Vali beyin açıklaması şöyle:

Bizim bütün rakamımız 567 iken bunun içerisinde maalesef 137 sağlıkçımız var. Sağlıkçılarımız kendilerini koruyamadılar. Baştan bu tarafa, her tedbir alınmasına rağmen sağlıkçılarımız hastalarla diyaloglarla kendilerini korudular. Ancak birbirleriyle diyaloglarını korumadılar. Bugün en yüksek perdeden bütün yetkili arkadaşlarımızı uyardık. Bu bizim faturamızı ağırlaştıran bir olaydır. Normalde sağlık çalışanlarımızın bize getirdiği yük olmasaydı, belki de bu gün geri dönüşü konuşuyor olacaktık. Bu da gerçekten zor oldu.

Sağlıkçılarımızı biz misafirhanede misafir ettik. Devletimiz oturdu düşündü onlardan ücret almadı. Yemeklerinden de ücret almadı. Servisleri de sağlamaya çalıştık. Ama orada kendi aralarındaki ilişkilerinde yeteri kadar dikkatli olmadıkları için hem kendilerini hem de bizi sıkıntıya soktular.

Evet, sağlık müdürü Sayın Ertuğrul Bey, siz bir Hipokrat yemini etmiş birisi olarak, öncelikle hekim olarak hastalarınızdan ve yönetici olduğunuzda ise hem hastalarınızdan hem de birlikte çalıştığınız meslektaşlarınız hekimlerden, hemşirelerden, teknisyenlerden, teknikerlerden, özel güvenlikçilerden, paramediklerden, 112 acillerden ezcümle sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan eczacılardan, dişhekimlerinden sorumlusunuz sanıyorum?

Peki, Zonguldak valisi o talihsiz bir o kadar da akla izana sığmayan açıklamasını yaptığında neden ilk tepkiyi siz vermediniz? Benim emrimde çalışan insanlar böyle söylemleri hak etmiyorlar. Onlar bir can daha fazla kurtarmak için canla başla çalışıyorlar. Neden evlerine ocaklarına gidip dinlenemiyorlar diyemediniz?

Aslında sizde çok iyi biliyorsunuz ama nedendir bilmiyoruz sesiniz soluğunuz bir türlü çıkmadı. "Benim SAĞLIK EMEKÇİSİ çalışma arkadaşlarım hakkında kimse böyle konuşamaz. Onlar bunu zerre kadar hak etmiyorlar. Onlar canları dişlerine takarak gözlerini kırpmadan, gözlerini budaktan sakınmadan gecelerini gündüzlerine katarak gözleri kan çanağına dönmüş olduğu halde görevlerinin başındalar" neden diyemediniz?

Sizde çok iyi biliyorsunuz ki bu insanlar keyfi olarak hareket etmeyenler insanlar. Kimse keyfi olarak enfekte olmaz istemez. Kimsenin diline bu yönde pelesenk olmak istemez. Zonguldak Valisi Erdoğan Bektaş’a gelen çığ gibi tepkiler aynı zaman da size de gelmekte. Size gelen tepkilerin büyük bir çoğunluğunu ben Samsun adına söyleyeyim Sayın Zonguldak Sağlık İl Müdürü çalışanlarına sahip çıkmadığından kaynaklıydı. Bir kamu kurum amiri düşünün diyor Samsun’daki SAĞLIK EMEKÇİLERİ o kadar SAĞLIK EMEKÇİSİ içinde hiç mi takdiri hak edeni yoktu da Zonguldak Sağlık Müdürü, “Durun bakalım benim çalışma arkadaşlarımın hepsi birbirinden kahramandır. Hepsi de işinin erbabıdır. Hepsi de takdire şayan işleri yaptılar neden diyemedi?”

Ben bunları yazarken tamda bu sabah nöbetten çıkmış bir hemşirenin duygu ve düşüncelerini Zonguldak İl Sağlık Müdürü size aktarmak istiyorum.

Öncelikle hemşire arkadaşımızın paylaşımı şöyle:

Bir HEMŞİRE'den MEKTUP var...

"Zor ve yorucu geçen bir 24 saatlik nöbetten çıktım bugün sabah.Bir aydır pandemi servisinde pozitif hastalar için çalışıyorum. Beden sağlığımı da ruh sağlığımı da şu ana kadar çok güçlü tuttum.Nöbetlerimde öyle şeyler yaşadım ki meslek hayatım boyunca yaşamadığım farklı bir süreç bu süreç.İlk kez bugün sabah ağladım. İnsanların ne kadar korktuklarını ne kadar kaygılı olduklarını gördüm,onlara bazen abla bazen bir evlat bazen mesleğimin adı gibi kız kardeş olmaya çabaladım.Dün anladım ki hemşire demek hayat demekmiş,umut demekmiş, gerçekten kız kardeş olmak demekmiş.Genç bir kadın hastam " İyi ki varsınız siz bana umut oldunuz, lütfenkızmayın, ara ara sizi görmek istiyorum, hiç bir şikayetim yok, iyiyim ama ara ara sizi görmek istiyorum" dedi.Şunu anladım ki bu süreçte tedavi etmek sadece vital bulguların alıp, ilaçlarını verip invazif tedavilerini yapmak değilmiş. Onlara umut olmak, kız kardeş, abla, evlat olmakmış.Meslek hayatımın en duygusal anlarını yaşadım bugün sabah. Bu süreçte ilk defa ağladım.Bugünden sonra çok daha güçlü çok daha enerji dolu görevimi yapacağım.Çünkü insanlar bizden, gücü, güveni ve işte biz buradayız duruşunu görmek istiyorlar ve inanıyorum ki, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.Her şey çok güzel olacak!Kalın sağlıcakla, Sevgi ve saygılarımla. İyi ki varsınız iyi ki varız”

Bunu bir anne, bir abla, bir kız kardeş, bir kız, bir eş olan hemşire kaleme almış. Bu duygu ve düşünceler size kesinlikle uzak değildir. Nihayetinde bir yönetici de olsanız sizde Hipokrat yemini etmiş bir hekimsiniz Sağlık Ordusunun nefersiniz diye düşünüyorum.

Zonguldak valisi özür diledi dilemesine ama hiçbir sağlık emekçisi vali beyin özrü kalbimizdeki kırıkları tamir etmedi etmeyecek de diyerek halen tepkilerini dile getiriyorlar. Aynı tepkiler sizin için de Zonguldak Sağlık Müdürü…

Tam da yazıyı bitirmek üzere iken AHEF (Aile Hekimleri Federasyonu) bir açıklamayla ÖZÜR İLE TELAFİ EDİLEMEZ diye açıklama yapmış…

Umarım bir an önce SAĞLIK EMEKÇİLERİNİ hak ettikleri şekilde savunulurken görürüz, duyarız, okuruz ve izleriz.

Kaynak:samsunetikhaber.net

Valinin ‘Bize yük oldular’ Dediği Sağlık Çalışanları Polisevi’nden Ayrıldı! haberimiz için tıklayınız.

Zonguldak Valisi: Sağlık Çalışanlarından Açık Yüreklilikle Özür Diliyorum! haberimiz için tıklayınız.

Zonguldak Valisi Sağlık Çalışanlarından Yine Özür Diledi! haberimiz için tıklayınız.

Fatih Altaylı'dan Zonguldak Valisine Tepki: Tırnak İçinde "sayın" Valimizin.. haberimiz için tıklayınız.

Prof. Dr. Vedat Köseoğlu’dan Zonguldak Valisine Bir Mektup! haberimiz için tıklayınız.