T.C.
SAĞLIK BAKANLIĞI Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü
Konu : COVİD-19 Salgınında Analık İzninin Kullandırılması Hk.

ANKARA VALİLİĞİNE (İl Sağlık Müdürlüğü)
İlgi : 23/04/2020 tarihli ve 641.02.99-E.7277 sayılı yazınız.

İlgi yazıları ile –özetle-, “Müdürlüklerine bağlı Sağlık Tesislerinde görevli 32 nci haftasında "çalışabilir raporu" bulunan ve çalışma isteğini idarelerine bildiren hamile personelin normal şartlarda çalışmaya hazır olduğu; ancak, küresel salgın COVID-19 nedeniyle Bakanlığımız Merkez ve Taşra teşkilatında görev yapan personelin izinlerine yönelik Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün 18.03.2020 tarihli ve 962 sayılı Genelgesi ile idari izinli sayıldıkları; bu durumda idari izinli olduklarından doğum öncesi fiilen çalışılmayan sürelerin doğum sonrası analık izin süresine eklenip eklenmeyeceği hususunda” tereddüt hasıl olduğundan, Genel Müdürlüğümüz görüşü talep olunmakla keyfiyet tedkȋk edilmiştir.

Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “Mazeret izni” başlıklı (6111 sayılı Kanunla değişik) 104 üncü maddesinin (A) bendinde: "Kadın memura; doğumdan önce sekiz, doğumdan
sonra sekiz hafta olmak üzere toplam onaltı hafta süreyle analık izni verilir. Çoğul gebelik durumunda, doğum öncesi sekiz haftalık analık izni süresine iki hafta eklenir. Ancak beklenen doğum tarihinden sekiz hafta öncesine kadar sağlık durumunun çalışmaya uygun olduğunu tabip raporuyla belgeleyen kadın memur, isteği hâlinde doğumdan önceki üç haftaya kadar kurumunda çalışabilir. Bu durumda, doğum öncesinde bu rapora dayanarak fiilen çalıştığı süreler doğum sonrası analık izni süresine eklenir. Doğumun erken gerçekleşmesi sebebiyle, doğum öncesi analık izninin kullanılamayan bölümü de doğum sonrası analık izni süresine ilave edilir. (Ek cümle: 29/1/2016-6663/6 md.) Doğum öncesi analık izninin başlaması gereken tarihten önce gerçekleşen doğumlarda ise doğum tarihi ile analık izninin başlaması gereken tarih arasındaki süre doğum sonrası analık iznine ilave edilir. …" hükmü yer almaktadır.

Ayrıca, 13.04.2016 tarihli ve 29683 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 6 Seri No.lu Kamu Personeli Genel Tebliğinde, analık izninin kullanımında uygulama birliğini teminen yapılan açıklamalar arasında, A/3-a maddesinde, “Memur, sağlık durumunun çalışmaya uygun olduğunu tabip raporu ile belgelendirmesi kaydıyla, isteği üzerine beklenen doğum tarihinden önceki üç haftaya kadar
Kurumunda çalışabilir.” A/3-d maddesinde de, "Beklenen doğum tarihinden önceki üç haftaya kadar Kurumunda çalışabileceği tabip raporuyla onaylanan memurun bu süre içinde kanuni izinlerini (hastalık izni, mazeret izni, yıllık izin vb.) kullanması mümkündür. Ancak, bu kanuni izin süreleri doğum sonrası analık izni süresine ilave edilmeyecektir." açıklamalarına yer verilmiştir.

Mezkûr Kanun ve Tebliğ hükümleri gereği; kadın memurun her hal ve şartta beklenen doğum tarihinden önceki üç hafta içinde Kurumunda çalışması mümkün olmamakla birlikte, bu süreye kadar
sağlık durumunun çalışmaya uygun olduğuna dair tabip raporunu idareye ibraz ederek Kurumunda çalışmak istemesi halinde; doğumdan önce Kurumunda fiilen çalıştığı bu sürelerinin (tekil
gebeliklerde azami beş hafta, çoğul gebeliklerde azami yedi hafta) doğum sonrası analık izni süresine eklenmesi gerekmekte olup, bunların fiilen çalıştıkları sürede kullandıkları kanuni izinleri ile sağlık durumunun çalışmaya uygun olduğunu tabip raporu ile belgelendirmeden bu sürede Kurumunda çalışanların çalıştıkları süreleri doğum sonrası analık izni sürelerine eklenmesi mümkün olmayacaktır.

