Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde asistan doktor olarak görev yapan Mustafa Yalçın, ardında mobbing gördüğüne dair bir mektup bırakarak yaşamına son verdi. Yaşanan olayın ardından hekimler sosyal medyada mobbing konusunu gündeme getirdi. AKŞAM, zorlu bir eğitimden geçen genç hekimlerin, neden ve nasıl mobbinge maruz kaldığını araştırdı. Asistan ya da intörn olan genç hekimlerin kıdemlileri tarafından uğradıkları mobbingin, ceza nöbetleri, ameliyathaneye alınmama, pasif görev, bistüri eline vermemek gibi çeşitleri var. Yoğun baskıya dayanamayan bazı genç hekimler ihtisas eğitimini bile bırakmak zorunda kalıyor. İşte uzman hekimlerin gözünden mobbing gerçeği:

PROF. DR. OKTAY BANLI: BUGÜN BUNU YAPAN YARIN BİLGİSİNİ DE PAYLAŞMAZ

"Kızım eve üzgün geldi. Tek İntörn olarak çalıştığı klinikte asistanlar öğlen pasta kesmişler kızıma bir dilim bile ikram etmemişler. Asistanlar kliniğinizde çalışan intörnlere stajyerlere niye böyle davranıyorsunuz. Birkaç ay sonra onlarda meslektaşınız olacak havanız kime..." sözleriyle tweet atan ve kızının sorunun dile getiren Lokman Hekim Üniversitesi Genel Cerrahi Öğretim görevlisi Prof. Dr. Oktay Banlı, AKŞAM'a şunları anlattı:

BEN DE YAŞADIM

"Tıpta iki tür eğitim var. Birincisi teorik diğeri pratik eğitimler. Teorik eğitimi herkes alabilir, bilgiye ulaşabilirsiniz. Ama pratik eğitimde iş değişiyor. Bir dikiş atmak, ameliyat yapmak, doğum yaptırmak, hasta takip etmek ya da bir sorunu çözme gibi bu tip bilgileri hekimler kendilerinden daha önce bu konuları öğrenmiş eğitimli kişilerden alır. Yani kendilerinden daha kıdemli asistanlardan çoğu zaman öğrenir. Durum böyle olunca da ast-üst ya da çömez-kıdemli ilişkisi kurulmuş olunur. Ben de zamanında bu tip davranışlara maruz kalmıştım. Ama zaman içerisinde öğrendikçe, tanıdıkça bu ilişkiler daha iyi zeminlere oturuyor."

İHTİSASI BIRAKTI

"Asistan ya da intörn olan genç kardeşlerimizin kırıldığını hatta rencide olarak ihtisasını bıraktıklarına bile şahit oldum. Geçtiğimiz yıl bir intörn benim yanıma geldi. Genel cerrahi uzmanlığını kazandı. 8 ay sonra kendisinden üst kıdemlilerin yaptığı baskılara dayanamayarak istifa etti. Çocuğa ceza nöbetleri koyarak ameliyathaneye almamışlar. Bir daha da çok sevdiği halde ihtisas yapmaktan vazgeçti."

SİSTEM DEĞİŞMELİ

"Mobbing olayları en çok cerrahi bölümlerde olabiliyor. Bir yanda ağır çalışma koşulları bir yandan 36 saat süren nöbetler bu da yetmezmiş gibi yoğun iş baskısı ve sağlıkta yaşanan şiddet olayları bu branşa olan ilginin azalmasına neden oluyor. Bu sistemin değişmesi lazım. Yoksa ameliyat yapacak cerrah bulmakta zorlanacağız."

PROF. DR. OSMAN ERK: SEBEBİ EGOİZMİN ARTMASI VE EMPATİ YOKSUNLUĞU

İstanbul Tıp Fakültesi Acil Dahiliye Bölüm Başkanı İç Hastalıkları Profesörü Osman Erk şunları anlattı:

ETİKTEN ÇOK UZAK

"Mobbingin en önemli nedenlerinden birisi insanların kişilik yapılarının farklılaşması egoizmin artması, etik ve ahlaki değerlerden uzaklaşarak empati ve sempati yoksunluğudur. Özellikle usta-çırak ilişkilerinin yoğun olduğu sektörlerde yaygın olan mobbingin tıpta da yoğun olduğunu biliyoruz. Öğrencilik ve asistanlık hayatımda çok fazla mobbinge maruz kaldığımı hatırlamıyorum."

AMELİYAT SORUNU

"Bizim zamanımızda bizden kıdemli hocalarımıza ileri seviyede bir saygı duyuyorduk. Kıdemlilere ve meslek ustalarına karşı saygı göstermeyi her koşulda önemli bir unsur olarak benimsemiştik. Ama mobbingin örnekleri çok mu? Evet var. Benim başıma gelmedi ama çevremdeki insanların başına geldiğine tanıklık etik. Örneğin bir cerrahi ihtisasında söz konusu kişileri ameliyathaneye sokmama, ameliyatta pasif görev verme, bistüri eline vermeme ya da angarya olarak değerlendirilebilecek işleri yaptırma şeklinde olabiliyor. Bana sorarsanız angarya diye tabir edilen işlerin de yapılması lazım. Bunu bir mobbing olarak değerlendirmek doğru olmaz." kabul edilemez

"Dahili tıp ihtisas uzmanlıkları, laboratuvar ve teknolojiye dayandığı için ast ve üst ilişkileri biraz daha mesafeli oluyor. Bu nedenle mobbing adı verilen uygulamalar daha az olabiliyor. Bu da tabii kıdemlilerden ve ustalardan belirli nitelikleri ve tecrübeleri hap olarak almayı da engelliyor. Özellikle cerrahi branşlarda usta çırak ilişkisi çok yoğun. Kimse kimseye taciz edemez bu asla kabul edilemez."

'TİR TİR TİTRETİYORLAR'

Mustafa Yalçın intiharından önce yazdığı 5 sayfalık mektupta, şunları yazmıştı:

"Zorba insanlar güçlerini kullanarak korku krallığı kurup kendinden zayıfları tir tir titretiyorlar ve kalkıp da bir şey diyemiyorsun. Çünkü seni de üzüyor. Ezip geçiyor."