Sağlık çalışanlarının bu süreçte etkilendiğini belirten Bostancı, “Yorgunluk, yoğun muayene ve hastalık riski sağlık çalışanlarını da etkiliyor. Hasta yakınları bu süreci düşünmüyor. Bu nedenle sık sık gerilim ve tartışma yaşanıyor. Bir cerrahımız bıçaklandı ve ameliyat yapamayacak hale geldi” diye konuştu.

“HASTANELERDE ÜST ARAMA DEDEKTÖRÜ KULLANILMALI…”

Hastanelerde üst arama dedektörü kullanılmasının güvenlik açısından önemine değinen Asil Bostancı, ”Türkiye’nin sayılı birkaç tane hastanesi dışında hiçbir hastanede üst arama dedektörü yok. Çay bahçesine girer gibi hastaneye giriyorsunuz. En iyi hastanelerde olan dedektörlerin de çoğu ağır materyallere karşı başarılı değil, sıradan dedektörler. Havalimanındaki üst model cihazlar değil de daha basit cihazlar kullanılıyor. Bütün özel hastane ve devlet hastanelerin önüne kapı dedektörü konulmalı. Mutlaka eğitimli personel kullanılmalı ve girişlerde silahlar kesinlikle içeriye sokulmamalı. Başka türlü bu işi çözemeyiz.” şeklinde konuştu.

“MAÇ İZLEMEYE GİTTİĞİNİZDE SİLAHI NASIL SOKAMIYORSANIZ HASTANEYE DE SOKAMAMANIZ LAZIM”

Hastanelerde artan silahlı saldırı olaylarına da dikkat çeken iş insanı, ”En iyi hastaneye bile gitmiş olsanız ruhsatlı silahınız varsa eğer ruhsatı alıp işlerler, ama silah üzerinizde kalır. Bir futbol sahasında maç izlemeye gittiğinizde silahı, kesici ve delici aletleri nasıl sokamıyorsanız hastaneye de sokmamanız lazım. Aynı şekilde diğer kurumlar için de geçerli bu durum. Kaymakamlığa silahla giremediğiniz gibi vergi dairesine de SSK’ya da sağlık ocağına da girememeniz lazım. Devlet bu ruhsatı size vermiş ama bunu her yere sokamamanız lazım. Ancak ülkemizde maalesef bu konu ile ilgili bir açık var.” ifadelerini kullandı.

“CAN GÜVENLİĞİMİZ YOK”

2 yıl önce uyum bozukluğu nedeniyle hastaneye sevk edilen 22 yaşındaki asker K.G., kendisine çürük raporu vermeyen doktor Mehmet Çopur’a bıçak çekebilmişti. Bir başka olayda İzmir'de de bir doktor jiletli saldırıya uğrarken, başka bir doktor sağlık raporu vermediği gerekçesiyle darp edilmişti. Geçtiğimiz hafta ise Cerrahi asistanı hekim Ankara'da yeşil reçeteye tabii ilacı yazmadığı gerekçesiyle elleri kesilmişti. Hastanelerde de X-Ray cihazı eksikliğinin devam etmesi durumunda buna benzer örnekler hayli çoğalacağa benziyor.

Hastanelerin birçok noktasında X-Ray cihazı bulunmadığına dikkat çekmek istiyoruz. Hastanelerin pek çok giriş yeri var. Birçok alanda X-Ray cihazı yok. Üstünüzde kesici delici bir aletle girseniz bunu kontrol edebilecek bir mekanizma yok. Sağlıkta şiddetin önlenmesi için alınabilecek tedbirleri sürekli gündeme getirmeye çalışıyoruz. Ne yazık ki hastaneler ve kurumlar tarafından dikkate alınmıyor.  İsteyen herkes elini kolunu sallayarak hastanenin her yerine girebildiği gibi, bir sağlık çalışanını çok rahat şekilde darp edebiliyor.

GÜVENLİK KAMERALARI HASTANE MÜDÜRLERİNİN MOBİNG ARACI MI?

Özellikle güvenlik kameraları çoğu hastanede sadece personelin ne yaptığını dikizlemek için kullanıldığı yönünde bilgiler geliyor. Hastane idarecilerinin personele mobing uygulamak, gerekirse keyfiyete dayalı görev yerini değiştirmek için kameralar aracılığıyla yada fiili olarak adım adım personellerin hareketlerinin izlenerek adeta "açık arama" avcılığı yapıldığı, bunada maalesef güvenlik personelinin bir şekilde alet edildiği biliniyor. 


Daha önce gündeme getirdiiğimiz "Belinde Meyve Bıçağı, Yoğun Bakımda Bekliyor!" Haberi için tıklayınız.


HASTANELER ALIŞVERİŞ MERKEZİ KADAR ÖNEMLİ DEĞİL Mİ?

Alışveris merkezine girerken geçtigimiz xray cihazı ve çanta denetimi neden sağlık kuruluşlarinda, hastane girişlerinde yok. Ayaklı hasta ve yakını bu denetimden geçirilse, yürüyemeyen veya acil hastayı sedye ile görevlilerin içeri alması çok mu zor? Hasta yakınları üzerindeki bıçak, silah veya delici aletler xray aracılığıyla tespit edilse, bu caydırıcı yöntem kullanılsa bu durumun kime ne zararı olur? Hastanelerde güvenlik personelleri sadece olay çıktıktan sonra müdahale etmek kurgusu üzerine çalıştırılıyor. Bununla beraber hasta yakını sayısına acilen bir sınır getirilmelidir. 1 hasta icin 10 tane hasta yakını içeri girebiliyor. 1 kişi içeri alındığında diğerleri neden bahçede beklemesin? Hijyen ve güvenlik icin bunların şart olduğunu düşünüyoruz. 


AVM'ye Girmek Hastaneye Girmekten Daha Zor! ‘Acillik’ Acil Servisler! - Tıklayın


“SAĞLIK ÇALIŞANLARI KOD VERMEYE KORKUYOR”

Sağlık çalışanlarına şiddet uygulayanlar tutuklu yargılanmalı. Sağlıkta şiddeti yapanların elinden sağlık hizmeti alınmalıdır. Çoğu şiddet olayında sağlık çalışanı, darp eden kişiyle karşı karşıya kalıyor. Dolayısıyla sağlık çalışanları, 1111 beyaz kodu vermeye korkuyor. Sağlık çalışanları, darp eden kişiyle karşı karşıya bırakılmamalıdır. 


Sağlık Kuruluşlarında Silah Kullanma 'Özgürlüğü' - Tıklayın


HASTANELERDE ACİL KOD NUMARALARI VE RENKLERİ NELER?

Beyaz kod (1111): Hastanelerde çalışanlara yönelik şiddeti önlemeyi amaçlayan acil durum yönetim aracıdır.
Mavi kod (2222): Acil tıbbi müdahaleye ihtiyaç duyan hastalar, hasta yakınları ve tüm hastane personeline en kısa sürede müdahale edilmesini sağlayan acil durum yönetim aracıdır. Çoğunlukla kalbin durması (kardiyak arrest) durumundaki hastaya müdahalesini mümkün kılmaktadır.
Pembe kod (3333): Hastanede servislerde tedavi için bulunan bebek veya çocuk hastayı kaçırma girişiminin veya kaçırma durumunun tespit edilmesi halinde uygulanan acil durum yönetim aracıdır.

Editör: Haber Merkezi