Diyarbakır’ın sağlık alanındaki sorunlarının yereldeki muhatabı önceki gün sosyal medya hesabından görevden ayrıldığını duyurdu: “Saygıdeğer Diyarbakır halkı için 8 yılı aşkın bir süredir yürüttüğüm Diyarbakır İl Sağlık Müdürlüğü görevimden bu gün itibariyle istifa etmiş bulunmaktayım. Bana bugüne dek destek olan aileme, çalışma arkadaşlarıma ve dostlarıma teşekkür ediyorum”

Diyarbakır Sağlık Müdürlüğünde Devir Teslim Gerçekleşti! haberimiz için tıklayınız.

Diyarbakır Sağlık Müdürü de Görevden Alındı! Yeni Müdür Dr. Cihan Tekin Oldu! haberimiz için tıklayınız.

Sait Avar, isminin önündeki “doktor” ibaresiyle beraber, 8 yılı aşkındır yürüttüğü “Diyarbakır İl Sağlık Müdürü” görevinden istifa etti.Artık bir “pratisyen doktor” olarak mesleğinedevam edecek. Hayırlı olsun.

Avar’ı “zorunlu istifaya” götüren sürece bir göz atmakta fayda var sanırım.

37 bebeğin ölümü ile ilgili başlatılan soruşturma.

Gazi Yaşargil Eğitim Araştırma Hastanesi’ndeki skandal tahtakurusu vakaları, yemekhanedeki kirlilik, son olarak fuhuş iddiası vs iğrenç durumlar.

İnşaatı tamamlanan Silvan Devlet Hastanesi’ndeki 45 kalem tıbbi cihaz ve demirbaş malzeme alım işi ihalesinin iki kez üst üste ihale komisyonunda görevli asil ve yedek mali üyelerin tamamının raporlu olması nedeniyle geciktirilmesi.

Bunları gündeme getiren gazetecilere karşı tehdide varan söylemler, söylemekten imtina ettiğimiz bazı sebepler…

“Diyarbakır, kurumsal alanda birçok sorunların yaşandığı bir il.

Sağlık da bunlardan biri. Birçok alandaki sorunların kaynağı neredeyse hep aynı.

Hamili yakınlara endekslenen liyakat ve beraberinde ortaya çıkan rant.

Liyakat sorunu hiçbir dönem bu kadar tartışmalı bir konu olmamıştı.

Sebebi ise bilindik “dayı” meselesi.” diye yazıp eklemiştim sonuna da şöyle yazmıştım:

“Söz konusu kurumun başındaki kişi/ler gönderilirse bu sorunlar çözülecek mi?

Bir yar gider bin yar gelir/düşmanlar görür kör olur! misali yaşanmışlıklar varken zor.

Asıl soru şu olmalı: Niyet sorun çözmek mi, yoksa sacayağına iyi bir ayar vermek mi?

Burada mesele birilerini göndermek/ayağını kaydırmak olmamalı.

Sacayağının üç odağı; liyakat, adalet ve dürüstlük düsturuyla ele alınmalı. Kangrenleşen sorunlara çözüm ve iyi bir denetleme mekanizması oluşturmak asıl niyet olmalı.

Kurumların üzerindeki hatırlı kişilerin baskıları, hamili yakınlara endekslenen ahbap-çavuş ilişkilerle kotarılan çıkarlar ortadan kaldırılmalı. Bunları yaparken de liyakat sahibi ve toplum nezdinde iyi referanslı kişiler öne çıkarılmalı.

Yoksa böyle gelmiş böyle giderde sadece bir aktör değiştirmenin ötesine geçilmez.

Ve son olarak; Bir görevden alma sebebinin liyakat dışında birçok sebebe indirgendiği akılın vahim sonuçları.

Umarım o akılın görevden el çektirmek zorunda kaldığı sebepleri gelecek kişi devam ettirmez.