İstifa dilekçesini veren ve sürecin tamamlanmasını bekleyen M.M., Türk Tabipleri Birliği verilerine göre son iki yılda kamudan istifa eden yaklaşık 8 bin hekimden sadece biri. Beyaz önlük, stetoskop M.M.’nin tutkusuydu. M.M., “Bu film böyle bitmemeliydi” dedi.

‘Soğan soyuyorum ama daha huzurluyum’

M.M.’nin kariyeriyle ilgili son kararı kebapçılık yapmak olmuş. İsviçre’de kebapçılık yapan kardeşinin yanına gidip 30-40 gün kalarak çalışıyor, karşılığından ücretini alıp çocukları ve eşinin yanına İstanbul’a dönüyor. Şimdilik iki ülke arasında mekik dokuyan M.M. “Aileme, arkadaşlarıma, yakın çevreme hekimliği neden bıraktığımı anlatamıyorum. Kül tablası temizliyorum, masa siliyorum, bulaşık yıkıyorum, soğan soyuyorum ama emin olun çok daha huzurluyum. Tek sorunum ailemin İstanbul’da kalması” dedi.

M.M. bu zor karara zemin hazırlayan faktörleri şöyle paylaştı: “Ülkedeki koşullar, pandemide yaşadığımız sıkıntılar, halkın gözünde mesleğimizin değersizleşmesi, yok sayılması, gelecek ve maddi kaygılar, sıkıntılara rağmen idari açıdan huzurlu bir ortamdan giderek uzaklaşılması, sağlık sistemindeki sorunlardan hekim, hemşire, sağlık çalışanlarının sorumlu tutulması hekim istifalarına zemin hazırlıyor. Hepimiz büyük umutlarla, çabalarla tıp fakültesine girdik, çok zor bir eğitimden sonra bitirdik, TUS gibi bir sınavdan geçtik. Asistan hekimlik ağır bir süreç, 15 günü nöbet tutarak, nöbet ertesi çalışarak tamamladık. Gelecekte her şey daha iyi olacak umuduyla bunların üstesinden geldik. Ama gördük ki özellikle son 10 yıldır koşullar iyiye gitmedi, daha kötü oldu. Sürekli anksiyeteyle yaşıyoruz. En çok zorlayan faktörler geleceğe dair umudun olmaması, maddi kaygılar ve yaşadığımız psikolojik stres.”