Burdur merkezde serbest diş hekimi olarak çalışan Günhan Özilhan, Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nden 2008 yılında mezun oldu. 2009 yılından itibaren Burdur merkezde muayenehanesinde hasta kabul eden Özilhan, geçen yıl şubat ayında katıldığı bir mezatta satın aldığı mekanik saatle saat tamirine merak saldı. Mezattan temin ettiği saatlerin bakım ve tamiratını yapan Özilhan, çoğunlukla evinde çalışıyor. Muayenehanesinde ise hasta olmadığı sırada hobisiyle uğraşan Günhan Özilhan, bu merakın nasıl başladığını Demirören Haber Ajansı'na (DHA) anlattı.

'MEZATTAN SAAT ALARAK BAŞLADIM BU İŞE'

Özilhan, "Eskiden bu yana antika eşyalara merakım hep vardı. Daktilo, fotoğraf makinesi biriktirmeye çalıştım. Burdur'daki, çevre illerdeki ve internetteki mezatlardan bunları edindim ama bunların üzerinde fazla yoğunlaşamadım. Geçen sene şubat ayında Burdur'daki bir mezattan saat alarak başladım bu işe. Aldığımda çalışıyordu. 2-3 gün sonra saat arıza yaptı. Burdur'daki bir saatçiye götürdüm arızayı tespit ederek tamir etti. Ben de o tamir ederken neler yaptığına baktım. Anladım ki bu yapılamayacak bir şey değil. Sonra 'ben de bunu açarım, yaparım' diye saati açtım, bozdum ve toparlayamadım. Daha sonra internet üzerinden bozuk saat ve parçaları alarak bunları tamir etmeye başladım. Şu anda yapılmış saat almıyorum" dedi.

'TAMİRİN YANI SIRA KOZMETİĞE DE ÖNEM VERİYORUM'

Bir yıl içerisinde her şeyiyle faal olarak çalışan 100'e yakın mekanik kol saatine sahip olduğunu anlatan Özilhan, "Tamirin yanı sıra kozmetiğe de önem veriyorum. Ben bu saatleri koleksiyon olarak değerlendiriyorum. Kasasını, parlatmasını, cam değişimini, kordon değişimini özellikle yapıyorum. Bazı arkadaşlarım cep saati tamiratına da girmem gerektiğini söyledi. Kullanamayacağım için cep saatini hiç düşünmedim. Sadece bir tane dededen kalma cep saatim var" diye konuştu.

'TOPLANMAYI BEKLEYEN 100'E YAKIN SAATİM VARDIR'

Bazen bir saati toplamanın 6 ayı bulduğunu anlatan Özilhan, "Bazen saatin bir parçası eksik oluyor ve ben bunu bir şekilde temin etmeye çalışmıyorum. Bir gün karşıma bir yerden çıkacak ve ben onu yerine yerleştireceğim. Bu şekilde toplanmayı bekleyen 100'e yakın saatim vardır" dedi.

'BU BENİ CİDDİ ANLAMDA MOTİVE EDİYOR'

Evde, 2 yaşındaki kızını uyuttuktan sonra çalışmaya başladığını da söyleyen Günhan Özilhan, şöyle dedi:"Çünkü parçalar çok küçük. Kızım da 2 yaşında o parçaları yutma riski var. Kızımı uyuttuktan sonra 12'de başlayıp gece 2-3'e kadar çalıştığım oluyor. Muayenehanemde de çeşitli tamir aletlerim var. Gün içinde hasta aralarında muayenehanemde çalışıyorum. Birçok kişi 'yoruluyorsun, zaten çok yoğunsun buna nasıl zaman ayırıyorsun' diyor. Evet buna zaman ayırıyorum gece 3'e kadar çalıştığım zamanlar oluyor ama o gün ben bir veya iki tane saat toplayabildiysem sabahleyin onun mutluluğu içerisinde uyanıyorum. Bu beni ciddi anlamda motive ediyor. Ayrıca çok ciddi bir deşarj sebebi. Günün yorgunluğunu, stresi her şeyi unutuyorsun. O üç saatlik sürede hiçbir şey hatırlamıyorsunuz ve o saatin mekanizmalarının, dişlilerin oynadığına, çarkların döndüğüne odaklanıyorsunuz. Nerede ne hata var bunu bulmaya çalışıyorsunuz ve bu üç saatte gerçekten deşarj oluyorum."
Zaman zaman Burdur merkezdeki saatçi esnafı İsmail Can'dan teknik destek aldığını ve öğrenmesi gereken çok şey olduğunu da kaydeden Özilhan, Burdur'da elinde bu miktarda mekanik saat bulunan tek kişi olduğunu belirtti.

Editör: Haber Merkezi