Öneri:

Kocaeli Milletvekili Grup Başkan Vekili Lütfü Türkkan tarafından kamu çalışanı olan polis, öğretmen, sağlık çalışanı ve din görevlilerine 3600 ek gösterge verilmesi hakkında gerekli çalışmaların yapılması, yaşanan adaletsizliğin giderilmesi, kamuya maliyetiyle birlikte bu durumdan yararlanacak kişi sayısını hesaplamak ve söz konusu meslek gruplarına 3600 ek gösterge verilebilmesi için gerekli çalışmaların yapılabilmesi amacıyla 17/6/2020 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis Araştırma Önergesinin diğer önergelerin önüne alınarak görüşmelerin 17/6/2020 Çarşamba günlü birleşimde yapılması önerilmiştir.

İYİ PARTİ GRUBU ADINA LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; grubumuzun verdiği araştırma önergesiyle ilgili olarak gerekçesini açıklamak üzere söz aldım. Yüce Parlamentoyu saygıyla selamlıyorum.

Biraz evvel Sayın Grup Başkan Vekili bizim Grup Başkan Vekili olarak yerimizden aldığımız sözlerde vatandaşın dertlerini anlatmamızdan mutazarrır olduğunu ifade etti. Keşke biz bunları yerimizden anlatmak yerine Meclis parlamento çalışmalarında vatandaşların sorunları da çözüm getirecek kanunları görüşsek. Biz işte söyledim ya vatandaş acaba bizim için ne getirildi beklerken bir baktık Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanununu getirdik, arkasından vatandaş online nasıl kredi alabilir ona kolaylık getirsin diye Rekabet Kurumu adı altında rekabetin korunmasıyla ilgili bir kanun getirdik ama  vatandaşın dertleriyle alakalı şu ana kadar hiçbir çalışma yapamadık. Biz de her fırsatta vatandaşın dertlerini burada dile getirmeye devam edeceğiz. Bugünkü araştırma konumuz 3600 ek gösterge. Bu 3600 ek göstergeyle ilgili Sayın Cumhurbaşkanı başta olmak üzere burada grubu bulunan  bütün partilerin genel başkanları, Cumhurbaşkanlığı adayları, milletvekili adayları seçim meydanlarında vatandaşlara söz verdiler. Parlamento açılır açılmaz sizin bu meselenizi çözeceğiz dediler. Polislere, öğretmenlere, din görevlilerine, sağlık çalışanlarına dedik ki sizin 3600 ek gösterge meselesini mutlaka parlamento açılır açılmaz dile getireceğiz, çözeceğiz.

Ne yaptık biz? Hiç. Kulağınız sağır oldu, gözleriniz kör oldu, diliniz lal oldu. 3600 deyince sadece bakıyorsunuz. Bir de arada yapacağız ama sırası gelecek. Ya 2 sene geçti. 2 sene geçti. 2 senede her şeye fırsat buldunuz işte bugün İstanbul İl Başkanını Türk Hava Yollarına atamaya bile fırsat buldunuz. Polisin, sağlık çalışanının, din görevlisinin efendim öğretmeninin 3600 ek göstergesine bir türlü sıra gelmiyor. 3600 ek göstergeyle ilgili Cumhurbaşkanı demişti ki; “Mutlaka ve mutlaka bu imkanı size sağlayacağım.” Fakat 3600’e yükseltilmesi beklenen bu gösterge seçimin üzerinden 2 yıl geçti hiç ses yok. 2 yılda tek başına iktidar olan bir partinin 3600 ek göstergenin çıkarılması için çok uzun bir zaman 2 yıl eğer yapmak isterse. Seçim döneminde ağızdan kolayca çıkıyor, iktidar olunca unutuluyor ama vatandaş unutmadı, unutmadı. Ya, hepimiz bir yerde karşılaştığımızda polis bir arkadaşımız rastladığında “Sayın milletvekilimiz, ne olur bizim bu 3600 ek göstergeyi dile getirin.” diyor, size de diyorlar. Bir sağlık çalışanı aynı dilekte bulunuyor, bir öğretmen aynı şekilde, din görevlisi aynı şekilde. Ülkemizin refahıyla, güvenliğiyle ilgili gece gündüz çalışan burada şehit olan polislerimiz verdiği emek ne olursa olsun biz onlara o haklarını ödeyemeyiz. En azından polisimize hak ettiği sosyal ve ekonomik hakları vererek onların görev sürelerinde emekli olduklarında rahat bir yaşam sunmamız bekleniyor. Bakın, polis emekliliği gelmiş 3600 ek gösterge çıkmadığı için emekli olamıyor. Diyor ki ”Benim çocuğum okuyor ya ben emekli olduğum andan itibaren maaşım çok düşecek, ben bu çocuğu bu maaşla okutamam.” O yüzden görevine devam etmek zorunda kalıyor.

