Bingöl Devlet Hastanesi Göğüs Hastalıkları Polikliniği’nde görev yapan Uzman Doktor Ali Durmaz, dün muayene sırasını bekleyen bir hasta ve yakını tarafından yaşlı bir hastayı muayene ettiği sırada saldırıya uğradı. ‘Muayene geciktiği’ gerekçesiyle darbedilen Durmaz’a iş göremez raporu verilirken, Durmaz’ı darbeden baba ve oğlu gözaltına alındı. Bingöl İl Sağlık Müdürlüğü’nce yapılan açıklamada saldırı kınanırken, adli sürecin takipçisi olunacağı da bildirildi.

MESLEKTAŞLARI HASTANE ÖNÜNDE TOPLANDI

Bingöl Devlet Hastanesi önünde toplanan Durmaz’ın sağlık çalışanı arkadaşları da saldırıyı kınadı. Başhekim Yardımcısı Dr. Çağatay Arif Özkaya, saldırının ne sebeple olursa olsun kabul edilemeyeceğini, olayın bütün sağlık çalışanlarını derinden yaraladığını belirtti. Özkaya, "Bu saldırı sadece hekim arkadaşımıza değil, fedakarca görevini yürüten tüm sağlık çalışanlarına ve hekim arkadaşımızdan hizmet almayı bekleyen tüm hastalarımıza yapılmış sayılmaktadır. Sağlık çalışanına şiddet topluma karşı yapılmış utanç verici bir eylemdir. Sağlıkta memnuniyetin üst düzeye ulaştığı bir noktada, her zorluğa rağmen görevini en iyi şekilde ifa eden sağlık çalışanlarına şiddet kesinlikle kabul edilemez. Hekim arkadaşımıza geçmiş olsun diyor, bu olayı şiddetle kınıyoruz” dedi.

DARBEDİLEN DOKTOR İSTİFA ETTİ

İstifasını sosyal medyadan duyuran 9 yıllık hekim Durmaz, “Çok sevdiğim ve çocukluğumdan itibaren yoğun gayret sarf ederek, üst üste günlerce uykusuz kalarak, yaklaşık 25 yıl süren çok ağır bir eğitim ve öğretim hayatını başarıyla tamamlayarak edindiğim uzman hekimlik mesleğinden bugün istifa ettim” dedi.

Durmaz, “Devlet hizmet görevlisi olarak insan üstü özveri ile çalıştığım hastanemde, dün muayene ettiğim hasta ve hastanın babası tarafından tekmelenip yere düşürülerek ve yumruklanarak canıma kast edilmiş olması ve yine aynı kişiler tarafından tehdit ediliyor olmam nedeniyle can güvenliğimin bulunmamasıdır. Üstelik bunları yaşamamın sebebi, randevusu bulunan 65 yaş üzeri başka bir hastanın muayenesini yapıyor olmam nedeniyle 5 dakika gecikmemdir” ifadelerini kullandı.

‘DAYANMA GÜCÜM VE İNANCIM KALMADI’

Günde 80'e yakın hasta baktığını, daha önce de hakaret, tehdit ve saldırıya maruz kaldığını söyleyen Durmaz, bu durumun artık görevini yapmaya engel olduğunu belirtti. Durmaz, en son maruz kaldığı saldırı sonrası daha fazla dayanma gücü ve inancı kalmadığını aktardı. “Tekmelenip yumruklandığım, üzerine de tehdit edildiğim polikliniğin kapısından artık girmek istemiyorum” diyen Durmaz, yaşanan durumu ‘utanç verici’ olarak değerlendirirken, yalnızca kendisinin karşılaştığı münferit ve nadir bir durum olmadığının da altını çizdi: “Ülkemdeki hemen tüm hekim arkadaşlarımın günlük mesleki rutini artık küfür, hakaret, tehdit ve fiziksel saldırıdır. Çok büyük bir kısmı basına yansımamakla birlikte ülkemizdeki hekimler her gün yüzlerce sözlü-fiziki saldırı, hakaret ve tehdide uğramaktadır. Bunlar arasından fiziksel saldırı ile sonuçlananların belki de yüzde biri basına yansımakta, geri kalan fiziki saldırılar basına yansımamaktadır. Fiziksel saldırı dışında hekimlerin maruz kaldığı sözlü saldırı, küfür, hakaret ve tehditler ise artık haber değeri dahi taşımamaktadır.”

‘BU MESLEĞİ ARTIK YAPILAMAZ HALE GETİRENLERE HAKKIM HELAL DEĞİLDİR’

Mesleğini icra ederken daima aklında ‘hastanın ya da hasta yakınının üzerinde silah taşıyıp taşımadığı, saldırıp saldırmayacağı, saldırırsa canını nasıl kurtaracağına’ ilişkin sorular olduğunu belirten Durmaz’ın açıklaması şöyle:

“Yıllardır bu utanç verici durum artarak devam etmesine rağmen yeterli önlemlerin alınmaması, caydırıcı cezaların olmaması tüm motivasyonumu ve inancımı artık yok etmiştir. Savaşlarda dahi hukuk vardır. Savaşlarda dahi hekime saldırılmaz. Ülkemizde ise biz hekimler en büyük düşmandan bile daha büyük bir düşmanlıkla karşı karşıyayız ve sıklıkla öldürülme tehdidi altında çalışmaktayız. Üstelik bize saldıranlar, ölümle tehdit edenler ve canları istediğinde de öldürenler bizim şifa vermek için canla başla çabaladığımız hastalarımız ve onların yakınlarıdır. Bu durumun tarihin hiçbir döneminde, hiçbir dinde, dilde, kültürde, izahatı ve insanlığa sığar tarafı yoktur. Çok büyük hayal kırıklığı içindeyiz. Çok kırgın ve kızgınız. Ve artık ümitsiziz. Pek çoğumuz çökmüş durumdayız. Devam edecek gücümüz bitmek üzere ya da bazılarımız için artık bitti. Her geçen gün pek çok hekim artık bu mesleği can güvenliğinin olmaması nedeniyle bırakıp başka iş kollarına yöneliyor. Bu şekilde devam ettiği sürece uzak olmayan bir gelecekte hastanelerde hekim bulmak çok zor hale gelecek. Hekimlere küfür, hakaret, tehdit, sözlü ve fiziksel saldırıda bulunarak bu mesleği artık yapılamaz hale getirenlere ve onlara destek olanlara hakkım helal değildir.”