Bilindiği gibi sözleşmeli yöneticilik sistemine geçilmeden öncesinde İl Sağlık Müdürlüklerinde Müdür ya da Müdür Yardımcısı olmak için herhangi bir savaş yaşanmazdı.

Daha çok hastanelerde Başhekim ve Başhekim yardımcısı olmak için çekişmeler olmaktaydı.

Bunun nedeni ise; işin yükünü çeken hastanelerde görevli Başhekim ve Başhekim yardımcılarının, Sağlık Müdürlüğündeki Müdür, Müdür Yardımcısı, Şube Müdürü pozisyonunda çalışanlardan daha iyi bir ücret almalarıydı.

Bu arada öyle mesaiye de öğlene doğru 10.00’da gelip öğlen üzeri 14.00’te çıkma gibi durumlar olmazdı. Hele hele başka şehirlerde yaşayarak geliş gidiş yapıp yöneticilik yapan hiç olmazdı.

663 ÇIKTI MERTLİK BOZULDU!

Örneğin; eskiden satın alma işlemleri de yaparlardı, mevzuatı da baştan yazabilecek kapasiteye sahip olanların sayısı fazlaydı. Kısaca 663 sayılı KHK ile getirilen sözleşmeli yöneticilikle adeta mertlik bozuldu..

663‘le Sağlık Müdürlüklerinde Müdür, Müdür Yardımcısı ve Şube Müdürleri ile yürütülen işler için İl Sağlık Müdürü, Başkan, Başkan Yardımcısı, Uzman kadroları getirildi. Şube müdürleri de ekstra olarak devam etti.

Hastanelerde ise eskiden Başhemşire ve Hastane Müdürü tarafından yapılan işlemler için fazladan iki Müdürlük makamı daha oluşturuldu. Sözleşmeli yöneticilik çıkmadan önce 5 BİN kişi ile yürütülen sistem için 10 BİN kişiden oluşan MUTLU AZINLIK makamlarına oturtuldu.

Göreve başlayan sözleşmeli yöneticiler, MEVCUT KADROLARINDAN 2 kat fazla maaş aldı. Bu kişilere mesai sorulmadı, başarı amacıyla oluşturulan karnelerini ise kimse umursamadı ancak yemeli içmeli toplantılar yapıldı, boy boy fotoğraflar da çekildi.

İSTİFA SESLERİ YÜKSELİYOR!

Sahada çalışan personelden 2 katı maaş alırken “bu işi para için değilde sadece hizmet aşkı için yapıyorum, yapacak birini bulsam gideceğim de kimse yok” türküsü söyleyen bir grup sözleşmeli yönetici, sahada risk alıp çalışan sağlık personelinin ek ödemesinin az biraz arttırılması ile birlikte istifa söylemlerini artırdı.

Hekim grubunda ki sözleşmelilerden istifalara az sayıda da olsa rastlansada, hekim haricindeki gruptan henüz istifa eden yok. Ama sürekli olarak “bu paraya bu iş yapılmaz, bu paraya bu risk alınmaz “ söylemini devam ettiriyorlar.

Tutanak olmadan personel yerini dahi değiştiremen, bazı yerlerde satın almaya dahi imza atmayan, “personel mesaiye gelmiyor, ben işlem mi yapıyorum” diyen, SORUNLAR iletildiğinde “çözüm öneriniz ile gelin bana” diyen ve hatta “bunu ben mi yapacağım” diyebilen, sorun çıkınca personeli hedef tahtasına oturtan, temizlik personel sayısı yetersiz iken bu personelleri yönetici katlarında 5’er 10’ar çalıştıran, çay taşımakla görevlendiren yine bu arkadaşlar.

Hekimlerin yanındaki sekreteleri alarak kapısına görevlendiren, hastane başı 7-8 sekreteri bu yöntemle boşa çıkartan, hastay şikayete geldiğinde “yapacak bir şey yok” diyen ama Ek ödeme yönetmelğindeki cezai maddaleri görünce, “Şimdi istediğimizi yapmasınlarda görelim” edaları takınan bir grup sözleşmeli yönetici dilinde istifa söylemini bırakmıyor bu günlerde.

Ancak sözleşme dönemi yaklaştıkca referans merkezlerinin garantisini bekler şekilde kendilerine yapılacak olan ek ödemenin artırılmasını beklemekteler. Beklentideki tezleri ise “sahada çalışan personelden mutlaka fazla ücret almaları gerekiyormuş

Tıpkı diğer kurmlarda olduğu gibi idari işi yapan kesim, asıl işi yapan, taşın altına eline koyan, her an risk ile karşı karşıya olan kesimden elbette AZ ÜCRET almalıdır! Böylelikle daha mesleğe başlar başlamaz, kişiler, il sağlık müdürü, başkan, başkan yardımcısı, uzman, müdür, müdür yardımcısı olma savaşlarına girmeyeceklerdir.

İldeki tek branş hekimi bu kadrolarda oldugu için sevk edilen hasta olmaktadır. İdari işi yapacak olan personel, daha az ek ödeme almayı kabul etmelidir.

Belki çok fazla taliplisi olmayınca bu işlerin, referans merkezlerinin gönlünü yapmak için sistemeden taviz verilmez! sendikalar, sözleşmeli yönetici atama yarışını bırakır, sahada çalışan personelin derdi ile dertlenirler.

Geçimişte basında çok yer almıştı. Mecburisini yapmadan sözleşmeli yönetici atananlar, eş, çocuk ailece sözleşmeli yönetici atamaları, siyasi yöneticiler ile Bakanlık bürokratlarıda “onu al beni ver” türküsünden kurtulmuş olacaklardır.

Amaç, bulunduğun kadrodan daha fazla maaş almak olmayınca, sahada çalışan personelin derdi ile dertlenmeyen sendikacıların, yıllardır ek ödeme alamayan sağlık çalışanları için sus pus olan sendikaların, sözleşmeli yönetici maaşları için düzenlenmeli açılamalarına şaşkınlıkla takip ediyoruz.

Tekrar sözleşme imzalama korkusu ile hareket edilmeyen yerde işlemler, daha haklı ve hakkaniyetli yürür. BEYAZ REFORM bu anlamda gerçekten beyaz bir reformdur

İSTİFA ETMEK İSTEYEN EDEBİLİR!

KİMSE VAZGEÇİLMEZ DEĞİLDİR, SİSTEM SİZSİZ DAHADA GÜZEL YÜRÜR!

Yıllardır çalışanın iki katına yakınmaaş + ek ödeme alındı. Kimse o zaman sağlık çalışanları için ağlamadı. O zaman sahada herşeyi günlük gülüstanlık anlatılırdı.

NE OLDU ŞİMDİ?

BIRAKALIM İSTİFA EDEN ETSİN, EN AZINDAN YERİNE GELECEK OLANLAR

-Mevzuat bilr

Hak bilir, Hukuk bilir

Basına yansıyan, yansımayan mobbing haberleri, usulsuz nöbet ücreti ödemelerinden v.b. sona erer.

Kişinin derdi tekrar sözleşme imzalamak, yerini korumak olmaz, İşini yapmak olur

İSTİFA ERDEMDİR!

İSTİFA ETMEK İÇİN,

BİR KALEM BİRDE A4 YETERLİ!

Bu paraya bu iş yapılmaz ise YAPMAYIN LÜTFEN!