Danıştay’ın ve Bölge İdare Mahkemelerinin Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi hekimlerin muayenehane açmasına yönelik birbiriyle çelişkili kararları tartışma yarattı. Eşit statüdeki öğretim üyeleri, mahkemelerin farklı kararları nedeniyle bazı şehirlerde muayenehane açabiliyor bazı şehirlerde açamıyor. Süreci, Avukat Erkin Etike Odatv’ye anlattı…

18 Ocak 2014 tarihinde yayımlanan ve kamuoyunda “Sağlıkta Tam Gün Yasası” olarak anılan Kanun ile mesai saatleri dışında serbest meslek faaliyetinde bulunmak yasaklandı. Öğretim üyelerinin üç ay içinde bu faaliyetlerini sona erdirmeleri, bu süre içinde sona erdirmeyen öğretim üyelerinin üniversiteyle ilişiklerinin kesileceği belirtildi. 

Avukat Erkin Etike, “Muayenehane sahibi olan Tıp Fakültesi Öğretim Üyelerine tanınan üç aylık sürenin dolmasına yakın 09.04.2014 tarihinde Anayasa Mahkemesi bu maddenin yürürlüğünü durdurdu; ardından maddeyi iptal etti” dedi. “İptal kararında Anayasa Mahkemesi muayenehane sahibi olan öğretim üyelerinin bu statülerinin belli bir süre devam edeceğine ilişkin meşru bir beklenti oluşturulduğu ve bu beklentinin hukuki güvenlik ilkesi gereğince korunması gerektiğini belirtti” diyen Avukat Etike şunları anlattı:  

“EŞİT STATÜ” KARARI

“Ancak TBMM iptal edilen bu maddenin yerine geçecek, örneğin üç ay değil de daha uzun bir geçiş süreci öngörecek herhangi bir düzenleme yapmadı. Böyle olunca birçok öğretim üyesi muayenehanesini kapatmadı.

Sonuç olarak hiçbir öğretim üyesi artık muayenehane açamayacağı; fakat açmış bulunanların da kapatmayacağı fiili bir durum oluştu. Öğretim üyeleri arasında bu şekilde bir eşitsizlik oluşması nedeniyle 18.01.2014 tarihinde muayenehane sahibi olan yaklaşık 350 kişilik imtiyazlı bir Tıp Fakültesi öğretim üyeleri kesimi oluştu. Bu tarih itibariyle muayenehane açma hakkı olduğu halde çeşitli sebeplerle açmamış olanlar ise muayenehane açma haklarını yargı yoluyla aramaya başladılar. Çeşitli aşamalardan sonra Danıştay’ın bu konu ile görevli tek dairesi olan 10. Dairesi eşitsizliği giderecek bir içtihat oluşturdu. Danıştay 10. Dairesi dedi ki “6514 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen süreçte serbest meslek icra etme hakkı olan öğretim üyelerinden, serbest meslek icra etmekte olanlar ile serbest meslek icra etmeyenler mesai saatleri sonrası serbest olarak çalışabilmeleri bakımından hukuksal olarak eşit statüdedirler. Yani Danıştay 10. Dairesi,’18.01.2014 tarihinden önce muayenehane açmış olanlar ile açma hakkı olduğu haldeaçmamış olanlar eşittir’ dedi.”

“İÇTİHAT BİRLİĞİ BOZULDU”

Avukat Erkin Etike, “Bu arada iki dereceli olan idari yargı sistemimiz üç dereceli sisteme geçti” diyerek yaşanan yargı sorununu şöyle açıkladı: 

“Çeşitli merkezlerde Bölge İdare Mahkemeleri kuruldu. İdare Mahkemelerinin verdikleri kararlar Danıştay’a gitmeden önce bu Mahkemelerin denetiminden geçmeye başladı.

Muayenehane açmak isteyen üniversite öğretim üyelerinin açtıkları davalarda Danıştay 10. Dairesi önüne gelen tüm dosyalarda yukarıdaki içtihadını sürdürdü ve hala sürdürüyor. Ancak Ankara, Konya gibi bazı Bölge İdare Mahkemeleri Danıştay 10. Dairesinin davacı hekimler lehine verdiği bozma kararlarına karşı ısrar kararı vererek dosyaların Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna taşınmasına yol açtı. İzmir gibi diğer bazı Bölge İdare Mahkemeleri ise Danıştay 10. Dairesinin kararlarına uyarak muayenehane açmak isteyen öğretim üyelerine onay verdi, bu kararlar kesinleşti, İzmir Bölge İdare mahkemesi yargı çevresinde bulunan şehirlerde hekimler muayenehanelerini açtılar.

Diğer yandan Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu ise, bazı Bölge İdare Mahkemelerinin ısrar kararları nedeniyle önüne gelen dosyalarda, 7 oya karşı 6 oyla, yani kıl payı verdiği kararlarla Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihte açılmış bir muayenehanesi bulunmayan öğretim üyelerinin bir daha muayenehane açamayacağına karar verdi. Fakat bu kararın diğer dosyalar için bir bağlayıcılığı bulunmuyor. Bağlayıcı kararı ancak Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu verebiliyor. Böylece Danıştay 10. Dairesinin ülkemiz genelinde hakkaniyete uygun olarak oluşturduğu içtihat birliği bozulmuş oldu. 

“İZMİR’DE, AYDIN’DA SERBEST AMA…”

Avukat Etike, “İzmir’de, Aydın’da öğretim üyeleri muayenehane açabilirken Ankara’da, Antalya’da, Konya’da açamaz oldu” diyerek açıklamalarını şöyle sonlandırdı: 

“Ülkemiz içerisinde, 18.01.2014 tarihi itibariyle muayenehane faaliyetinde bulunmayan üniversite öğretim üyelerinin muayenehane açabildiği ve açamadığı farklı bölgeler meydana geldi.

Birbiriyle çelişkili yargı kararları nedeniyle eşit statüdeki öğretim üyesi hekimler için üç farklı durum ortaya çıktı. Birincisi, baştan bu yanamuayenehanesini hiç kapatmayarak faaliyetine devam edenimtiyazlı öğretim üyeleri. İkincisi, bazı şehirlerde muayenehane açabilen çok az sayıda ve imtiyazlı konuma gelmiş öğretim üyeleri. Üçüncüsü de bulundukları bölgedeki Bölge İdare Mahkemesinin tutumu nedeniyle muayenehane açamayan mağdur öğretim üyeleri. Bu tablo içerisinde, muayene ücretleri olağanüstü arttı ve bu nedenle yurttaşların nitelikli sağlık hizmetine uygun ekonomik koşullarda erişebilme hakkı da her gün ihlal edilir hale geldi. Yine aynı nedenle çok sayıda Tıp Fakültesi öğretim üyesi yurt dışında çalışma olanaklarının arayışına girdi ve bu durum Sağlık Bakanlığının dahi önlem almasını gerektirecek boyut kazandı.

Sorunun nasıl çözüleceğini göreceğiz. Ya TBMM yeni bir yasayla ve üç aydan daha uzun bir geçiş süreci ön görerek muayenehane sistemini tamamen sona erdirmeli ya da Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu idari yargı sistemimizde ortaya çıkan bu karmaşayaDanıştay 10. Dairesinin hakkaniyete uygun kararı çerçevesinde son vermeli.Eşitliğe aykırı fiili duruma son verilmesi ve hukukun herkese eşit olarak uygulanması için takipte olacağız.”