Cildiye uzmanı Dr. Didem Didar Balcı’nın Öfke kontrolünün olmadığını savunan Yeni Akit Gazetesi, Türk Tabipler Birliği’nin kadın doktora sahip çıkmasını da eleştirdi.

Yeni Akit Gazetesi haberinde şu ifadelere yer verildi:

Görüntülerde doktor Didem Didar Balcı, hasta çocuğuyla gelen kadına, kendisini ayırmak isteyen başka bir kadın vatandaşa ve kendisini sakinleştirmek isteyen sağlık çalışanına sözlü saldırılar bulunmuş ve "İşim var sanane. Yöneticim çağırdı. Sana hesap mı vereceğim? Sanane. Sen kimsin? Sen kimsin de bana hesap soruyorsun. Çağırın şu güvenliği. Kim bu kadın ya. Sen kimsin de bana hesap soruyorsun.", "Seni mahkemeye veririm, ödersin 10 bin lirayı, görürsün. O kadar paran varsa...", "Niye dokunuyorsun bana. Sen niye beni tutuyorsun ya sana ne! Bu ne manyaklıktır ya. Doktora dokunmak, konuşmak falan", "Valla gebertirim seni" ifadelerini sarf etmişti.

İşte bu tip doktorları yetiştiren zihniyet! Doktorun gösterdiği şiddeti başka bir şiddetle savundu: Köpürtülüyor

Öfke kontrolünün olmadığı görülen kadın doktora Türk Tabipler Birliği üyesi baş aktörleri geç kalmadı.

Didem Didar Balcı zihniyetindeki doktorları üniversitede yetiştiren Esin Davutoğlu Şenol, vatandaşı aşağılayan doktora sahip çıktı.

Doktorun şiddetini başka bir şiddetle savunan Şenol, halka uygulanan şiddeti meşrulaştırmaya çalıştı.

Her iki şiddete de karşı çıkması gerek Esin Davutoğlu Şenol, doktorlar ile halkı kutuplaştırmaya çalışarak şu ifadelerde bulundu:

Doktora Şiddet Tarihçesi
29 Eylül 2017
Haber burada
Doktor hem sistemin hem şiddetin ağır mağduru
O şiddete uğrayan o gün Serkan bugün BEN
Sık sık hatırlatacağım

Unutulunca doktora şiddet elinde telefon kamerası ile gerçeğin bir bölümü çekenlerle köpürtülüyor.

Şikayetçi olan vatandaşı hedef gösterdi

Şenol, bir vatandaşın şikayette bulunduğunu açıklamasına da tepki gösterdi. Vatandaşı hedef gösteren Şenol, "Hedef gösteren siber zorbalık" ifadelerini kullandı.

Kendilerini 'ilah' gibi görüyorlar: İşimizde biraz tanrıcılık oynamak var

Geçtiğimiz yıl Armağan Çağlayan'a konuşan Esin Davutoğlu Şenol, "Hekimlerin gerçekten 'tanrı' sendromu var mıdır? Kendinizde bunu görür müsünüz?" sorusuna verdiği cevapla "sapkın" zihniyetini ortaya koymuştu.

"Bu kibir olarak anlaşılmasın. Hekimlik aslında çok değişik bir meslek." diyen Prof. Şenol, "Benim bir günlük mesaimde yaşadığım şeyleri duymak bile sizi bir ay kötü yapacakken, ben bir günde insanın başına gelebilecek bütün dertleri, bütün çaresizlikleri görüyorum. Tüm bunları görüp üzerimdeki gömleğimi çıkartarak normal hayatıma dönüyorum." ifadelerini kullanmıştı.

Esin Davutoğlu Şenol, sözlerinin devamında şunları söylemişti:

"Mesleğimizde teknik olarak bir koruma mekanizması var. O koruma mekanizması size şunu söylüyor: Çok büyük birşey yapıyorsun. Bir kurtarma fantezisi yani. İster istemez var. Yoksa o işi zaten yapamazsınız. Dolayısıyla işimizde birazcık tanrıcılık oynamak var. Ben bunun da bir sakıncasının olmadığını düşünüyorum. Zaman içinde kuşaktan kuşağa geçerken bu da normalleşecek."

Editör: Haber Merkezi