Kamu erki, ‘Sizin Hakkınız Ödenmez” gibi açıklamalar ile sağlık çalışanlarını duygusal yönden etkilemeye çalışıyor. Sağlık personeli peki ne karşılık veriyor. Konuştuğumuz sağlıkçı arkadaşlar, “Vicdanlıyız ama hepimiz borçluyuz. Ev kirası, krediler, kart borçlarımız var. Manevi olarak hakkımız ödenmez, evet ama. Alın terimizin hakkı öyle bir ödenir ki” diyerek isyanlarını dile getiriyor.

Yoğun bakımda cihaza bağlı, bilinci kapalı hastanızın kuruyan dudağını suyla ıslatan hemşirelerin

Polisten önce olay yerine gidip, kendi canını riske atarak hastalara müdahale eden 112 ekibi çalışanlarının

Acilde her an bıçaklanma, dayak tehdidiyle hasta bakan doktorların, asistanların

Ve daha nice sağlık çalışanının hakkı ödenmez…

Ama bütçeden en fazla payı alan bakanlıklardan biri olan Sağlık Bakanlığı, canımızı emanet ettiğimiz sağlık personelinin özlük haklarını bir an önce iyileştirmelidir.

Ödensin ki, sağlık çalışanı kalp masajı yaparken, yavrumuza aşı vururken borcunu, harcını düşünmesin.

Doktor ve diğer sağlık personelini karşı karşıya getiren döner sermaye yönetmeliği, hekim dışı sağlık çalışanlarını koruyacak şekilde düzenlenmeli ya da toptan kaldırılmalıdır.

Ağır iş yükü, baskı, şiddet, adaletsiz ücret politikası….

Bu kadar ağır yükün altından hangi çalışan, hangi memur kalkabilir… ki bunu sağlık personelinden beklemeyelim.