İstanbul Üsküdar’da bir Aile Sağlığı Merkezinde sözleşmeli Aile Sağlığı Çalışanı olarak görev yapan Genel Sağlık-İş üyesi, Genel Sağlık-İş’in 27.01.2018 tarihinde gerçekleştirilen İstanbul 1. Olağan Genel Kurulu’nda İstanbul Şube Yönetim Kurulu Üyeliğine seçilmiştir. Kendisi Sendikamız Genel Sağlık-İş İstanbul Şube Hukuk ve TİS sekreteri olarak görevlendirilmiş olması nedeniyle 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunundan kaynaklanan haftada 1 günlük sendikal iznini kullanmıştır. Ancak ücret bordrosunu incelendiğinde haftada 1 gün olmak üzere; kullanmış olduğu izinlerin raporlu olarak değerlendirilmesi nedeniyle ücretinden kesinti yapıldığı görülmüştür.

Üyemizin Genel Sağlık-İş İstanbul Şube Hukuk ve TİS Sekreteri olması nedeniyle yasadan kaynaklanan sendikal iznini kullanması neticesinde ücretinde kesinti yapılmasına ilişkin hukuka aykırı işlemin iptali ve kesintilerin yasal faizi ile birlikte kendisine ödenmesi için Sendikamızca İstanbul İdare Mahkemesi’nde dava açılmıştır.  Yapılan yargılama sonucunda Mahkemece;

“4688 sayılı Kanunun 18.maddesinde; Sendika veya konfederasyonlar ilk genel kurula kadar sevk ve idare edecek yönetim kurulu üyeleri, genel kurulda yönetim kuruluna seçilenler ile sendika şube yönetim kurulu üyeleri seçildikleri tarihten itibaren durumlarını en geç otuz gün içinde kurumlarına yazılı olarak bildirirler. Söz konusu yöneticiler sendika tüzüğünde belirtilen hükümlere göre, ayrıca yazılı talepte bulunmaları halinde bu görevleri süresince aylıksız izinli sayılırlar. Talepte bulunmayanlar ise kurumlarındaki görevlerine devam ederler. İzine ayrılmayan yönetim kurulu üyeleri haftada bir gün kurumlarından izinli sayılırlar.” hükmü yer almıştır.

Olayda, İstanbul 1. Olağan Genel Kurulu’nda Şube Yönetim kurulu üyesi ve Şube Yönetim Kurulu toplantısında İstanbul Şube Hukuk ve TİS Sekreteri seçilen davacının bu faaliyetiyle sendikal faaliyet kapsamında ücretli izinli sayılması gerektiğinden, davacının yerine bir personel görevlendirilmesinin doğurduğu sonuçların davacıya yansıtılmasına olanak bulunmadığı sonucuna varıldığından, aksi yaklaşımla tesis olunan dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmamıştır.

Öte yandan, davacıya bu işlem nedeniyle yapılan kesintilerin yasal faiziyle ödenmesi gerekmektedir.”

Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Zekiye Bacaksız, mahkemenin kararında da belirtildiği üzere sendikal hakların kullanılmasının engellenmesinin 4688 sayılı yasaya ve Anayasa ile uluslararası sözleşmelere açıkça aykırı olduğunu ifade etti. Hukuksal bir kazanım olmasının yanında sendikal haklarının kullanımının engellenmesinin hukuka aykırılığının ortaya konulması bakımından bu kararı önemsediklerini ifade eden Genel Başkan Zekiye Bacaksız, “Bu karar tüm kamu sendikaları ve bunların üyeleri için örnek teşkil edecek bir karardır. Hukuka aykırı her işlemin karşısında olmaya devam edeceğiz. Mücadele birlikte olursa anlamlıdır. Tüm sağlık emekçilerini Sendikamız Genel Sağlık-İş çatısı altında mücadeleye davet ediyoruz. Bu vesileyle sendikamız hukuk müşavirleri Av. Abdullah Hızal, Av. Dr. Sevinç Arslan Hızal ve Av. Mehmet Öğet’e sendikal mücadelemize katkıları ve özverili çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum” diye konuştu.