaret olduğu belirtilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bozmaya uyulmakla, Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Temyiz:

Kararı taraflar vekilleri temyiz etmişlerdir.

Gerekçe:

Davacı, davalı işyerinde vardiyalı olarak bir hafta yirmi dört saat çalışıp bir hafta dinlendiğini iddia etmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda 2014 yılına kadar bir hafta aralıksız yirmi dört saat çalıştığı, bir hafta dinlendiği; 2014 yılı başından itibaren de bir hafta yirmi dört saat esasıyla çalışıp, iki hafta dinlendiği kabul edilerek fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil alacakları hesaplanarak hüküm altına alınmıştır. Dinlenen davacı tanıkları bir hafta aralıksız geceli gündüzlü yirmi dört saat çalıştıklarını belirtmişler ancak davalı tanıkları ise sahada dört personelin çalıştığı dönemde; iki personelin günde on iki saat çalıştığını, diğer iki personelin de bu zaman diliminde dinlendiğini belirtmişlerdir. Davacının günlük çalışma saati konusunda tanık beyanları arasında çelişki mevcut olup söz konusu çelişki giderilmeden davacının yirmi dört saat kesintisiz çalıştığı esasıyla hesaplama yapılması hatalıdır. Mahkemece yapılacak iş; tanıkların yeniden çağırılarak,davacının günlük çalışma sistemi belirlenerek sonucuna göre fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil alacakları hesaplanmalı, tanık beyanları arasındaki çelişki giderilerek karar verilmelidir.

Kabule göre de; 2014 yılı öncesi davacının bir hafta çalışıp bir hafta dinlendiği kabul edilmesine rağmen 2014 yılı öncesi için ulusal bayram genel tatil ücreti alacağının bu çalışma sistemine göre hesaplanmaması da hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 30.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.