İŞTE O YAZI:

-Abi daha 20 gün önce bu hastanede 8 çocuk öldü biri de çıkıp tek bir haber yazmadı.

-Peki, ölümler neyden ötürü diyorlar.

-Hastane enfeksiyonu diye konuşuluyor.

-Çocuklardan dört tanesi çok ağırlaşınca sevk edilmiş.

-Peki, bunu kimse yazmadı mı?

-Hayır abi ben görmedim duymadım yazıldığını ama iki ailenin davacı olduğu söyleniyor.

Gecenin birinde panikle henüz beş yaşında çocuğumu Batman Eğitim Araştırma Hastanesine götürüp hemşireye “Salgın var diyorlar doğru mu?” diye sorduğumda yukardaki yukarıdaki konuşma geçiyor aramızda.

Sekiz çocuk ölümü ciddi bir iddia, afallatıp bırakıyor beni. Orada nefes almakta güçlük çeken kendi oğlum üstüne titrerken hastane enfeksiyonu denilen şeyden sekiz çocuğun öldüğü iddiası tüylerimi diken diken ediyor.

“Demiştim” diye başlamaktan hiç hoşlanmam ama neredeyse bir ay önce yine bu köşede “Biz bize ölürüz” başlıklı yazımda aynen şunu yazmıştım: Çöpü de ziyaretçisi de hastası da aynı asansörde.

İddia o ki hastane enfeksiyonu denilen şey hijyen noksanlığından kirlilikten oluyor ve yine iddia o ki sekiz çocuk hastane enfeksiyonundan ölmüş.

***

Gelecek Partisi İl Başkanı Abdulbaki Polat, 2 çocuğun hastane enfeksiyonundan öldüğü iddiasını dillendirdi. Acaba kimse bu iddiayı soruşturdu mu?

İl Sağlık Müdürlüğü uzunca bir süredir il sağlık kurumları ile ilgili yazdığım her yazıyı dava konusu ediyor. Bezdirmeye yıldırmaya korkutmaya çalışıyor. Keşke bana ve yazılarıma ayırdıkları enerjiyi işlerini hakkıyla yapmaya ayırsalar.

Ben yetmezmişim gibi bir de başları yolsuzluk soruşturmaları ile belada olan bir sağlık yönetimi hangi iddiayı araştırsın.

CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, Batman’da ortaya çıkan 3 milyon TL’lik mutemet yolsuzluğunu Meclis gündemine taşıyınca Batman yeniden ulusal medyada gündeme geldi. Müfettiş raporunda yönetici sorumluluğuna da dikkat çekildiğini belirten Emir, “İl Müdür Yardımcılarının birisi AK Parti İl, diğeri de AKP İlçe Başkanının kardeşi. Bakanlık yöneticiler hakkında neden işlem yapmıyor?” diye sordu.

Peki, neydi olay: Batman İl Sağlık Müdürlüğü’nde 69 memur ve 9 mutemedin bordroları incelenmiş, Sağlık Bakanlığı müfettişleri, sadece 6 ayda 3 milyon liralık vurgun yapıldığını belirlemişti. Sadece 6 ayın bilançosu bu ise araştırılamayan 10 yılın hesabını varın siz düşünün.

Batman Sonsöz Gazetesi bu haberi 2020 Kasım ayında yazdı ama nafile, taki olay ulusal basına yansıyınca Batman Valiliği kamuoyunu aydınlatma adına alelacele bir açıklaması yayınladı ve 2 mutemettin ve 11 personelden 7’sinin memuriyetten uzaklaştırıldığını açıkladı.

Açıklamada dikkat çeken bir diğer detay ise şu ki yöneticileri aklamaya çalışıyor:

Söz konusu tespit edilen usulsüzlük kapsamında, mutemetlerin yaptığı zimmete para geçirme işlemini, elektronik ortamda sahte ve hileli belge tanzim etmek suretiyle gerçekleştirdikleri tespit edilmiştir. Yöneticilerin imzasına sunulan tahakkuk evrakları ile imzalı banka listelerinin usulüne uygun olarak tanzim edildiği ancak imzalar atıldıktan sonra yöneticilerin kontrol alanının dışındaki bir alan olan dijital ortamda, mutemetlerce kasten söz konusu banka listelerinin değiştirilerek bankaya hileli listelerin gönderildiği müfettişlerce tespit edilmiştir.

Sorarım size; insan demez mi yönetmek nedir? Yönettiğiniz kurumun hangi alanı ya da işlemi yöneticinin kontrol alanı dışında hangisi içindedir.

Yapılan açıklamada yöneticileri olan bitenden sorumsuz kılmaya çalışmanın sebebi nedir? Yöneticilerden birinin Ak Parti İl Başkan’ının diğerinin de Ak Parti Merkez İlçe Başkanı’nın kardeşi olması mıdır?

Ve tüm bunlar olurken Eğitim Araştırma Hastanesinde hastane enfeksiyonundan öldüğü iddia edilen çocuklar yöneticilerin kontrol alanı içinde midir yoksa dışında mı?