Lale Akasoy tarafından kaleme alınan sürekli işçiler tarafından yapılan şikayetde, "Sürekli olarak 4/D'li personelin giriş-çıkış ve çalışma saatlerini inceleyerek ek görevler veriyor. 4/D'liler olarak saçma sapan suçlamalara maruz kalarak hakaretlere uğradık. Öğle molasını yemek ve dinlenme haklarımızı gasp etti.Kişi rızası olmadığı halde izin kullandırılıyor. İzine çıkartılıyor. İnsan onuruna yakışır, insanca çalışıp ekmeğimizi kazanma çabamızı elimizden almak için tutanak tutulup iş akdimizi de sonlandırma tehditlerini de sürekli dile getiriyor." ifadelerine yer verildi.

Objektif gazetecilik yaparak söz konusu bu iddiları Başhekim Halil Karahan'a sorduk.

Başhekim Karahan, "Uyarı niteliğinde sert bir konuşma olabilir..." diyerek söze başladı.

Başhekim Karahan, söz konusu personelin kılık kıyafeti ve mesai saatlerine uyulup uyulması ile ilgili toplantıyı düzenlediğini söyleyerek,"Konuşmamda mobing yaptığımı düşünüyorlarsa mobingin tanımını bilmiyorlar... Zulmettiğimi, hakaret ettiğimi zannedenler haklarını aramak için istedikleri yere gidebilir. Herkesi uyardım. Uyarım sert olabilir. Mesai saatleri ve kılık kıyafet konusunda konuştum. Kimse ile kişisel bir sorunum yok. Kurumun saygınlığı adına yapılmış bir konuşmaydı. Niye bir Acıbadem, Doruk gibi olmayalım. Kurumumuzda çok nitelikli, tecrübeli çalışanlarımız var. İnsanlar kıyafetleri ile ağırlanır, fikirleriyle uğurlanır. Bizim hastalarımız özel ve hasas insanlar. İyi karşılamak, güler yüz göstermek zorundayız. Herkes mesai içinde bağlı bulundu alanda en iyi hizmeti sunmak zorunda..." şeklinde konuştu.

***

Çalışanların ve başhekimin ifadeleri bu şekilde..