Din İşleri Yüksek Kurulu “banka promosyonu caiz midir?” şeklindeki soruya verdiği yanıtta şu ifadeleri kullandı:

"Bankaların, kamu veya özel sektörde çalışanlara, çalıştığı kurumlar tarafından maaşlarını kendilerinden almayı tercih etmeleri karşılığında vermiş oldukları promosyonlar, işleyiş bakımından faize tam olarak benzememekle birlikte faiz şüphesinden de tümüyle uzak değildir. Bu itibarla, temel ihtiyaçlarını karşılayacak durumda olanların bu parayı kendileri ve bakmakla yükümlü oldukları yakınları için kullanmamaları; bilakis ihtiyaç sahibi fakirlere vermeleri uygun olur."

Diyanet Önce Aynaya Baksın!

“Promosyon almayın, ihtiyaç sahiplerine verin” gibi bir yaklaşımı doğru olmadığını savunan Türkiye Emekliler Derneği Ankara Şube Başkanı ise “diyanet bir soru üzerine bu cevabı vermiş. Diyanet bu fetva vermeden önce bir aynaya baksın. İnsanları tasarrufa teşvik eden Diyanet daha şimdiden bütçesinden bilmem ne kadar para harcamış. Önce bir kendine baksın sonra bu parayı almayın desin” diye konuştu.

Para bankanın hediyesidir, gönül rahatlığıyla tüketilebilir"

Emekli müftü İhsan Özkes, bankaların emekliler için verdiği promosyonun haram olmadığı düşüncesinde.

Bankaların verdikleri promosyonun maaş taşıma karşılığı verdiğini anımsatan ilahiyatçı Özkes, "Bunun haram olduğunu söylemek isabetli olmaz. Neticede bu kurumun ikramı, hediyesidir. Buna haram diyemeyiz" dedi.

Emeklilerin aldıkları parayı gönül rahatlığıyla tüketebileceğini ifade eden Özkes, "Paranın alınmasın bir sorun yok. ‘Parayı almam, bunda faiz şüphesi var' diyen kişiye de saygı duyarım. Ancak ben alınan paranın haram olmadığını düşünüyorum ve vicdanen rahatım. Çünkü bu hediyedir, ikramdır. Paranın alınmasında bir sakınca görmüyorum" değerlendirmesinde bulundu.

"Fakir ve ihtiyaç sahibi kişilere verilmelidir"

İttihadul Ulema Genel Sekreteri Molla Muhammed Özer ise alınan promosyonun fakir ve ihtiyaç sahibi kişilere verilmesi gerektiğini savundu.

İşveren veya devlete bağlı resmi kurumların personellerinin maaşlarını banka üzerinden kendilerine ulaştırdığına dikkati çeken Özer, "Bankalar memurlara ait olan bu maaşlardan bir an dahi olsa faydalanıyor ve bunu kendi faiz çarkları için büyük kazanç olarak görüyorlar. Sonrasında ise kazandıkları haram paranın bir kısmını, iş sahipleriyle veya bazen memurların ya da emeklilerin bizzat kendileriyle anlaşma yaparak onlara verme vaadinde bulunuyorlar" diye konuştu.


Diyanet İşleri Başkanı Maaş Promosyonu Nedeniyle İmamlarla Karşı Karşıya Geldi- TIKLAYINIZ.


Özer, "Anlaşma neticesinde bankaların memurlara verdiği promosyon bilerek veya bilmeyerek de olsa maaşı yatırılan kişilerin parasıyla elde edildiğinden, bu parayı kişinin ne kendisi ne de anne, baba, eş ve çocukları kullanabilir. Haram yollardan elde edildiği için maaş sahibi ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin dışındaki fakir ve muhtaçlara verilmelidir" değerlendirmesinde bulundu.

"Parayla işlenen bir kötülük söz konusudur"

Bankalarla bireysel anlaşma içerisine girilmemesi gerektiğini iddia eden Muhammed Özer, sözlerini şöyle tamamladı:

İş sahibi, maaşları faizli bankalar üzerinden işçilere ulaştırıyorsa maaş günü gelir gelmez, geciktirmeksizin bu paranın bankadan ya çekilmesi ya da bankanın mobil uygulamaları üzerinden finans kurumlarına aktarılması gerekir. Zira ortada maaş sahiplerinin paralarıyla işlenen bir kötülük söz konusudur. Buna hiçbir şekilde aracı olmamak gerekir. Allah (cc) Kur'an-ı Kerim'de kötülük üzerinde yardımlaşmayın uyarısında bulunarak şöyle buyuruyor; İyilik ve takva üzere yardımlaşın. Ama günah ve düşmanlık üzere yardımlaşmayın. Allah'a karşı gelmekten sakının. Çünkü Allah'ın cezası çok şiddetlidir.