Tüp boya kullanıyor kadın herhalde!

Kutu saç boyası kullanıyor olsa eldiven istemezdi aile hekiminden...

Lükse ve yüzsüzlüğe bir bakın hele!

Sadece eldiven mi sanıyorsunuz?

Dil basacağından gazlı beze, maskeden eldivene kadar bazı işgüzar vatandaşların isteklerinin sonu gelmiyor...

Ve daha neler neler!..

***

Aile hekimleri olarak sorumlulukları gereği halkı bilgilendirmek için yılmadan, yorulmadan, ellerinden geldiğince en üst düzeyde katkı sunmaya gayret ettiklerini anlatan Dr. Sezen, bu dönemde şiddet yasasının hızlı bir şekilde mutlaka çıkarılması gerektiğinin altını basa basa çiziyor...

Şiddet yasası ile ilgili hem Sağlık, hem de Adalet bakanlıklarına Federasyon olarak yasa teklifi verdiklerini de söyleyen Başkan Dr. Sezen, "Şiddet yasasının bu süreçte mutlaka çıkması gerekiyor. Sonra şiddetin daha da çok artmasından endişe duyuyoruz. Çünkü insanların psikolojisi çok etkilendi. Yanlış bilgilendirmeden dolayı talepler de artıyor..." diye konuştu.

***

Dr. Sezen sözlerine şöyle devam etti:

 "Kendi çözümlerimizi kendimiz üretiyoruz, ön savunmasız bir şekilde çalışıyoruzBu süreçte aile hekimleri olarak çok ihmal edildik. Sosyal mesafeyi korumak için aldığımız önlemlere vatandaş tepki gösteriyor ve 'Bana mikroplu muamelesi yapma!.. Ben hastalıklı mıyım?.. Masken var sana mı bulaştıracağımdan korkuyorsun?' diye ısrarla sosyal mesafeyi aşıp içeriye girmek istiyorlar... Vatandaş hâlâ ciddiyetin farkında değil... Ve usulsüz istekler giderek artıyor. 'Bana şu ilacı yaz evde bulunduracağım' şeklinde..."

Aile Hekimleri Derneği Federasyonu Başkanı Dr. Özlem Sezen'in anlattıkları böyle...

***

Evet, gerçekten de bu bela virüs hepimizin ruh halini iyice bozmuş vaziyette...

Peki ya sağlıkçılar ne yapsın?

Onlar canlarını hiçe sayarak çocuklarını, hasta analarını, yaşlı babalarını, sevdalılarını arkalarına bırakarak hastalananlara bakmak, tedavilerini yapmak için sağlık merkezlerine koştular...

Bu kadar fedakârlığa, özveriye rağmen bakın bazılarımız nasıl karşılık veriyor...

Kamu hastanesinde çalışan bir hemşirenin ağzından paylaşayım sizinle:

"Polikliniğe gelen hastanın yakınını enfeksiyondan dolayı odaya alamadığım için hasta yakını tarafından hakaret ve tehdide maruz kaldım. Bu inanın beni çok üzdü. Hâlâ 'Değerimiz bu kadar mı?' deyip ağlıyorum. Biz istediğimiz kadar çırpınalım, halk yine bildiğini okuyor. Sağlık personeline küfür, hakaret vatandaşlık hakkı olmuş ne yazık ki!"

Buyurun yorum sizin...

Lale AKASOY/ yenidonem.com.tr/