Akut böbrek yetmezliği tanısıyla 29 Ağustos günü acil servis biriminden nefroloji servisine yatışı yapılan genel durum bozukluğu nedeniyle de takibine başlanan ve kalp yetmezliği gibi pek çok ek hastalığı bulunan hastanın kardiyak ve solunum arresti nedeniyle servis ekibi tarafından kalp masajına hemen başlanmıştır.  Bu esnada acil servis dahiliye konsültanı olan bir doktor, yardım etmek amacıyla kendi nöbet alanı olmamasına rağmen hasta odasına geldiğinde, diğer doktorların hastaya müdahale ettikleri esnada hasta yakınlarının odayı terk etmediklerini üstelik hekimler tarafından yapılan müdahaleye engel olduklarına şahit olduğunu iddia etmiştir. 

Müdahaleye engel olunması üzerine hastanenin güvenliğine haber verilerek, hasta yakınları odadan dışarı çıkartılmak istenmiştir ancak olayda tam bu anda patlak vermiştir. Çünkü hasta yakınları iddialara göre, güvenliği arayan kadın doktora karşı ağza alınmayacak küfürlerde bulunmuşlar, seni geberteceğim şeklinde alenen ölümle tehdit ederek, hasta odasının köşesine sıkıştırarak doktorun yüzüne yumruk atmışlardır. 

ÖNCE SAĞLIK ÇALIŞANLARININ CANLARI KORUNMALI

Hastaların canını emanet alan, bu emanete sahip çıkmak, o canı hayatta tutmak adına gece - gündüz demeden kendi hayatlarından fedakarlıklar yaparak çalışan başta doktorlarımız olmak üzere sağlık çalışanlarına karşı yapılan bu tür sözlü ve fiili yaklaşımlar şüphesiz kabul edilemez. Bu fedakarlıkların bedelini canlarıyla ödemeye devam edemezler. Sağlık çalışanları da tıpkı o hasta ve yakınlarının olduğu gibi birilerinin evladı, birilerinin anne ve babası kısaca onlarda birilerinin canı. Onlarında savunulmaya, korunmaya ihtiyaçları var. Eğer ki bu ülkede sağlık çalışanlarına emanet edilen canları korumaları isteniyorsa! önce onların canları korunmalıdır. 

Ve artık sağlık çalışanları sağlıkçıya küfredildi, sağlık çalışanı darp edildi, sağlıkçı öldürüldü gibi haberlere konu olmak istemiyoruz.