Onlar 7/24 sürekli görevlerinin başındalar...

Onlar yıllardır asgari ücretle çalışıyorlar...

Onlar ne ek ödeme, ne de döner sermayeden yararlanıyorlar...

Ve onlar hastane içinde ayrıştırıldıkları için çok kırgınlar!  

***

Evet, geçen gün 4/D'li temizlik işçileri "Adalet bunun neresinde?" başlıklı bir yazı paylaşarak, uzman hekim, asistan doktor ve hemşirelerin pandemi sürecinde çalışma saatleri ve aldıkları ek ödeme miktarlarına dikkat çektiler. 14 binden başlayan ek ödemeler, eğitim durumu ve yılına göre 500 TL arasında değişiyor.

Sıra onlara gelince de kocaman bir "0" attılar sayfanın en altına.

Yani, 12 saat kovid servisi nöbetinde odaları temizleyen, çarşafları değiştiren, çöpleri toplayan temizlik personeli emeklerinin karşılığını alamamaktan yana çok dertliler.

Aslında "dertliler" kelimesi biraz hafif kalır...

Çok ama çok kırgınlar...

***

"Bizler de artık sağlık çalışanı olarak görünmek istiyoruz" diyen temizlik işçileri beklentilerini ve sıkıntılarını şöyle dile getiriyorlar:

"Herkes her şeyi biliyor da bu işçiler üvey evlat gibi hiç sevilmiyor. Emeklerimiz hiçe sayılıyor. Sadece kuru bir alkış! 'Ha aslanım, ha koçum, ha gayret...  Siz şöylesiniz, böylesiniz!' deniyor. Ama sıra özlük haklarına gelince sadece 'O da neydi!"  deniliyor... Olsun! Kimsenin dokunmak istemediği yerlere dokunuyor, girmek istemediği alanlara giriyoruz. Temizlik işçisi olarak salgında en ön saflarda çalışıyoruz. Fakat sağlık çalışanı olarak görünmüyoruz maalesef. Ne yıpranma payımız var, ne de ek ödemeden yararlanabiliyoruz. Birçoğumuz risk primi alamazken, bir kısmımıza ise risk primi olarak 2 TL veriliyor! Hastanelerin döner sermayelerinden de yararlanamıyoruz. Asgari ücretle, çakılı kadroyla, çalışırken toplu sözleşmeden de yararlanamıyoruz..."

***

4/D'li temizlik işçilerinin anlattıkları içimizi burkuyor.

Sağlık bir ekip işi ise temizlik işçileri de sağlık kurumlarının bir parçası ve vazgeçilmezleridir elbet.

Yeri geldiğinde bazen hasta bakıcı, bazen de hemşire yardımcısı oluyorlar...

Esnek çalışma sistemi onlar için geçerli değil...

Hiç durup, dinlenmeden çalışıyorlar, koşturuyorlar...

O nefes almakta, hareket etmekte zorlanılan tulumların içinde...

***

Veee...

Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca'ya "Bu büyük ailenin babasısınız. Lütfen evlatlarınızı içinde bulundukları sıkıntıdan kurtarın!" diyerek sesleniyorlar.

Anlayacağınız tek umutları Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca.

Temizlik işçileri Bakan Dr. Koca'ya, "Siz bu dev sağlık ordusunun kaptanısınız. Bizler de bu kurumların bir parçası olarak tıpkı diğer sağlık çalışanları gibi ek ödeme, yıpranma payı ve maaşlarımızda iyileştirmelerin yapılmasını istiyoruz. İsteklerimizi lütfen dikkate alın ve geri çevirmeyin. Bizleri sağlık çalışanı olarak görmenizi istiyoruz. Emeğimizin, alın terimizin, hayatımızın karşılığı verilmiyor. Çok kötü şartlarda çalışıyoruz. Bizlere sahip çıkan yok, çok yalnız bırakıldık!

Umudumuz sizde."

Ne demişti Mevlâna:

"Hangi tohum toprağa düştü de yeşermedi ki..."

Evet, "Nefes alıyorsak umut var demektir"

Lale AKASOY/yenidonem.com.tr