Polis teşkilatı sizden hak etmedikleri zam veya ödeme de istemiyor. “Eşit işe eşit ücret.” prensip gereği görevde ve emeklilikte ücret adaletsizliğinin giderilmesini ve ek gösterge 3600 olmasını istiyor. Türk milletinin güvendiği ve kamu düzeni için hayatlarını ortaya koyan Türk polisini 3600 ek gösterge hakkından yoksun bırakarak emeklilikte onları sefalete sürüklemeyin. Gelin hep beraber bu hakkı onlara teslim edelim, hakları olan bu hakkı kendilerine verelim. Aynı şekilde, geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı teslim ettiğimiz, emanet ettiğimiz güzel nesiller yetiştirmek üzere ülkemizin her köşesinde canını dişine takarak çalışan öğretmenlerimiz, aralarında şehit öğretmenlerimiz var, PKK’nın şehit ettiği öğretmenler var. Aybüke öğretmen hâlâ aklımızda, geçen gün doğum günüydü, aklımızdan çıkmıyor.

Bu öğretmenlerin ve sağlık çalışanlarının da verdiklerin emeklerin karşılığında aldıkları ücretlerin iyileştirilmesi gerekiyor. Özellikle, pandemi virüsünü yaşadığımız bu süreçte sağlık çalışanları canı pahasına görev yapıyorlar, mevzideki askerler gibi görev yapıyorlar. Bakın, burada her birimiz bir sosyal mesafeye dikkat ediyoruz, bir koltuk atlıyoruz, aman yanımıza kimse oturmasın diye dikkat ediyoruz, çay ocağında pandemi var aman orada pozitif bir vaka var uzak duralım diyoruz ama sağlık çalışanları bizzat virüsün olduğu kişiyle yüz yüze çalışmak zorunda. Bunlara bu hakkı böyle bir zamanda vermek onların çalışmasına da çok ciddi moral olacaktır.

Din görevlilerimiz var, mesleki tutum ve motivasyonları ile mesleğe bağlılıklarını artırıcı şekilde düzenlemelerin ve iyileştirmelerin yapılması gerekiyor. Bakın, onların her cuma günü ellerine Hükûmetin propagandasının yapıldığı kağıtlar tutuşturuyorsunuz, onlar da hutbe diye onları okuyorlar, cuma hutbesinde. Hükûmet propagandası yaptırıyorsunuz, bari onları -3600 ek göstergeden- propagandanızı yapıyorlar diye görmemezlikten gelmeyin. Yapıyorlar, sizlerin propagandasını yapmaya başladılar; maalesef, üzülerek söylüyorum. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)

Burada insanımızı daha da borçlandırarak torba yasalar getireceğinize, bekçilere düzenleme getireceğinize bu konuyu bir an önce Genel Kurula getirmenizi istiyoruz.

Benim size çağrım, gelin, hepimiz, tüm Meclis grupları bu önergeye destek verelim. Yine kaçak dövüşüp “Bu iş araştırma önergesiyle olmaz, kanun teklifiyle olur.” derseniz kanun teklifimiz içeride bekliyor, Meclis Başkanlığından gelin getirelim, yasalaştıralım; bizimkini beğenmiyorsanız siz getirin, yasalaştıralım. Bu Meclis yaz tatiline girmeden evvel 3600 ek göstergeyi mutlaka ve mutlaka çözmesi gerekiyor.

Önergemize destek vermenizi rica ediyor, yüce Parlamentoyu saygıyla selamlıyorum.

AK PARTİ GRUBU ADINA ÇİĞDEM ERDOĞAN ATABEK (Sakarya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İYİ PARTİ'nin grup önerisi üzerine AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Kamuda çalışan, polis, öğretmen, sağlık çalışanı ve din görevlilerinin ek göstergelerinin 3600'e çıkarılmasıyla ilgili Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından söz verilmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızca verilen sözler, bugüne kadar olduğu gibi budan sonra da yerine getirilecektir. Ancak, bu konu kendi içerisinde farklı dengeler barındıran teknik ve hassas bir konudur. Kamu içerisindeki hiyerarşik kademelerin de dikkate alınarak çözümü gerekir ve tabii ki de personel sisteminde, meslekler arası dengelerin gözetilmesi de hassas bir konudur. Konuyla ilgili bakanlıklarımızın çalışmaları devam etmektedir. Geçtiğimiz dönemde olduğu gibi emeklilerimizin haklarını ve gelir güvencelerini korumaya devam edeceğiz. Bunun için geçmiş on sekiz yıldaki Türkiye'nin gelişimine bakmanız yeterli. Biz halkın gönül terazisinde tartılmaya talip olduk, sözümüzü halka verdik.

ÇİĞDEM ERDOĞAN ATABEK (Devamla) - Kefeniyle yola çıkanlar verdikleri sözü popülist siyaset yaparak değil, vicdan tartısı korkusuyla yaparlar.

Sözlerime son vermeden önce 17 Haziran 1965 tarihinde kurulan Anadolu Güneşi Sakaryasporumuzun 55'inci kuruluş yıl dönümünü kutluyorum. Grup önerisini Genel Kurulun takdirine sunuyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Öneriyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmemiştir.