Kaldırılan izinlerle ilgili açıklama yapan TÜMRAD-DER İzmir Temsilcisi Ertuğrul Özarslan bu izinlerin maruz kaldıkları radyasyondan arınma, yenilenme izni olduğunu belirterek konuyu yargıya taşıdıklarını açıkladı.

Röntgen teknisyenleri izin haklarının ellerinden alınması nedeniyle tepkilerini dile getirirken yılda bir ay olarak verilen Şua izni kaldırılması yerine çalıştıkları süre karşılığında performansa dayalı şartlı izin hakkı tanınmasını yargıya taşıdılar.

Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği (TÜMRAD-DER) İzmir Temsilcisi Ertuğrul Özarslan, sağlık izni konusunda yapılan düzenlemeye “Zaten ölümle burun buruna çalışıyoruz, yapılan düzenlemelerle bizi adeta ölüme ittiler” diyerek sitem etti. Konuya dair açtıkları iptal davalarını hatırlatan Özarslan, “Şua izni dediğimiz bu kavram bizim son kalemiz. Performansa dayalı izin hakkı uygulamasından vazgeçilene kadar mücadele edeceğiz” dedi.

26 Nisan 2022 tarihinde yayınlanan yeni yönetmelikle, kamu hastanelerinde çalışan radyoloji teknisyenlerinin yıllık izin haklarına ek olarak tanınan 1 aylık ilave sağlık izinleri (Şua izni hakkı) kaldırıldı. Görüntüleme birimlerinde çalışan sağlık emekçilerine bunun yerine performansa dayalı izin hakkı getirildi. Yıl boyunca çalıştıkları süre karşılığında izin kullanmaya başlayan radyoloji teknisyenleri, sene boyunca 1450 saat mesai yaptıkları takdirde 1 aylık sağlık iznine çıkabilecek. Radyoloji çalışanları kazanılmış haklarının ellerinden alınmasına karşı hukuki mücadele başlatırken, açtıkları davalardan iptal kararı çıkmasını bekliyor.

"DÜNYANIN BAŞKA BİR YERİNDE BÖYLE BİR ŞEY YOK"

Yapılan düzenlemenin anayasaya aykırı olduğunu ve sağlıkçıların kazanılmış haklarını ortadan kaldırdığını dile getiren TÜMRAD-DER İzmir Temsilcisi Ertuğrul Özarslan şunları söyledi: “Şu anda 1 aylık kesintisiz sağlık iznimizi kullanamıyoruz. Devlet bu imkanı elimizden tamamen almak ve sağlık izni uygulamasını tamamen kaldırmak istiyor. Bu bizim maruz kaldığımız radyasyondan arınma, yenilenme iznidir. Tıbben de bu gereklidir. Biz yapılan bu düzenlemeye karşı sağlık meslek örgütleri olarak ayrı ayrı iptal davaları açtık. Aylardır itiraz ediyoruz, sesimizi duyurmaya çalışıyoruz ama başarılı olamadık. Dünyanın başka bir yerinde böyle bir şey yok. Bu yapılan devletin özel sektör mantığı ile hizmet vermesidir. Sağlık hizmetleri kamusal bir hizmet olmasına karşın, özel sektöre ucuz iş gücü yaratılmasına zemin hazırlanmaktadır. Devlet sağlıktan adım adım çekilip, şehir hastaneleri gibi uygulamalarla bu hizmeti piyasalaştırmak istemektedir. Şua izni dediğimiz bu kavram bizim son kalemiz. Performansa dayalı izin hakkı uygulamasından vazgeçilene kadar mücadele edeceğiz.”

"ERKEN EMEKLİLİK DE KALDIRILDI"

Yıllardır yaşadıkları hak kayıplarını artarak devam eden Özarslan, “Yapılan araştırmalarda radyoloji birimlerinde çalışan sağlıkçıların, yurttaşlara ve diğer sağlıkçılara göre ortalama 16 yıl daha az yaşadığı bilimsel olarak tespit edilmiş. Bizim dalımızdaki hayati risklerin maddi bir karşılığı ya da ek ödemesi yok. Geçmişte 4 yıl çalışıp ortalama 1 yıl erken emekliliğe hak kazanırken, bunu da kaldırdılar. Bu rakam 8-10 yılda 1 yıl hizmet süresine döndü. Polis, asker, savcı gibi mesleklerde yıpranma payı var ancak bizde yok. Peki karşı karşıya kaldığımız riske rağmen, bu koşullarda emekli olabilecek yaşa gelebilecek miyiz? Zaten ölümle burun buruna çalışıyoruz, yapılan düzenlemelerle bizi adeta ölüme ittiler” dedi.