İşinin ehli olmayan, liyakatsiz kişilerden yönetici olmadığı gibi sağlıkta idare edilemiyor maalesef. Kendilerinden başkasına faydası olmayanlardan bu ülkeye fayda gelmedi - gelmiyor - gelmeyecek. Hastanelerde baskı kuran, adam kayıran, arkadaşına makam yaratan kişiler devlet bekasina zarar vermeye çalışan kişilerdir. Kısaca mevcut birlik ve beraberlikten rahatsiz olan kişilerdir.


"İzmir Tepecik Eğitim Araştırma'da Atama Skandalı" başlıklı haberimizde bir sendikanın Genel Başkanına olan yakınlığı nedeniyle sözleşme imzalayan müdür yardımcısını manşete taşıdık diye whatsapp üzerinden yargı ile korkutulmaya çalışıldık. "3 yıl süre ile devam ettirdiğim Uzmanlık görevimin ardından Hastaneme dönüyor olmamdan rahatsız olanlar, kişisel, kasıtlı ve kirli niyetlerini sözde basın yolu ile deşifre etmişlerdir. Sahada boş boş gezinip Müdürlüğümüzce yapılan atamalara karşı çıkan ve iftira atan bu zihniyeti bozuk, kirli menfaat odakları emellerine ulaşmak için bu ve buna benzer haberler ile emellerine ulaşma hesabı içerisindedirler." diye tekzip isteyen sendika genel başkanının kankası, sanki yazılı sınavla müdür yardımcısı yada uzman olmuş gibi sahada emek gösteren aynı hastanedeki sağlık çalışanlarını da " Sahada boş boş gezinip" diyerek iş yapmamakla suçlayacak kadar kendinde güç görmektedir. Oda biliyor ki arkasındaki güç varoldukça daha çok sözleşme imzalayacaktır. .

"Başhemşire Neyin Haracını Alıyor?" başlıklı bir STK Başkanının gündeme getirdiği, "Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları Cerr. Eğit. Arşt. Hastanesinde görev yapan “Sağlık ve Bakım Hizmetleri Müdürü” hakkında hastanede faaliyet gösteren kantin işletmelerinden usulsüz şekilde para alındığı ve bazı organizasyonların ulaşım bedellerinin kendilerine ödettirildiğine dair tutanağın hastane evrak servisinden geçirilmesine yani resmi sayı tarih olmasına rağmen, tutanakla ilgili olarak hiçbir işlem yapılmamış olmasını gündeme getirdik. Tepecik EAH'da sözleşme imzalayan müdür yardımcısının gönderdiği mahkemeye vereceğim söylemli MESAJIN aynı kelimelerle yazılmış benzerini aldık. Belliki akıl hocaları aynı yer. Kaldırın haberi diyor sayın Müdire, ama sendika başkanının iddialarına tek bir satır cevap verme tenezzülünde dahi bulunmuyor. "Böyle bir tutanak yok" yazamayan idareci, "Bu haber şahsımı itibarsızlaştırma ve mesleki olarak zor bırakmaya yönelik bir haberdir." "haberin yayından kaldırılması, Aksi takdirde yargıya basvuracagım" diyerek aba altından sopa gösterme cüretinde bulunabiliyor. 

"Allah Sağlıkçıları Böyle Başhekimlerden Korusun!" haberimizde, Dr. Ersin Arslan Eğitim ve Araştırma Hastanesi çalışanlarından 40 yılı aşkın hekimlik hayatı olan bir uzman doktorun yaşadıkları, “Bu kadar da olmaz” dedirtti dedik. Valiliğin internet sitesinde olmamasına rağmen, el altından bazı sitelere gönderildiği iddia edilen Valilik açıklamasında İl İçi görevlendirmenin İl Sağlık Müdürlüğü tarafından Re'sen Yapıldığı hatırlatılarak, covit-19 ile canla başla mücadele ederken yalan haberlerle uğraşmak bizleri derinden yaralamaktadır." denilerek bu mücadelenin asıl kahramı sağlık çalışanının Başhekimi tarafından maruz kaldığı muameleye tek satır yer verilmediği görüldü. Başhekimin ne ilgisi var il içi görevlendirmeyle diyerek serzenişte bulunanlara ise; "kendisine hiçbir bilgi sorulmadan, ilin en uzak ilçesine geçici görevle gönderilmek istenmesi, akabinde geçici görevlendirmeyle ilgili Başhekimle konuşmak istemesi üzerine randevu dahi alamaması, araya siyasetçi ortak dostlar konulurak Başhekimiyle ancak görüşebilmesi sanırım artık çok sıradan bir durum olarak karşılanır oldu. 40 Yıllık bir doktor bu muameleye maruz kalıyorsa mesleğe yeni başlayan bir sağlık çalışanın halini varın siz düşünün. 

Başhekimin, bir açıklama yapmak yerine babası yaşında 40 yılını bu mesleğe vermiş bir sağlık çalışanına “Geçici göreve gitmeyeceksen istifa et” şeklinde cevabı da artık sağlık camiasında olağan karşılanan bir durum oldu sanki.

LİYAKAT TEK KRİTER OLMALI!

10 bin liradan başlayan müdür maaşlarının, başkan yardımcılarında 12 binlere ulaştığı, başkanlarda 15 binlere kadar çıktığı, çoğu başhekimin 18 bin bandında sözleşmeli idareci maaşları aldıkları bilinirken, kısaca buldukları torpil vasıtasıyla ceplerini de doldururken bir taraftanda da çalışanlara karşı göstermiş oldukları kibir, baskı, beceriksizliklerinin sorumluğunu karşı tarafa yıkma gibi eylemlerle yarattıkları huzursuzluk ne zaman göze gelecek ve en önemlisi bu düzene ne zaman dur denilecek. 

Siyasi irade artık daha dikkatli olmali, referans oldukları kişilere dikkat etmelidir. Adaletsiz, liyakatsiz atamalarla bu ülkeye fayda değil, zarar verdiklerini, adeta ülkenin altının oyulduğunu görmelidirler.

Unutmayınki; bu dünya Sultan Süleymana kalmadı.