Öte yandan, COVİD-19 salgını ile mücadelenin kesintisiz, etkin bir şekilde sürdürülmesini teminen Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğünün
13.03.2020 tarihli ve 12385 sayılı yazıları ile mezkur salgınla etkin bir şekilde mücadele edebilmek amacıyla Bakanlığımız personeli hakkındaki uygulamanın Bakanlığımızca değerlendirilmesinin
talimatlandırılmasına binaen; Bakanlığımız Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 13.03.2020 tarihli ve 912 sayılı yazısı ile, yasal mazeret izinleri (evlilik, ölüm, analık, hastalık ve refakat) hariç Bakanlığımız merkez ve taşra teşkilatında çalışan bütün personelin, ikinci bir emre kadar yıllık izinleri durdurulmuş; akabinde, mezkur Genel Müdürlüğün 18.03.2020 tarihli ve 962 sayılı yazısı ile de, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğünün 13.03.2020 tarihli ve 12362 sayılı Genelgesine uygun olarak evvelce izinlere ilişkin yapılan düzenlemelere ilave olarak yapılan düzenlemenin 2 nci maddesinde, hamile olup da hali hazırda çalışan kadın memurların 12 gün idari izinli sayılmaları ve bilahare yıllık izin taleplerinin de karşılanması yoluna gidileceği belirtilmiştir.

Covid-19 salgını sebebiyle çalışma biçimine bakılmaksızın kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlara yönelik ilave tedbirler kapsamında, uzaktan çalışma, dönüşümlü çalışma gibi esnek
çalışma yöntemleri uygulanmasına cevaz veren 22.03.2020 tarihli ve 31076 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “2020/4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesinde de, “Bu Genelge kapsamında esnek çalışma yönteminden faydalananlar ile idari izinli sayılanlar bu sürede istihdamlarına esas görevlerini fiilen yerine getirmiş sayılırlar” denilmek sûretiyle idari izinli sayılmanın fiili çalışma yerine geçtiği vurgulanmış; “Daha önce, COVİD-19 kapsamında idari izinli sayılanlar, yeni bir karar verilinceye kadar idari izinli sayılmaya devam edecekler; yıllık veya mazeret izni kullanabilecekleri belirtilen çalışanlar da bu genelge kapsamında belirlenecek usul ve esaslar dȃhilinde idari izinli sayılabileceklerdir.” denilmek sûretiyle de daha önce idari izinli sayılanların yeni bir karar verilinceye kadar idari izinli sayılmalarına devam edileceği belirlenmiş olup, Bakanlığımız Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün 30.03.2020 tarihli ve 1047 sayılı yazısının 19 uncu maddesi ile de, personele, daha önceki genel yazılarla verilen izinlerin, önceki yazılar çerçevesinde kullandırılmasına devam olunacağı belirtilmiştir.

Görüldüğü üzere, Kanunda belirtilen mazeret izinlerinden olan analık iznini kullanmasına hak kazanıp kazanmadığına bakılmaksızın Covid-19 salgını sebebiyle tüm hamile kadın memurların idari
izinli sayılmalarına devam edilmektedir.

Bu durumda, 657 Sayılı Kanunun 104 üncü maddesinin (A) bendi uyarınca kadın memura kullandırılması gereken mazeret izinlerinden olan analık izninin yine Kanunda ve mezkur Tebliğde
öngörülen şekliyle, beklenen doğum tarihinden önceki üç haftaya kadar Kurumunda çalışmak isteyen ve bu süreye kadar sağlık durumunun çalışmaya uygun olduğuna dair tabip raporunu idareye ibraz eden memurun, doğumdan önce Kurumunda -COVİD-19 salgını sebebiyle hamile olması sebebiyle verilen/verilmekte olan idari izinlerin 2020/4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi doğrultusunda fiilen çalışma yerine sayılacağından- fiilen çalışmış sayıldığına tekabül eden (tekil gebeliklerde azami beş hafta, çoğul gebeliklerde azami yedi hafta) sürelerinin doğum sonrası analık izni süresine eklenmesi gerektiği değerlendirilmiştir.

Bilgilerini ve gereğinin buna göre ifasını rica ederim.
Av. Adem KESKİN
Genel Müdür

Resmi yazıyı indirmek için tıklayınız.