Sağlık Bakanlığı ile YÖK arasında 2011 yılında yapılan protokol ile Sağlık Bakanlığı hastaneleri ve tıp fakülteleri ortak faaliyet yürütmeye başlamıştı.

YÖK ile bakanlık arasındaki bu protokolün ardından, Sağlık Bakanlığı hem protokole hem de Anayasa’ya aykırı olduğu iddia edilen YÖK kadrosuna bağlık sağlık çalışanlarına bir sözleşme hazırladı.

SAĞLIK BAKANLIĞI, TİP HİZMET SÖZLEŞMESİ’Nİ İMZALAMAYAN SAĞLIK ÇALIŞANLARININ DİRENCİ KIRILMADI

Sağlık emekçilerine sözleşmeyi imzalamaları için verilen süre dolarken, başhekimlikler maaş kesintisi, ilişik kesilme tehditlerini bir bir uygulamaya koyduğu iddia ediliyor.

Bolu AİBÜ İzzet Baysal Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesi’nde görev yapan psikiyatri asistanı ve Dev-Sağlık İş Sendikası Yönetim Kurulu üyesi Mihriban Yıldırım, sözleşmeyi imzalamayı reddeden sağlık emekçilerinin karşı karşıya kaldığı tehdit ve baskıları değerlendirdi.

Başhekimlikler ücretlerimizi gasp ediyor

Normal şartlarda ayın 15’inde maaşların yattığını belirten Yıldırım, Şubat ayında maaşların eksik yatırıldığını, maaşlarının temel bileşenlerinden olan sabit döner sermaye ve nöbet ücretlerinin başhekimlikler tarafından gasp edildiğini belirtti.

Başhekimliklerin, bakanlıktan “Ne yaparsanız yapın sözleşmeleri imzalatın, ücretlerini ödemeyin” sözlü emir aldıklarını ifade eden Yıldırım şunları söyledi:

Başhekim, bakanlıktan sözel olarak “sözleşmeyi imzalamayanlara döner sermaye ücretlerini ödemeyin” dendiğini ifade etse de, henüz verdiğimiz dilekçelere yazılı bir gerekçe sunmadılar. Sözleşme maddelerinde sözleşmeyi imzalamayanların ilişiği kesilir diyor, ki bu da başlı başına hukuksuz.

Bizim hastanemizde bizi çalıştırmaya devam ediyorlar ama başka hastanelerde arkadaşlarımın hastane kartları iptal edildi. Asistan arkadaşlarımız hastaneye gidiyorlar ama çalıştırılmıyorlar. Hem çalışma hem de eğitim hakları ellerinden alınıyor.

Çalıştığım hastanede sözleşmeyi imzalamamamıza rağmen çalışmaya devam ediyoruz çünkü büyük bir kesime hizmet üretiyoruz ve bölümümden kimse imzalamadığı için çalıştırmamayı göze almıyorlar. Farklı hastanelerde çoğunluk imzaladığı için yalnız kalan hekimlerin hasta bakması engelleniyor. Asistan hekimlerin ise hem çalışma hem eğitim hakkı engelleniyor.

Muğla’da ücretlerin neden kesildiğine dair dilekçe verdiklerinde arkadaşlarımızın ücretleri yatırıldı. Ancak daha sonra “Yalnışlıkla yatırmışız” denilerek yapılan ödeme veri istendi.  Bundan sonraki ücretleri de eksik yatacak. Buradan da görülüyor ki hukuksuz bir şekilde uygulama başhekimliklerin keyfine bırakılmış durumda.

Tehditler uygulamaya konuldu

Sözleşme ilk gündeme geldiğinde herkesi tehdit ettiler. “Maaşlarınızı ödemeyiz. Çalıştırmayız. Eğitiminize devam edemezsiniz” dediler. Zaten bugüne kadar imzalayan arkadaşlarımızda bu tehditler altında imzaladı. Kimse “Çok güzel bir sözleşme” diyerek imzalamadı. Şimdi de o tehditleri bir bir uygulamaya koydular.

Ücretlerin ödenmemesi ile ilgili ne bir yönetmelik var ne de yasal bir dayanak. Tam olarak sözleşmeleri imzalatmak için mobbing uyguluyorlar. Başhekimlikler maaşlarımıza el koyuyor. Bakanlıktan da bir açıklama yok.Başhekimlikler yetkilerini kötüye kullanıyor. Bakanlığın sözel talimatıyla yasa dışı olarak ücretlerimize el koyuyor.

Editör: Haber Merkezi