Sağlık çalışanları, yıllardan bu yana söz verilmesine rağmen özlük haklarından mahrum kalmaları ve özellikle salgın dönemindeki mücadele ve fedakârlıklarının karşılığını alamadıklarından haklı olarak yakınıyorlar...

Veee...

Hiçbir ülkenin sağlık çalışanının, yaşanan tüm olumsuzluklara karşın bizim kadar dayanıklı olmadığını ifade ediyorlar...

Kovid-19 salgını nedeniyle online olarak 14 Mart Tıp Bayramı'nı kutlayan Sağlık Bakanı Dr. Koca'nın, "Tüm insanlık gördü ki başta hekimler olmak üzere sağlık çalışanı olmak ayrıcalıktır. Üstlendiğimiz sorumluluk da bir o kadar ağırdır..." açıklamasına sağlık çalışanları; "Her alkış her tebrikten sonra bir şeylerimiz alındı elimizden! İki teşekkür ederler, 'fedakâr' derler, geçer giderler!.. Sadece alkış alkış... Teşekkür teşekkür... Karnımız doydu! 10 yıl daha bu bize yeter... Kor alevi tutan maşalar gibiyiz! Çok yorulduk artık!.." diyerek tepki gösterdiler.

***

Evet, sağlık çalışanlarının bu süreçte tek talepleri, bütün ek ödemelerin maaşlarına yansıtılması.

Yani tek kalem maaş almak istiyorlar.

Böyle olunca da bu paralar emekli maaşlarına yansıyacak...

Hesaplarına yansıtılan ek ödemelere de "Yamalı bohça" benzetmesi yapıyorlar!

Bu arada etkili etkisiz, yetkili yetkisiz birçok sendikaya da öfkeliler...

Biliyorsunuz, sağlık iş kolunda memur sendikaları yetki alabilmek için kolları sıvadı...

Hastanelere gidip sağlıkçılarla görüşüyorlar...

Sendikalar, çalışanların sosyal ve özlük haklarının korunması çerçevesinde örgütlendiği kuruluşlardır.

Yani hak arayan, hesap soran kuruluşlardır ama nerdeee!..

Yetkiyi elinde bulunduran sendikanın, "Kendinden olmayan" çalışanlar üzerindeki baskısı, mobbingleri, tehditleri "Buradan köye olur..." şeklinde...

Bu konu ile ilgili önümüzdeki günlerde bir yazı paylaşacağım sizinle...

Ezcümle:

Sağlık çalışanları, mutsuz, umutsuz, yorgun, bitkin bir durumda olduklarını haykırmakta...

Maske, sosyal mesafe ve temizliğe dikkat!..

Lale Akasoy / Yeni Dönem