İstanbul Şişli'de 30 Aralık 2020 tarihinde Şişli'de ki bir tıp merkezine giden Ramazan Keleş, hemşire Hayrunnisa Can'ı rehin alıp yaralamıştı. Yapılan ikna çalışmaları sonrası Şişli İlçe Emniyet Müdürü Özay Kayhan saldırganın üzerine atlayarak hemşireyi kurtarmıştı.

Yaşanan olayın ardından tutuklanan Ramazan Keleş hakkında, "öldürmeye teşebbüs", "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma", "hakaret" ve "tehdit" suçlarından 24 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle dava açıldı.

İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün yapılan davanın ilk duruşmasına tutuklu sanık Ramazan Keleş, müşteki Hayrunnisa Can ve avukatları katıldı.

"Şeyma'nın yerini öğrenmek için gittim"

Duruşmada savunma yapan sanık Keleş, Hayrunnisa Can'ın ablası Şeyma Demirci ile geçmişte ilişkileri olduğunu ve kendisine altın verdiğini söyleyerek, "Evlenme düşüncesindeydim ama Şeyma evli olduğu için mümkün olmadı. Verdiğim altınları defalarca geri vermesini istedim. Ancak vermiyordu. Olay tarihinde de Şeyma'nın yerini öğrenmek için hastaneye gittim" dedi.

"Öldürmek istesem bunu yapacak imkanım da zamanım da vardı"

Bıçağı hastanede bulup yanına aldığını söyleyen Ramazan Keleş, "Müştekiyle karşılaştım ve ablasına ulaşmak maksadıyla bıçağı boğazına dayayarak ablasını çağırmasını istedim. Kendisine zarar vermek gibi bir amacım yoktu. Öldürmek istesem bunu yapacak imkanım da zamanım da vardı. Daha sonra polisler geldi. Benim sinir krizi geçirdiğim sırada zorla bıçağı elimden almak için müdahale ettiler. Bu arbede sırasında Hayrunnisa yaralanmış. Ancak ben yaralamak istemedim" dedi.

"Fotoğraflarını eskort sitelerine yüklüyordu"

Sanığın ardından ifade veren hemşire Hayrunnisa Can da sanığın ablasıyla duygusal ilişki yaşadığını söyleyerek, "Ayrıldıktan sonra ablamı rahatsız etmeye başladı. Devamlı para istiyordu. Yaptığını iddia ettiği masrafları istiyordu. Tehdit ve şantaj mesajları gönderiyordu. Ayrıca ablamın fotoğraflarını eskort sitelerine yüklüyordu. Daha sonra bu tehditlerini bana göndermeye başladı" dedi.

"Bıçaklandığımı anladım"

Olay günü de bıçağı boğazına dayayarak ablasını çağırmasını istediğini anlatan Hayrunnisa Can, "Polisler ve diğer çalışanlar kendisini ikna etmeye çalışsa da mümkün olmadı. Beni öldüreceğini söylüyordu. Ardından beni kurtarmaya çalıştıklarında gözlerim karardı. Bıçaklandığımı anladım. Yoğun bakımda tedavi gördüm" dedi. Hayrunnisa Can'ın ablası Şeyma Demirci ise duruşmada tanık olarak dinlendi. Sanığın eski erkek arkadaşı olduğunu söyleyen Demirci, ayrıldıktan sonra sürekli kendisini tehdit ettiği gerekçesiyle şehir değiştirdiğini anlattı.

"5 dakikaya burada olmazsan kardeşini öldüreceğim"

Sonrasında kardeşini de tehdit ettiğini söyleten Demirci, "Her ikimizi de defalarca ölümle tehdit etti. Olay günü de beni arayıp, 'kardeşin elimde 5 dakikaya burada olmazsan onu öldüreceğim. Gelince ölüsünü bulacaksın, seni de öldüreceğim' dedi. Ben de Antalya'dan İstanbul'a gelmek için hemen yola çıktım ama ben geldiğimde kardeşim yaralıydı" dedi.

Mahkeme başkanından sanığa 'namus' tepkisi

Demirci'nin ifadesi sırasında sanık Keleş söze girerek, "Ablası burada namustan bahsediyor ya." dedi. Bu sırada tepki gösteren mahkeme başkanı, "Sen kızın boğazına bıçak dayamışsın burada namus dersi mi veriyorsun. Alacağın varsa icraya gitseydin. Neden kızın boğazına bıçak dayıyorsun" dedi.

Polisler dinlenecek

Alınan beyanlarına ardından sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, olay yeri tutanağını hazırlayan polis memurlarının da tanık olarak dinlenmesi için duruşmayı erteledi.