Covid-19 salgını boyunca hasta sayılarının artması ve buna karşın hastanelerin zorlanması nedeniyle, birçok hemşire en ön saflarda hizmet verdi. Johns Hopkins Hemşirelik Fakültesi Dekanı Patricia Davidson, salgının hemşirelere olan ihtiyacı gün yüzüne çıkardığını, hemşirelerin hasta bakımının büyük bir kısmı ile ilgilendiğini söyledi.

Bu nedenle, hemşirelerin sağlık hizmetlerini en üst düzeye çıkarmak için bazı değişikliklere gerek duyuluyor.

Hemşireler için tele-sağlık teknolojisinin hızla benimsenmesi, Covid-19 sırasında hastalara güvenli ve verimli bir şekilde hizmet verebilmek için gereken bir değişiklikti. Johns Hopkins’te görev yapan Alexandra Morrel, üniversitenin uzaktan eğitime geçmesinin ardından öğrencilere yardımcı olmak amacıyla kliniğin ağırlıklı olarak teletıpa geçtiğini duyurdu.

Morrel, bazı kritik durumlarda yüz yüze randevular sürse de, rutin kontroller ve takipler gibi hizmetlerin teletıbba uygun olduğunu, zamandan tasarruf sağladığını ve erişimi artırdığını sözlerine ekledi.

Davidson, Johns Hopkins’te hemşireleri eğitim ve becerilerinin tümünü kullanabilecekleri bir bakım hizmeti sağlayabilmeleri için “ItCantWait” adlı bir kampanya da başlattı. Kampanya, hemşire pratisyenlerinin hastaları teşhis etme, test uygulama ve yorumlama, birkaç reçete yazabilme dahil olmak üzere tedavileri yönetme konusunda bir hekim gözetimi olmaksızın tam uygulama yetkisi kazanabilmelerini savunuyor.

Sonuç olarak Covid-19 salgını nedeniyle, hemşire pratisyenleri ve klinik hemşire uzmanları dahil olmak üzere, hemşirelerin görev tanımlarının kapsamının genişletilmesi üzerine birtakım değişikliklere gidilmesi gündeme geldi.

Medimagazin