Sağlık emekçileri, hekimlere yönelik maaş artışının ve ek göstergenin ayrım gözetilmeksizin tüm sağlık emekçilerine uygulanması talebiyle ülkenin dört bir yanındaki hastanelerde iş bıraktı. Eyüp Devlet Hastanesi de sağlık çalışanlarının iş bırakıp eylem yaptığı hastanelerden oldu. Eylemi hastanede bulunan üç sendikaya üye emekçiler (Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası-SES, Türk Sağlık-Sen ve Eksen Sağlık Bir Sen) birlikte düzenledi. Konuştuğumuz sağlık emekçileri, yoğun emekleri karşılığında insanlık onuruna yaraşır bir ücretin hakları olduğunu belirtti, seslerinin duyulması ve mevcut durumun değişmesi için iş bırakmanın zorunlu hale geldiğini vurguladı.

Sabah 8.00'de başlayan eylemde “İnsanca yaşamak istiyoruz”, “İnsanca çalışmak istiyoruz”, “Sefalete teslim olmayacağız” ve “Eşit işe eşit ücret” sloganlarıyla bina içerisinde birimler gezildi ve hastane önünde toplanıldı. Sağlık çalışanlarının eylemine, pek çok hekimin yanı sırakimi hasta ve hasta yakınları da destek verdi.

"TÜM SENDİKALAR VE SAĞLIK ÇALIŞANLARI KENETLENMİŞ DURUMDA"

Eylem devam ederken çalışanları ile sorunlarını ve taleplerini konuştuk.

Acil servis çalışanı olan Özlem hemşire sözlerine doktorlara da kendilerine de bir ücret artışı verilmediğini ve bir algı yaratıldığını söyleyerek başladı. “Ben evliyim iki tane çocuğum var, artık çocuğuma bir şey alırken 10 kere düşünerek almak istemiyorum. Sadece maddi olarak değil psikolojik olarak da sosyal olarak da yıprandık. Nöbetten çıkıyorum kimseyle görüşmek, dışarda bir şey yapmak istemiyorum artık. Eşit işe eşit ücret, insanca çalışmak istiyorum mobing istemiyorum” diyerek eyleme katılma sebeplerini anlatan Özlem hemşire, hastane içerisindeki duruma dair de “Dayanışma güzel, herkes birlik içerisinde iş bırakıyor. Tüm sendikalar ve sağlık çalışanları hastanemizde kenetlenmiş durumda” diyerek sözlerini tamamladı.

"EYLEM ZORUNLU HALE GELDİ"

Türk Sağlık-Sen Eyüpsultan Temsilcisi Hilmi Ulu, “Bu sistem artık bizi eylemliliğe itti. Artık TUİK verileriyle açlığı tokluğu anlatmaya gerek yok herkesin durumu ortada. Bizim burada verdiğimiz hizmetin karşılığını alamadığımız için bugün eylemdeyiz” diyerek eylemde bulunma sebeplerinin artık bir zorunluluk olduğuna dikkat çekti. Ulu, istenilen maddi taleplerin sağlık çalışanlarının zorlu psikolojik çalışma koşulları düşünülerek ve bu sırada bu işin bir ekip işi olduğu unutulmadan taleplerinin karşılanması gerektiğine vurgu yaptı.

"SAĞLIK ÇALIŞANLARI GÜVENLİĞİNDEN TEMİZLİKÇİSİNE BİR EKİPTİR"

Eksen Sağlık Bir Sen İstanbul Temsilcisi Harun Çayır da “Bugün burada iş yavaşlatıp hastaları mağdur etmek için değil artan enflasyon karşısında özellikle de metropol alanda yaşayan çalışanlar olarak yaşadığımız şartların uygun olmadığına dikkat çekmek için buradayız” diyerek sözlerine başladı. Temsilci, “3600 ek göstergeyi talep ediyoruz. Bugün 4 yıllık bir üniversite mezunu sözleşmeli hemşirenin maaşı 3600 tl civarında fakat bugün daha risksiz işler yaparak bunu kazanabilecek durumdayken özellikle pandemi döneminde cephedeki askerden farksız olarak çalışan biz sağlık emekçilerinin taleplerinin duyulmasını istiyoruz” dedi.

Ayrıca Sağlık Bakanının sağlık çalışanını tarif ederken kendilerinin es geçilmesine kırıldığını belirterek “Sağlık çalışanlarının bugün güvenlikten, süpürgecisinden, hemşiresinden doktoruna bir ekiptir. Bunların ayrıştırılması bize büyük zararlar vermektedir. İyileştirme yapılacaksa sadece bir sektöre değil herkese yapılmalıdır. Eğitim gibi bazı farklar baz alınabilir fakat bugün kadro durumuna göre maaş farklılıkları yapılması uygun değildir. Bizler tüccar değiliz hepimiz sağlık çalışanıyız.” diyerek sözlerini noktaladı.