SES İzmir Şubesi, İzmir Tabip Odası ve Sağlık-İş Sendikası sağlık çalışanlarının sorularını dile getirmek için İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi bahçesinde basın açıklaması yaptı. Üç gündür talepleri için hastanede eylem yapan sağlık çalışanları ek ödeme adaletsizliği ve gece nöbetlerinin ödenmemesinden şikayetçiydi. SES İşyeri Temsilciliğinin hastane başhekimi ile yaptığı görüşmeler sonucu gece nöbet ücretlerinin yatırılacağı duyurulurken, sağlık emekçilerinin günlerdir yaptığı eylemler kazanımla sonuçlandı.

Açıklamada ilk olarak konuşan SES İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Hülya Ulaşoğlu sağlık emekçilerinin taleplerini sıraladı. Ulaşoğlu,  “İnsanca yaşayacak temel ücretimiz olmak zorunda. İnsanca çalışmak insanca yaşamak için personel eksikliğini giderin. Her şey bir kişinin ağzından çıkarak yandaşın olmaz ki, biz bu ülkede yaşıyoruz, bu hastane bizim hastanemiz. Personel açığına rağmen burada çok iş ürettik. Dayanamadılar 32 bin kişi aldılar, ama bunun da birçoğu hemşire değil. Bu personeller daha geçen ay alındılar, ek ödeme alacaklar. Ama bu hastanede 15-20 yıldır çalışan 4D'li arkadaşlarımız alamıyor. Onlar hangi kuruma ait? Sağlık bakanlığına ait yeni personellere sahip çıkıyorlar da bu arkadaşlarımız hangi kuruma ait?” diyerek tepki gösterdi.

“KOVİD-19 HALK SAĞLIĞININ NE KADAR ÖNEMLİ OLDUĞUNU ORTAYA ÇIKARDI"

“3600 hakkımızdan asla vazgeçmiyoruz” diyen Ulaşoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Biz bu yaşadıklarımızın temel nedenini sağlıkta dönüşüm programı olduğunu, özelleştirmeler olduğunu biliyoruz. Yemek şirketi özel, radyoloji özel. Her şeyden önce bu Kovid-19 halk sağlığının ne kadar önemli olduğunu ortaya çıkardı. Sağlık haktır satılamaz.”

Gece mesailerinin ikiyle çarpılması gerektiğini dile getiren Ulaşoğlu, başhekimle görüşme yaptıklarını ve nöbet paralarının ödenmesi konusunda başhekimden söz aldıklarını söyledi. Hastanede çalışan yabancı uyruklu doktorların da ek ödeme alamadığını söyleyen Ulaşoğlu, “Hükümet sürekli yerli ve milli diyor bu doktorlar yerli ve milli olmadığı için mi ödeme alamıyor. Herkese eşit ücret dağıtın güvenlik yemekhane taşeron tüm sağlık çalışanları ekibi bozmadan ücret verilmeli”  dedi.

“BUGÜN DEĞİLSE NE ZAMAN KONUŞACAĞIZ?”

Sağlık-İş Genel Merkez Yönetim Kurulu üyesi Adem Sarıçoban da “Mart ayından bu yana kadar her yerde söylüyoruz, Kovid ayrım yapmıyor, sizler de yapmayın. İşçi memur temizlik personeli, hekim, asistan, laboratuar çalışanı, güvenlik demeden haklarımızı istiyoruz ama maalesef duymuyorlar. Söz veriyorlar ve diyorlar ki, ‘Siz bu pandemi süreci içinde hükümeti eleştiriyorsunuz, dünyanın gıptayla baktığı sağlık bakanına laf ediyorsunuz’ biz de diyoruz ki dünyanın gıpta ile baktığı sağlık bakanımız bizleri bir görsün, haklarımızı teslim etsin. Diyoruz ki, çalışanlar arasında motivasyonu siz bozdunuz, performans sistemini sizler çıkardınız, ek ödemeleri sizler yarattınız. 10 bin pozitif sağlık çalışanı var bunların içinde işçiler var mı? Ek ödemede sağlık işçisi yoksa ölümde de yoktur? Sağlık Bakanlığı açıklama yapsın, hala yok saymaya devam ediyorlar. Kovid meslek hastalığı, iş kazası sayılsın diyoruz. Bugün konuşmayacağız, yarın konuşmayacağız ne zaman konuşacağız?” diye konuştu.

“AYRIM KABUL EDİLEMEZ”

İzmir Tabip Odası Sekreteri Lütfi Çamlı ise, “Pandemi sürecine baktığımızda her ne kadar bizlerle verileri paylaşmasalar da İzmir’de yaklaşık 500’e yakın sağlık çalışanı tedavi gördü. Bunların önemli kısmı direkt sağlıkçı hekim, hemşire dışında, şoför, güvenlik elemanı, büro çalışanıydı. Dolayısıyla pandemi sürecinde en önce sağlıklarını riske atarak çalışan kişilerde ayrım yok, o halde neden ek ödemelerde ayrım yapılıyor. Bu kabul edilebilir değil. Kutsal mesleği yerine getirirken yaşamlarımızı riske atıyoruz, ama buna rağmen emeğimiz değersizleştirildi, şiddete de maruz kaldık. Göstermelik de olsa, ihtiyaçlarımızı karşılamasa bile sağlıkta şiddet yasası da çıktı ama ek ödemelerde çalışma koşullarımızda hala adaletsizlikler devam ediyor” dedi.

"BİRLİKTE MÜCADELE ETMELİYİZ"

İzmir Tabip Odası Yönetim kurulu üyesi Fatih Sürenkök ise, “Başhekim talebinizi karşılayacağım sözünün oluşacağına inancımlar bayramdan sonraki gün bu kalabalığın iki katı olursanız bu taleplerin karşılanmaması için hiçbir neden görmüyorum, yeter ki isteyelim. TTB ve SES olarak performans iş barışını bozar demiştik, şimdi canlarının istediklerinde tavandan ödüyorlar, istediklerinde ödemiyorlar. Bu can istemeye bağlı değil, çünkü bizim canlarımız bu hastanede aynı virüste karşı karşıya. Bakanlar tele konferanslarda açıklama yaparken 254 milyarı biz pandemi sürecinde ayırdık derken acaba onlardan bir tanesi şu hastane binası içinde bağlasak durular mı?” diyerek birlikte mücadelenin önemine vurgu yaptı.